Kalfalar Caddesi’ne ilk kazma yaklaşık 2 ay önce vuruldu.

Vurulmaz olaydı o kazma! Sanırım doğalgaz altyapısı döşeniyor. Döşensin döşenmesine de, benim bildiğim bir yeri kazarsın, yapacağını yaparsın bitirirsin.

Ancak ne hikmetse bizim bu Kalfalar Caddesi’ndeki çalışma öyle olmadı.

İlk kazmayı vurdular, birkaç gün çalıştılar sonra kapattılar. Mahalle sakinlerinin o ilk yorumu şu olmuştu: “Ne kadar çabuk bitirdiler bu işi, maşallah hızlı çalışıyorlar”

Çok geçmeden, daha çalışmanın etkisiyle tozlanmış yollar geçmeden tekrar geldiler. Kapattıkları yeri yeniden başladılar kazmaya! Daha birkaç gün önce kazılan yer kapatılmış ve aynı yer yeniden açılmaya başlanmıştı. Bu duruma şaşırmamak elde değil tabi. Bu adamlar ne yapıyor diye düşünüyor insan!

Neyse bir hafta kadar da öyle sürdü bu çalışmalar. Tabi yol trafiğe kapandı, araçlar geçemiyor, yollar patates tarlası gibi!

Neyse dedik, bu da biter. Bizim o tarafın adamı sabırlıdır. Ya da duyarsız mı demek lazım! Aynı yer 2. Kez kazıldıktan sonra nihayet oradaki çalışma da sona erdi. Sona erdi ermesine ya, bizim Kalfalar Caddesi köy yoluna döndü! Her yer çukur, toz toprak… Bir süre böyle gitti, tabi bizim mahallelide hala tık yok!

Neyse aradan birkaç hafta geçti, baktım yine çalışma var. Bu sefer de asfalt dökmeye gelmişler. İyi dedik bari asfalt dökülsün de yol düzelsin. Demez olaydık! Akşama eve gidiyorum, yalandan bir asfalt dökülmüş (Dökülmüş mü o da belli değil). Nasıl bir çalışmaysa, kamyonu kaldırıp asfaltı koyup çekip gitmişler sanki. Tabi bizim mahalleliden hala ses yok!

Aradan yine birkaç hafta geçti. Çalışmaların bittiğini düşünüyorduk ki aynı yol üzerinde yine çalışma başladı birkaç gündür. Yaklaşık 2 aydır, yine yaklaşık 500-750m uzunluğunda bir alanda bir çalışmadır gidiyor. Kazarlar doldururlar, sonra yeniden kazarlar! Yalnız bu sefer mahalleli de uyandı sanırım. Minibüste kulis yapmaya başlamış bizim mahalleli. Duruma yorumları şu oldu: “Çalışmaz gomaz olsunlar. Kaç kere kazacaklar ki. Tehh böyle çalışma mı olur?”

Bence de yerinde bir tepki. Yıl 2013 oldu, Türkiye’de (Açıkçası diğer illerde nasıl emin değilim ama) şu işleri hala öğrenemedik. Şehir planlaması diye bir şey var diyorlar, ben pek inanmıyorum. Yapılan çalışmalar hep günü kurtarmaya yönelik. Özellikle bu yol yapım çalışmaları ve altyapı hizmetleri. Nasıl bir mantıkta çalışıyor bu kurumlar anlamak güç. Kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyon yok sanırım. Yani eğer bir yolda altyapı çalışması yapılacaksa, neden KOSKİ’si, MEDAŞ’ı, Gaznet’i, belediyesi hep birlikte bir anda girip bütün işleri halledemiyor? Gerçekten bu soruyu yıllardır merak ederim.

Biri gelir kazar elektriği döşer gider. 2 ay sonra biri gelir tekrar kazar, gazı döşer gider. Belediye gelir o da asfaltı döker, 2 ay sonra gelir kazar bir daha döker. Bu böyle sürer gider. Türkiye’de yıllardır çalışmalar böyle işliyor. “Bizim oğlan bina okur döner döner bir daha okur” diye bir laf var ya, o hesap. Bu işlerde dönüp dönüp aynı şeyleri okumaya devam ediyoruz. Elin gavuru 80 sene önce tüm altyapı çalışmasını, şehir planlamasını hazırlamış, kafası rahat etmiş. Hadi 80 sene önce yapamadık da, 2013 yılında da 80 sene sonrasını düşünerek iş yapamıyorsak diyecek hiçbir şey yok. Sevgi, saygı ve dua ile…