3 Kasım AK Parti iktidarının 20. yıldönümüydü. Ülkemizde 20 yıl iktidarda kalmak bile tek başına bir başarı kriteridir. Tek parti dönemi haricinde bu kadar uzun süre iktidarda kalan bir parti olmamıştı. Zaten çok partili hayata geçtiğimiz 1950’den beri 20 yıl askerin müdahale etmediği bir dönem de yoktu(!) Ortalama 10 yılda bir asker ya darbeyle, ya da muhtıra ile siyasi hayatı sil baştan dizayn ediyordu. 28 Şubat askerin son başarılı müdahalesi olmuştu. Elbette AK Parti’nin iktidarı döneminde de boş durmadılar ama gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesi gerekse de halkın desteğiyle 21. yüzyılda askeri darbe rezilliğini yaşamadık…

AK Parti 20 yıldır iktidarda ama bu 20 yılın acaba kaçında istediğini tam anlamıyla yapabildi ya da gerek iç gerekse dış baskılardan başını kaldırıp sadece ülkenin refahı ve geleceği için adım atabildi tartışılır. İktidara gelir gelmez Amerika’nın Irak’a müdahalesi başladı. Diğer yandan bürokrasiye kendini kabul ettirmeye çabaları vardı. Cumhurbaşkanı Sezer bilmem ne yasasını da veto etti haberleri artık bir klasikti. Elbette bir yandan boş durulmadı, ekonomik kriz aşıldı, yeni yatırımlar yapıldı vb. 2007 yılında asker yine muhtıra vermişti bu kez elektronik olmuştu sadece. Cumhurbaşkanlığı seçimi kritik bir viraj olmuştu. 2007 yılından sonra AK Parti tam anlamıyla iktidara geldi diyebiliriz.

Sonrasında AK Parti’ye kapatma davası açıldı. 2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş beraberinde göçü de getirdi. Sonuçları bugünde devam ediyor. Sonrasında dershanelerin kapatılması kararıyla cemaat diye bilinen FETÖ’nün yavaş yavaş gerçek yüzü ortaya çıkmaya başladı. 2013’ün ilk aylarında MİT Müsteşarı ifadeye çağrılarak bu kez de darbenin hukuk kanadıyla yapılmaya çalışılacağının sinyalleri verilmiş oldu. Ardından mayıs ayında gezi olayları başladı. Bu olaylarla birlikte ekonomide de kırılganlıklar başlamış, döviz yeniden yükseliş trendine girmişti. Peşinden 17-25 Aralık’ta yeniden bir yargı darbesine girişildi. Bütün bunlar geride kaldı derken bu kez de terörü hortlattılar. Büyükşehirlerde, başkentin göbeğinde gündüz gözüyle patlamalar yaşanıyordu. Bir süre sonra hendek operasyonları geldi.

Artık bu kadarı da olmaz derken 2016’nın 15 Temmuz’un da askeri darbe yapılmaya çalışıldı. Çünkü gerek iç gerekse dışarıdaki hainler bütün yolları denemiş, başarılı olamamıştı. Geriye klasik bir darbe girişimi kalmıştı. Elbette amaçlarına ulaşamadılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan dik durdu ve halk yine arkasındaydı… 15 Temmuz yeni bir milat oldu. Ordumuz, emniyet teşkilatımız güçlendi. Bu seferde Suriye sınırımızda devlet kurma çalışmaları başlamıştı. Sınır ötesi operasyonlarla önüne geçip, güvenli bölgeler oluşturduk. Tam biraz kendimize gelip nefes alacağız derken korona salgını icat edildi. Salgın bitti derken Rusya-Ukrayna savaşı. Mutlaka arada unutup atladığımız maddeler olmuştur. Bütün bunlar 20 yıllık süreçte AK Parti iktidarının yaşadıklarının kısa bir özeti. Yani adamlar 20 yıldır iktidardalar ülkeyi kafalarına göre yönetiyorlar diyenlere anlarlarsa bir cevap. Gençlere ise son 20 yılın kısa bir özeti.

20 yıllık iktidarında AK Parti’nin icraatları ise ortada. Hani 20 yıldır iktidardalar bir zahmet o kadarını da yapsınlar diyorlar ya bu ülkede 20 yıl iktidarda kalabilmek bence en büyük icraat. Cumhurbaşkanı’nın karısı başörtülü olur mu tartışmalarıyla başlayan süreçte bugün başörtüsü meselesi kamunun her alanında sorun olmaktan çıkarıldı, Anayasa ile de güvence altına alınınca bir daha tartışılmaz bir hale gelecek. Eğitim başta olmak üzere diğer bir çok alanda kronikleşmiş sorunlara çözüm bulundu. Vatandaş sözünü sakınmadan söyler oldu. Kamu dairelerine korkmadan girip, gerektiğinde hesap sorabilir hâle geldik. Elbette Ayasofya’ya kavuştuk. Ayasofya’nın tekrar ibadete açılması bağımsızlığımızın sembollerinden birisidir. Yerli otomobil, savunma sanayimizdeki gelişmeler vb. tek cümlede geçiştirilemeyecek kadar önemli ama yerimiz dar. Kısacası AK Parti 20 yıllık iktidarında içeride, dışarıda çok sayıda bela ile mücadele ederken, ülkenin kalkınması için de önemli adımlar attı. Ülkemizin geleceği için dengeyi sağladı.

Dünden bugüne bir özet geçtik gelelim geleceğe. AK Parti Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde bir dönem daha iktidara gelip iktidarını 26 yıla çıkarabilir mi? Elbette yapabilir. Şuanda muhalefette bir umut yok. Ekonomik sıkıntılar giderilir, Suriye/Suriyeliler meselesine bir çözüm bulunabilirse rahatlıkla bir dönem daha iktidarda kalınabilir. Bunun olabilmesi içinse gerek bakanlıkların gerekse de bürokrasinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hızına yetişmesi lazım. Bugünün işi yarına kalmazsa iktidar ve istikrar devam eder…