Spor markalaşmak için ve şehirlere değer katabilecek önemli bir faktör. Özellikle futbol sporda marka olabilmenin lokomotif aracı diyebiliriz. Öyle ki bu sene içerisinde Galatasaray basketbol takımı Avrupa kupasını müzesine götürdü, Fenerbahçe basketbol takımı ise son anda Eurolige şampiyonluğunu elinden kaçırdı. Peki, sorsak Beşiktaş'ın şampiyonluğu mu daha çok konuşuldu yoksa basketbol başarıları mı diye tabi ki futbol cevabını alırız. Diğer kulüplerin basketbol başarıları medyada futbol kadar geniş yer bulamadı üstelik Avrupa arenasında olmasına rağmen.

Futbolda bir başarı da bu yıl Konyaspor'dan geldi. Konyaspor bu sene elde ettiği başarı ile Avrupa biletini aldı. Yeni stadın yapılması hem kulübe hem de şehir halkına ciddi bir motivasyon sağladı. Sportif çalışma, iyi transferler ve Aykut Kocaman'ın da çalışmalarıyla Konyaspor tarihinin en başarılı dönemlerinden birini yaşıyor. Artık Konyaspor sadece Konya bazında değerlendirilecek yerel bir futbol takımı değil. Dolayısıyla başarının getirmiş olduğu ağırlığı tüm şehir taşımak zorunda. 

Aslında Konya'nın kendini dünyaya açabilmesi için bundan iyi fırsat olamazdı. Bu fırsatı değerlendirmek ise şehir yöneticilerinin elinde. Her şeyden önce Konyaspor'un artık bir marka ruhuna sahip olabilmesi gerekiyor. Avrupa kupalarında Konyaspor'u duyanlara kulübün sunacağı duygusal fayda ne olacak. Konyaspor taraftarlarına hangi ruhu verecek bunun belirlenmesi şart. Konya maçlardan dolayı yoğun bir ziyaretçi akınına uğrayacağı kesin. Eğer gelenleri her zaman yaptıkları gibi Mevlana'yı ziyaret ettirip buradan gönderecekseniz şimdiden geçmiş olsun. Fırsat kuşu kaçar arkasından izlersiniz. Konyaspor'un başarısı hem şehir için hem yatırımcı için hem esnaf için hem de yerel halk için mükemmel bir gelir fırsatı. 

Bunun Avrupa'da birçok örneğini görebiliyoruz insanlar Barcelona'ya sadece futbol müsabakası izlemeye gitmiyor oradaki ruhu yaşıyor, şehirdeki ruhtan besleniyor. Peki, bizim yöneticilerimiz Konya'ya gelenlere ne vaat edeceklerine karar verdi mi? Tamam bayrakları asalım turlara çıkalım, yerel markalarımız kutlama mesajları göndersin ama işe büyük oranda pazarlama açısından yaklaşmak gerekiyor. Yeni stadyum çevresi bir futbol karnavalı için çok uygun bir lokasyon. Dışarıdan gelen seyirci Konyaspor atmosferinden etkilenmeli ve şehir büyük oranda bu fırsata odaklanmalı. Burada alışveriş yapmalı, para bırakmalı. Sadece şehir değil Konyaspor kulübü de bu kazancın en büyük ortaklarından. Ne kadar çok bilet satışı ve kulüp ürünlerinin satışı olursa bir sonraki senenin sportif başarı finansmanı sağlanmış oluyor. Tabi öncelikle kulüp burnunun ucundakini görerek Konya halkında bir sahiplenme oluşturabilmeli. 

Son olarak başarının en karlı çıkanını kulübün ismine sponsor olan Atiker markası diyebiliriz. Dört ayağının üzerine düşen firma artık sponsorluk iletişiminden reklam ve diğer iletişim bileşenlerini de kullanmaya tez zamanda başlanmalı. Ne şehir ne kulüp ne de sponsor bu fırsatı kaçırmasın. Biz de keyifli maçlar izlemeye hazırlanalım.