İpek Özkayaalp

İpek Özkayaalp

Her Yönetici Kitlesinin Toplamıdır

Her Yönetici Kitlesinin Toplamıdır

Saygıdeğer kardeşlerim

İnsanoğlu hayatı boyunca yapmış olduğu seçimlerle hayatına olumlu veya olumsuz yön vermektedir.

Kişi yapmış olduğu bu seçimlerle sadece kendisini değil, kimi zaman çevresini ve hatta ülkesini bile etkileyebilmektedir.

Tercihlerimize bakıldığında ve analiz yapıldığında, tüm bu olan bitenler aslında bizim iç dünyamızı dışarıya yansıtmakta ve kişiliğimizi ortaya koymaktadır.

Bir bireyin iç dünyasını, yani akıl seviyesini ölçmek aslında çok zor değildir. Aklı başında olan birisi, karşısındaki insanın karakterini temel analizlerle çok çabuk bir şekilde üç aşağı beş yukarı anlayabilir.

Peki, neye göre analiz edilir?

Aslında kıyafet seçiminden tutun da ideolojisine kadar birçok unsuru sıralayabiliriz. Ama bana göre en önemlisi, kişinin çevresidir.

Bireyin çevresindeki insanlara, eşine, dostuna, arkadaşına bir bakın, değerlendirin. Kimleri hayatında önemli kılmış? Kendine önder olarak kimi seçmiş? Bunlar bile onun akıl seviyesini ölçmeye ve anlamaya yeterlidir. Kişinin tercihleri, kendi meşrebine en yakın olanını seçer.

Bunları ele aldığımızda bireyin hayata bakış açısını, düşüncelerini, görüşünü, inancını vs. anlamak daha kolay bir hal alır. Kişi bu özellikleriyle kısmen de olsa kendisini bize tarif eder. Çevresiyle de bize kendi anlatımı dışındaki halini gösterir. Tabi ki anlayana!

Tüm bunlar baz alınarak ve üstüne gözlemlerimizi de ekleyerek, kendimizi karakter analizi yapabilme noktasında daha donanımlı olacak şekilde geliştirebiliriz.

Şimdi çerçeveyi biraz daha genişletelim istiyorum. Kişiyi değil toplumu analiz edelim ve bunu neye istinaden yapacağımızı konuşalım.

**********************

Günümüz siyasetçilerine ve siyaset arenasına baktığımızda, tarihimizin de bize anlattığı gibi liderlik vasfına sahip olanlarla (bir padişahı, bir kahramanı), bu vasıftan uzak, korkak, ferasetsiz, basit yönetici ve ucuz kahramanlıkların varlıklarına şahit oluyoruz. Yaşadığımız dönemde de ileride ismi altın harflerle yazılacak bir liderimiz ve ilerde ismi kara harflerle yazılacak kişileri görüyor, birebir şahit oluyoruz.

Kimler lider olur?

Milletine sevdası olan liderler, faydalı hizmetler sunarlar. Cesaret sahibi, risk alabilme kabiliyeti bulunan, bu riskleri alırken de mazlumları ihmal etmeyen, onların da sesi olup zalimlere karşı durarak ve ellerinden kurtararak adaleti tesis ederler. Sahip oldukları misyon ve vizyonla sadece bugünü değil yarınları düşünür, siyasi ilmi ve ferasetiyle, tüm hizmetlerine engel teşkil edecek tümsekleri aşacak gücü ortaya koyarlar. İşte bu vasıflara sahip olan kişilerden LİDER olur.

Bu saydıklarımızın dışında kalan, cesaretten mahrum, basit şovlarla, yalan ve dolanla günü kurtarma politikası uygulayanlar siyasetçi değil, ciddiyetten uzak “Show Man” olarak kendisine yer bulur. Bu tanım bende ve toplumda bu şekilde kabul görmüştür.

Görevinin önemini anlayamamış, hazmedememiş olan zillet ittifakına bir göz atalım. İttifak oluşturdular ama henüz bir aday bile belirleyemediler. Misyon ve vizyon sahibi olmamaları bir yana, kendi belediyelerinde bir icraatları bile olmamış. Yazı punto ve karakteri belirlemeyi ve bunu dile getirmeyi meziyet sanıyor olmaları en başta kendi seçmenlerine karşı saygısızlıktır. Bu masayı oluşturan parti yöneticilerine oy falan verilmez. Çünkü cesaretsizler hizmet veremez. Bunlar başa gelirse, milletin vay haline…

Sözüm ona vatanı için gri listeye alınmış Londra’dan temiz para dilenmeye gitmesi trajikomik bir olay.

Dünyadan bir haber yaşayana, ülke teslim edilir mi?

Tüm bunlar komedi filmi sahneleri gibi görünse de, bizler bu sahnelere gülsek de desteğini asla esirgemeyen bir seçmen kitlesine sahipler. Maalesef gerçek bu…

Kitlesine bak yöneticisine anla, yöneticiye bak kitlenin akıl seviyesini anla… Her yönetici, kitlesinin toplamıdır.

Bu ittifaka oy vereceklerin aynı gemide olduğumuz gerçeğini iyi bilmeleri gerekir. Halk, vermiş olduğu oyla ülkenin kaderini belirler. Liderler de görevini yapmakla mükelleftirler. Ama asıl mesele gafletten uyanmaktır. Zira akıl tutulması yaşanmaması gerekir.

Bir yanda dünyadan bihaber yaşayan vasıfsız bir yöneticiyi, bir yandan da liderliğin tüm vasıflarına sahip ve bunlara yakışan işlerle milletini tehlikeden korumasını bilen, Türkiye’nin 100. Yılını inşa eden bir yöneticiyi görüyoruz.

**********************

En başta belirttiğim gibi seçimlerimiz hayatımızı, yaşadığımız hayat da içindekilerle birlikte bizim iç dünyamızı (akıl seviyemizi) yansıtır.

Önümüzde, hepimiz hatta tüm ümmet için çok büyük ve önemli bir seçim günü var. Her birimiz, nasip olursa fikren inandığımız lidere, fiilen oy vereceğiz. Yani sen, ben, bizler sadece hayatımız için değil, bu VATANIN gidişatı için karar vereceğiz.

Lütfen bunun ne olduğunun bilincine varalım!

Bizler sadece, bir oy vermiyoruz!

Allah’ın bizlere lütfettiği bir lidere oy veriyoruz.

Bu devletin bekası için oy veriyoruz.

Hak için, hakkı savunarak onun yanında durmalıyız.

Kendi şahsi çıkarlarımızı gözetmeden, bu Vatan için bu bayrak için oy vermeliyiz.

2023 Cumhurbaşkanlık seçimine sayılı günler kaldı. Bizlerin bir oyu var. Bu oyu da vatanımız için en doğrunun yanında olmak adına kullanmalıyız. Zira bekamıza sahip çıkmanın boynumuzun borcu olduğunu kanaatindeyim. Cümlemi bir büyüğümün sözleriyle bitirmek isterim.

“Seçim zamanı kullandığımız reyler bizim hangi tarafın adamı olduğumuzu açıkça göstermektedir. Hiçbir Müslüman açlıktan öleceğini bilse bile, bir Allah’sıza, bir dinsize, bir masona veya bir caniye katiyen rey vermez ve onların tarafını tercih etmez”

(Mehmed Zahid Kotku)

Allah bizleri şaşırmışlar zümresine katmasın, akıl ve feraset sahibi eylesin.

Âmin

Saygı ve duâ ile….

Önceki ve Sonraki Yazılar
İpek Özkayaalp Arşivi
SON YAZILAR