Bizleri mübarek Ramazan ayına bir kez daha kavuşturan Cenab-ı Allah’a hamd-ü senâlar ve sonsuz şükürler olsun.

Rabbim bu ayda tuttuğunuz oruçları, kıldığınız farz ve nafile namazları, verdiğiniz zekât ve sadakaları, Kur’an-ı Kerim tilâvetlerinizi kabul etsin.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da pandemi sebebiyle ne yazık ki Ramazan’a kavuşmanın sevincini tam olarak yaşayamıyoruz.

Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılki Ramazan ayının temasını “Şifa Ayı Ramazan” olarak belirledi.

Müftülüklere gönderilen talimatnamede salgının hem ruhu bunalttığına ve hem de insan sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çekilerek Ramazan’ın ruh ve beden sağlığına katkılarının anlatılması istendi.

Bu arada şu gerçeği not etmek gerek:

Salgının başından bu yana camiler tüm ülkede kurallara en çok uyulan mekânlar olmuştur.

Dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı, müftüler, imamlar, müezzinler ve elbette cami cemaati takdiri fazlasıyla hak ediyor.

Ramazan ayına girerken sevincimizin buruklaşmasına yol açan bir başka sebep de İslam dünyasının içinde bulunduğu durum.

Müslümanlar olarak ne yazık ki çok iyi bir halde değiliz.

Sahip olduğumuz zenginliklere ve potansiyele rağmen sorunlarımızı kendi içimizde çözemediğimiz, aramızda birlik ve bütünlüğü sağlayamadığımız için İslam coğrafyasının birçok bölgesine çatışmalar, kan ve gözyaşı hâkim.

Filistin, Suriye, Irak, Yemen, Lübnan ve daha birçok ülke…

Mısır zindanlarındaki mazlumlar ve derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veren Arakanlı Müslümanlar…

Çin zulmü altında inleyen Uygur Türkleri…

İsrail’in peşinden koşan Körfez ülkeleri…

Hangi birinden bahsedeyim bilemiyorum.

Arap şairin dediği gibi, yüzümüzü nereye çevirirsek İslam dünyasının halinin kanatları kırılmış kuşa benzediğini görüyoruz.

Müslüman azınlıklar Ramazan ayında İslam düşmanlığının ve ırkçılığın kurbanı olma korkusu yaşıyor.

Avustralya’da ABC televizyonuna konuşan Müslümanlar, yaklaşık iki yıl önce Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen silahlı saldırının bir benzerinin yaşanabileceği düşüncesiyle camiye gitmekten korktuklarını söylüyorlar.

Irkçılığın ve İslam düşmanlığının yükselişte olduğu Avrupa’da da durum pek farklı değil.

Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletinde bulunan Hildesheim kentindeki Selimiye Merkez Camii geçen hafta kimliği belirsiz kişilerin taşlı saldırısına uğradı.

İki gün önce Fransa'nın Rennes kentinde bulunan Avicennes Camii’ne saldırı düzenlendi, duvarlarına hakaret ve tehdit içeren yazılar yazıldı.

Şifa Ayı Ramazan’da bir yandan koronavirüs salgınının sona ermesi için Âlemlerin Rabbi’ne yakarırken bir yandan da İslam ümmeti için dua edelim.

Pandemiye ve ümmetin acınası haline rağmen güzel şeyler de olmuyor değil.

Ramazan aynı zamanda iyiliklerin arttığı bir ay.

Medâr-ı iftihârımız olan vakıflarımız ve hayır kurumlarımız hem ülkemizdeki ve hem de dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize bir ay boyu yardım dağıtacak.

Bu nedenle Ramazan’da yapılacak en iyi işlerden biri de söz konusu resmi ve sivil kurumları maddi ve manevi açıdan desteklemek, cömertçe bağışta bulunmak olacak.

Rabbim cümlemizi bu mübarek ayda faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek oruç tutup geçmiş günahları bağışlanan kullarından eylesin.