Bürokratlarımız, siyasetçilerimiz Konya’yı anlatırken hep Marka Şehir, Dünya Kenti, Medeniyetler Şehri sloganlarını kullanırlar. Peki, Marka Şehir nasıl olur, Dünya Kenti olabilmenin standartları nelerdir? Bunları biliyorlar mı acaba? Ben bunları bilerek söylediklerine inanmıyorum. Kendi şehrimizi yüceltmek adına ve maksat konuşma olsun diye bu cümleleri kullandıklarını düşünüyorum. Marka Şehir Konya diyoruz ama biz halen elektrik tellerini direkler üzerinden götürüyoruz. Avrupa Birliği diyoruz ama Avrupa standartlarını bir türlü yakalayamıyoruz. Avrupa ülkelerinde elektrik telleri yer altından giderken biz yer üstüne çıkarmaya devam ediyoruz. Mesela Konya’nın işlek meydanlarından Zafer Meydanına yapılan ışıklandırma. Belki toplum için faydalı bir çalışma fakat bu ışıklandırmayı yapmak için görüntü kirliliği oluşturmaya ne gerek vardı? Mimarlar Odası Başkanımızda bu konuda çok tepkili. Sanki şehrin görüntüsünü kirletmek için çaba harcıyorlar diyor. Bu tellerin olduğu yerde bir fotoğraf çekmeye kalktığınızda fotoğraftaki objelerden çok teller ön plana çıkıyor. Bu görüntüyle sizce Marka Şehir olabilir miyiz? Bu konuda hassasiyet gösterilmesini ve görüntü kirliliğine yol açan tellerin yer altına alınmasını temenni ediyorum. Bu yıkıcı değil yapıcı bir eleştiridir. İkinci görüntü kirliliği ise bisiklet ve motorsikletlerin ulu orta park edilmesiyle oluşuyor. Dershaneler sokağı girişinde mobese direğinin altında bulunan bisiklet ve motorsikletler çok kötü bir görüntü oluşturuyor. Konya bisiklet ve motorsiklet kullanımında Türkiye’de ilk sıralarda gelen bir şehir. Bunlar bilindiği halde neden merkezde bisiklet ve motorsiklet parkları için yerlerin yapılmadığına anlam veremiyorum. Bisiklet yollarından önce yapılacak bir projeydi. Yollar yapıldı ama park sorunu halen aşılamadı. Bu detaylar küçük gibi görünse de binlerce kişiyi ilgilendiriyor. Bu konuda gereken hassasiyetin gösterilip, düzenlemenin yapılmasını bekliyoruz…

WC’LER NEDEN KARIŞIK

Konya Büyükşehir Belediyesi bildiğiniz üzere merkezde bulunan WC’leri ücretsiz hale getirdi. Vatandaşın ihtiyacını gidermesi için güzel bir hizmet olduğunda hemfikiriz. Yalnız ücretsize çevirdik diye ilgi alaka kesilmemelidir. Temizlikleri yapılmalıdır. Toplumumuzdaki bazı insanlara da lavoba ve WC kullanımını öğretmek gerektiğine inananlardanım. Kendi evinde kullandığı gibi kullanmıyor. Kendisi pis bulduğu zamanda kızıyor. İkinci konu ise Kültürpark içerisinde bulunan WC. Burada Bayan-Erkek girişlerinin neden ayrılmadığını sormak istiyorum. Burada Bayan ve Erkekler lavobaya girerken birbirlerini görmek zorunda değildir. Arası kapatılarak Bayan ve Erkek giriş kapıları ayırılmalıdır. Muhafazakâr bir şehir diyoruz fakat bir lavobanın arasını kapatamıyoruz. Bu konuda gelen şikayetleri dikkate alarak bu konuyu yazdım. Özellikle bayanlardan çok tepki geliyor. Umarım bu konuda da gereken yapılır. Bizler gazeteci olarak şehrimizde vatandaşımızın isteklerini yetkililerimize duyuruyoruz. Yetkililerimizin bu konularda bir çalışma yapıp yapmayacağı kendilerine kalıyor. Seçimler yaklaşıyor. Halkın oyuyla koltuklarda oturan yetkililerimiz, halkın isteklerini de göz ardı etmez diye düşünüyorum. Umarım bu konuda yanılmıyorumdur. Yanılıyorsam lütfen bildirin…