“Konya’nın turizmde önemli hedefleri var mı?”, Var…

“2023 yılında turist hedefi ne kadar?”, 10 milyon… 

“Bunun için de tanıtım ve alt yapı çalışmaları yapılıyor mu?”,  Yapılıyor…

“Geçmişe göre ilerleme var mı?”, “Yok” desek yalan olur…

Şükür ki bu alanda ivme kazandık.

Daha da ilerleyeceğiz.

Kamu kurumlarının turizm ile ilgili özverili çalışmalarını izliyoruz.

Ayrıca ilerleyen zamanlarda farklı çalışmaların da yapılacağını biliyoruz.

Selçuklu tarihini gün yüzüne çıkarmak için de uzun zamandır bir gayret var.

Buraya kadar sorun yok.

Çalışmalar güzel…

Fakat…

Şimdi gelelim asıl konumuza…

Şehirde bir turizm kültürü oluşturulamadı.

Turiste karşı bakış açısının genişletilmesi konusunda eksiklik var.

Kamu kurumlarının o kadar emekle yaptığı çalışmalar olmasına rağmen, bir turistin gasp edilmesi birçok turistin şehre gelmesini engelleyebiliyor.

Konya’nın diğer turizm şehirlerinden en büyük farkı, turistin güven içinde şehirde gezmesi olmalı.

Muhtarlara bu konuda eğitimler verilmeli.

Mahallelerde gerekirse mini toplantılar yapılmalı.

Ve ayrıca, turizmi konuşuyorsak, odalar ve sivil toplum kuruluşlarıyla da fikir alış verişi yapılmalı.

Madem, turizm adına önemli hedefler koyduk, bunlar yapılmalı.

Örneğin, Selçuklu emaneti Sırçalı Medrese’ye değil yabancı, yerli turist bile zor gidiyor.

Bir şehri turizm alanında yüceltmek kolay değildir.

Zaman ve uğraş ister.

Bu şehre gönülden bağlı olanların, bu detayları dikkate alacağını düşünüyorum.

Şöyle anlatayım, gasp yapılmak istenen bir turist cinayete kurban gittiğinde, ülkesinde çıkacak haberlere dayalı olarak, o ülke insanının kafasında oluşacak Konya algısını öngörmek gerek.

Ve bu durumun turizmi nasıl etkileyeceğini de bilmek gerek.

Derseniz ki “Bir şey olmaz.”

Nevşehir’de Japonya örneği var.

O kadar uğraş, emek ve büyük hayaller, bir takım adi olaylar nedeniyle suya düşmemeli.

O nedenle, turizm kültürü şehre yayılmalı.

Vatandaş, turizmi de turisti de bilmeli.

Şehrin hedeflerine ulaşması için bunlar mutlaka yapılmalı.