Ak Parti’nin Mülakatlarında bazı Hukukçu aday adaylarına, Konya Baro Seçimlerinde kime oy verdiniz? Sorusu yöneltildiğine dair bilgiler geldi kulağımıza…

Yaşanıp yaşanmadığını bilmiyorum ama şu kısa hikaye şimdi aklıma…

Kanuni Divan-ı Hümayunda ‘İcraatın içinden’ de yapılan şeyleri anlatır… “Şu kadar Cami, İmaret, Han, Hamam yapılmış güzel ülkeme” diye… “Şu kadar okul şu kadar yardım şu kadar Çeşme yapılmış Cennet Vatanım Osmanlı Topraklarına…” En sonunda da Ticaretin de geliştiğini anlatmak adına, Fransızlara şu konularda ticari anlaşmaya vardık, şu imtiyazları aldık, şu imtiyazları verdik… Bunu duyan Ebussuud Efendi dayanamaz;  “ Padişahım, şimdi öyle bir kötülük etmişsiniz ki, siz ve sizden öncekilerin ve sonrakilerin yaptırdığı yaptıracağı tüm çeşmeler bir araya gelse bunu temizleyemez artık” der…

Konya’ya, Konya’nın hedeflerine, ideallerine bunca yıldır hizmet edenler, onca uyarıya rağmen bu şehre öyle bir kötülük ettiler ki, şimdi herkes el ele verdi ama hiçbir şeyi değiştiremiyor… 

Şimdi imalarda bulunmak, sadece karanlıkta ıslıkla türkü çalmak gibi… “Ayrıldım güler miyim, ayrılık diler miyim?”

….

Bu kadar çok şehrinden ve onun sevgisinden söz edip bu kadar çok şehrinden uzak insanların olduğu başka bir mekan var mıdır ülkede bilemiyorum…?

Birlikte olabilmek Konya’dakilerin başarabileceği bir iş değil…  

Birinin davet edildiği bir yere diğeri gitmez örneğin… Birinin davet edildiği bir yere diğeri davet edilmez de… Ağzımızın tadı kaçmasın durup dururken?

Başkent’e hayati bir konu hakkındaki bir arzuyu bir dileği bildirmeye bile birlikte gidemezler örneğin… Hatta bununla da övünürler…

Birinin işleri iyi gitmeye görsün diğeri hemen yanına bir tezgah açar… Bir meslek örgütü muhakkak kendisinin kontrolünde olmalıdır… Olmuyorsa yanına bir dükkan da kendi açar… Oda olmuyorsa bir tane daha…

Kendisinin olmadığı her şey eksiktir biraz… Bu yüzden aynı işi vazife edinmiş 100 kuruluş varsa 101. yoldadır her zaman…  “Yanımdakiler, bana marifetlerimden dolayı verilmiştir” örneğinin tezahürünün kendimizin de olabileceğinin farkında bile değilizdir…

Türkiye’nin her şehri büyük kentlerde büyük organizasyonla birlik ve beraberlik gösterirken, kendi kültürlerini tanıtırken, Konya’nın böyle bir organizasyonunu gören bilen yok memlekette.

Birbirimizin kuyusunu kazmaktan vakit kalmıyor sanırım… 

….

Araç kullanan her insan karşılaşmıştır bahsedeceğim sahneyle. Trafiğin yoğun olduğu üç şeritli yolda, sağınız ve solunuzda trafik yürürken sizin olduğunuz şerit bir milim kıpırdamaz ya. Bulunduğunuz şerit hiç yol almayınca, dakikalarca uğraşıp zor bela şerit değiştirdiğiniz; bu kez de sizin geçtiğiniz şerit ilerlemeyi durdururken, sizin az önce yer aldığınız şeritte trafik yürümeye başlar.

Bu durumun bilimsel bir açıklaması nedir bilemiyorum ama ne zaman bu sahneyi yaşasam aklıma CHP geliyor.  

…..

Hızlı Trenle Konya’ya gelip de, bu Hükümet bu Ülkeye ne kazandırdı ki kardeşim diye olur olmaz her yerde nutuk atan liderler sadece bize mi has, yoksa tüm dünyada benzerleri var mı?