İrfan Akyol

İrfan Akyol

Okulların açılacak olması tedirginlik oluşturuyor

Okulların açılacak olması tedirginlik oluşturuyor

Okullar pazartesi günü açılıyor. Evet, bugün için her veli için şartların pekiyi görünmediğini ifade edelim, dün açıklanan koronavirüs tablosunda, 3 bin 496 kişinin testi pozitif çıktı, 283 kişi ise hayatını kaybetti.

Ne yazık ki bu rakamlara baktığımızda umut sarsıcı bir durumun var olduğu kanaati hepimizde hâsıl oluyor.

Fakat bu şartlara rağmen iyi olmak, normalleşmeyi sağlamaya çalışmak, güzellikleri korumak hepimizin görevi diye düşünüyorum.

Bilim Kurulu Toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli Eğitim Bakanı Mehmet Özer, YÖK Başkanı Erol Özvar birlikte açıkladılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan öğret atamaları programında konuştu…

Bütün bu açıklamaları takip ettiğimizde devletimizin sürece hazır olduğu noktasında ikna oluyoruz, burada bir sorun görülmüyor.

Tabi yine de bazı hususları yazmak, izah etmek gerektiğini düşünüyorum, zira artık pazartesi günü okullar açılıyor ve her anne ve baba çocuklarını da kendisini de bu sürece hazırlamak zorunda, işin ciddiyetini görmek zorundayız.

Öncelikle şunu ifade edeyim, bütün anne ve babaların kesinlikle sürecin hiç kolay olmadığını, tedirgin olmaları gerektiğini, sürece hazır olmaları gerektiğini, sürecin riskleri barındırdığı gerçeğini bilmesi gerekiyor.

Peki, ne yapmalıyız?

Öncelikle öğretmenler, veliler ve yasal aşı olma yaş aralığında olan öğrenciler aşısını, hem de iki doz olacak şekilde olması gerekiyor.

Akıllı bir insan bu şartlarda aşıya karşı olmaz. Dün koronavirüs verelerine göre ülkemizde 283 kişi vefat etmiş, çocuk oyuncağı oynamıyoruz, üst düzeyde bir salgın ile karşı karşıya insanlık.

Bunu neden kavrayamıyor hala bazı insanlar anlayamıyorum? Korona salgınını kendince hafife, alıyor, havalara giriyor, saçma sapan sosyal medya açıklamalarını gerçek zannederek kendini ve sevdiklerini büyük bir düşmanın karşısında savunmasız hala getiriyor bazı vatandaşlarımız.

Üzücü bir hal bence…  

Evet, iki doz aşımı oldum, 3. Doz çıksa onu da olacağım. Allah bu canı bana bir armağan, bir ayrıcalık olarak verdi, Rabbimin verdiği bu ömre, bu hayata, bu bedene neden sahip çıkmayayım?

Kim niye aşı karşıtı oluyor? Aşı karşıtı olmakta murat ne? İnanın ben anlayamıyorum. Şu anda insanlığın tarihte gördüğü en büyük salgınlardan biri ile karşı karşıyayız, böyle bir salgınla şu an için insanlığın aşıdan başka elinde bir mücadele aracı var mı?

Aşı olmak, hepimiz için şu anda bir insanlık görevidir, kendimize ve çevremize karşı sorumluluğumuzdur.

Varsa söylesinler,  biz de uygulayalım ama yok işte. Onun için okulların açık kalmasının, çocuklarımızın okula gitmesinin, bu nesillerimiz için önemli olduğunu zaman bize göstermedi mi? Aklımızı başımıza almalıyız, maske, mesafe, hijyen kuralına öncelikle uymalıyız.

Bununla birlikte, özellikle okulların önünün çok kalabalık olduğunu unutmamak lazım… Velilerin bu alanlarda yoğunluğu oluşturmaması için servis araçlarının biraz daha artırılması gerekiyor sanki.

Çocuklarla da konuyu çok iyi konuşmak gerekiyor, çocukların çok fazla bir araya gelmesini önlemek, çocukların kapalı alanlarda geçirdikleri zamanı sınırlandırmak, gerekirse kantinleri de bahçelerde konuşlandırmak lazım.

Özellikle öğretmenlerimizin sorumlu davranmaları gerçekten çok önemli, kendileri ve çocuklar ile çocukların aileleri için hem uyarıcı, hem maske mesafe, hijyen kurallarına uygun davranışlarla çocukları yönlendirici olmalarının önemini sanırım ifade etmeyebile gerek yok.

Bakanlık tedbirleri aldı ama asıl mesele çocuklarımızın, velilerin ve öğretmenlerin bilinç düzeyleri ile ilgili.

Okullarımız açık kalmalı, inanın okulların kapanması bir kâbus gibi, bırakın bu kâbus üzerimize çökmesin, okullar açık kalsın, hayat normalleşmeye çalışsın. Okullar kapanında sanki hayat ortadan yarılmış gibi oluyor, buna meydan vermemek lazım.

Netice itibariyle, okullar açılıyor ve okulların açık kalması ailelerin, çocukların ve öğretmenlerin bilinç düzeyleri ile doğru orantılı olacak.

Ahir zamanda yaşıyoruz, hayatı normalleştirmek görüyoruz ki artık zaten çok zor, şunu unutmamamız gerekiyor salgının en önemli dostu cahillik, inat ve ferasetsizliktir.

Hayatın normalleşmesinin yolu ise akıllı olmak, sorumlu davranmak, bilimin ışığına inanmak ve her şeyden de önemlisi de üzerimize düşen vazifelerin bilincinde olarak hareket etmektir.

Zor bir süreç, aşı olalım, zorluğu azaltalım, ne olur, işin ciddiyetini görün artık.

Allah, çocuklarımızı, nesillerimizi, milletimizi ve devletimizi bu beladan bir an önce kurtarsın.

Çocukların neşeli koşturmaları, umarız ki beraberinde hayatı da normalleştirir, güzelleştirir.

Duamız budur.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
İrfan Akyol Arşivi
SON YAZILAR