Yemezler!

Ev gözetleme,

Mağdur ayakları,

Yeni Gezi planlaması,

Silahlı Demokrasi tekniği,

Organize Kötülük palavrası,

Ramazan Hoca yalnız değildir,

Ezanımıza Çav Bella hacklemesi,

Yüzbinlerce ton Asfalt ve Çamur,

Derviş Mehmet/Alpaslan Kuytul,

Bu algı üretimi sürüyor, sürecek…

Tabi gündemi kim belirliyorsa, karşısındakilere de savunma yapmak düşecek!

İyi de böyle misyon, böyle vizyon, böyle bir yönetim ve organizasyon olur mu?

Bu dev camianın başka işi-gücü yok mu, tek vazifemiz iftira temizlemekmidir?

Haydi gelin, şimdi bu “Akıl Oyunları”nı daha iyi anlamak için bunlardan birini cımbızlayıp aslında ne oluyor diye konuya yakından bakalım;

Hashtag’imiz yani Etiketimiz çok güncel “Ramazan Hoca yalnız değildir” olsun.

Tabi ki yalnız değil, kendisinin haberi de yok ama duvarın arkasında birileri var!

Eğer bu konu, muhafazakâr camiada ayrışmaya yolaçabiliyorsa, lokalize-bireysel olaylarla hâlâ algı oluşturulabiliyorsa bazı problemler çözülememiş demektir!

*Ama algı yapıyorlar ne yapalım, al-ma kardeşim!

*Ama manipüle ediyorlar, ye-me kardeşim!

*Ama adam haklı değil mi, doğru söylemiyor mu?

*Amenna, söylediği doğru da “zemin-zaman-muhatap” olarak bu doğru mu?

*Ama adam meczup, e bu bahaneyle her gariban Tımarhaneye tıkılabilir mi?

Vak’a yine işin içinden çıkamadık, yahu bir durup düşünsene muhterem!!!

İlla birileri seçenekler sunacak ve sen de o seçeneklerden birine mi uyacaksın?

Sana hep bu yapılmadı mı, düşünme “kuşa bak” oyununu ne çabuk unuttun?

Ya seçeneklerin hepsi yanlışsa, ya eksikse, ya hepsi tuzaksa, ya o gariban suçsuzsa, ya işin başka yönü varsa ki hep vardır…

Koca ülke Seksenbeş milyon, enformasyonu manipülasyona çevirmek böyle kolay mı ve bizim en hayati meselelerde bile başaramadığımız Toplumsal Entegrasyon, bu böylesi kolay bir dönüşüm mü?

Sevgili halk,  bu toplumun kâhir ekseriyetinin nev’i şahsına münhasır “Angajman Kuralları” vardır, bunu neden anlayamıyor neden buralarda patinaj çekiyoruz?

Aşın artık, bu toplum giyim-kuşam konusunu bitirdi, açık-kapalı tartışmaları eski Türkiye’de kaldı. Namaz yasağı var diye kalkışmak veya giyim-kuşam serbestiyetini bir Manipülasyon Aparatı gibi kullanma dönemi bitmiştir!

Muhafazakar kitleler açısından da şu görülmeli, sürekli Sosyal Medya silahıyla vurulmak, goygoycuları da biliyorken gaza gelmek böyle kolay olmamalı...

Ramazan Böçkün biraz deli, biraz veli, bir gariban vatandaş, bu çok belli ve de masum, mazlum, dertli bir Müslüman, Allah ona huzur, selamet versin ama ailesinin beyanları, Valiliğe-Savcılığa yansımış sosyolojik sıkıntıları da düşünürsek bu konuyu körümgözüne irdelemekten ziyade yetkili mercilere duyurmalı ve konuyu bir metafora dönüştürmekten kaçınmalıyız! 

Bu problemler bitmez ama Vatanseverlerin başkaca öncelikli gündemleri olmalı! Sosyal Medyada MİLLİ HESAPLAR-YERLİ HESAPLAR-VATANSEVER HESAPLAR olarak adını tescilleyip ülke gündemine oturttuğumuz, son iki-üç hafta içerisinde de birkaçyüz Vatanseverin şahsi gayretiyle kuşattığımız Twitter Platformu başta olmak üzere Sosyal Medya hedefimize kilitlenmemiz gerekiyor!

Dostlar sorunsalımız bellidir, Sosyal Medyada YERLİ-MİLLİ-VATANSEVER hesapların hakimiyeti oluşana dek algı operasyonları-manipülasyon-linç-provokasyonlar sürecektir ama bakınız yolumuz kısadır ve işimiz kolaydır!

Bu ülkenin Vatanseverleri, birileri Darbe gecesinde Hainlerin arasından geçip giderken Tankların önüne gövdesini nasıl koyduysa, eline Ayyıldızlı Bayrağı alarak meydanlara çıkıp mermileri göğsünde nasıl söndürdüyse, gerektiğinde esnaf ziyareti yaparak nasıl Dua ve Gül dağıttıysa, bu konuyu da öyle görmelidir!

Ülkemizin Vatanseverleri bu mânada yüksek önem ve öncelik arzeden SOSYAL MEDYA KIYÂMINI bihakkın gerçekleştirmeye mecburdur ve bu kudrete sahiptir.