Kudüs’te yaşananlar bizi derinden üzmesinin yanında bu olayların hiç bitmeyecek algısı ya da çözümsüz gibi görünmesi yanıltıcıdır. Türkiye’de yaşayan Müslümanların genelinin zihninin gerisinde sanki elimizden bir şey gelmeyecekmiş gibi bir algının olduğunu gözlemliyorum.

HâlbukiKudüs’ün geçmişine baktığımızda kurtuluşuna vesile olan kahramanların bizlerin ataları olduğunu görürüz. Kafamızda oluşan duvarları yıkmamız lazım, Kudüs’ü biz koruyabiliriz.

Nasıl mı?

Kudüs ne zaman fethediliyor?

Tabi ki 638 yılında Hz.Ömer döneminde.

Peki, Hristiyan dünyası ne zaman Kudüs’ü kurtarmak için harekete geçiyor?

457 yıl, yani yaklaşık 500 yıl sonra…

Peki, neden bu kadar geç?

Çünkü Avrupalıların o dönemde Kudüs umurlarında değil yani çoktan vazgeçmişler, şimdiki zamanda olduğu gibi. Geçmiş kol kola aslında şimdiki zamanla.

Madem vazgeçmişler neden 500 yıl sonra Kudüs’ü kurtarmaya kalkıyorlar?

Çünkü TürklerAnadolu’ya geliyor ve o dönemde ikiye bölünmüş Roma güçsüz ve açlıkla boğuşuyor. Türklerin Anadolu’ya gelişiyle birlikte Bizanstoprak kaybetmeye başlıyor ve Türkler Anadolu’yahız kesmeden yerleşiyorlar.

Alparslan’ın zaferi ile Anadolu’da yurt edinenTürkler, Avrupa’yı artık iyiden iyiye korkutuyor. Tabi Bizans bu yaşananlar karşısında çaresiz kalıncaPapadan yardım istiyor. Papa hem Bizans’a üstünlük sağlamak hem de TürkleriAnadolu’dan atmak için büyük bir ordu toplayabileceğinin sinyalini veriyor.

Ordu yeni yerlerde yeni yaşamlar kurma hayallerinde olan Avrupa köylülerinden ve savaşma yetilerini iyice yitirmiş ücretli Avrupa askerlerinden oluşacağı için dini bir sloganla orduya maneviyat katmaları gerektiğini düşünüyorlar. Böylelikle Avrupa’nın Haçlı Seferlerine başlayacağı orduya sloganını bulması gerekiyor.

Bu sloganda Endülüs’ün Müslümanlardan kurtarılması olayından sonra,“Kudüs’ü yani kutsal toprakları kurtarma” sloganı oluyor.

Sonrasında Haçlı Seferleri başlıyor. Papa Bizans’ı da Anadolu’yu da yağmalamaya kalkıyor ve büyük bir barbarlıkla yağma başlatıyor.

Bizimalgı dünyamızda olmayan şey ise büyük ordularının büyük çoğunluğu Anadolu’da Türkler tarafından durduruluyor ve Kudüs’ü böylelikle alamıyorlar.

Yani sözün özü Avrupa dini hassasiyeti olmayan yağmacı barbar bir toplumdur. Amaçları Kudüs değildir. Amaçları Müslümanları yağmalama, zulmetmektir. Ve bu yağmanın önünde dün olduğu gibi bugünde durabilecek tek bir millet, tek bir devlet vardır. O da Türkiye’dir. Bu yüzdendir ki Kudüs bize uzak değildir,Kudüs biziz,Kudüs’ün kurtuluşu biziz bu inançla kendimizi diri tutmalıyız.

Hani diyor ya Nuri Pakdil:

Geçmiş zamanla kol kola akıp gidiyor şimdiki zaman

Ümmet Şövalyeliği gerekli dünyaya

Harflerin derin katmanlarında şifalı sülük bulunur

İnsan, buraya!

Yumruk, havaya!

İstanbul’u Kudüs görüyorum, Kudüs’ü İstanbul Görüyorum.