Tamam Tamam Suç Bende
* Hiç bir şey yapmayanlar hata yapmazlar. İnsanlıktaki derecemiz, hatamızı kabul edip düzeltmek için gösterdiğimiz gayret ve titizliktir. Hata kabul etmeyen Japonlardan ülkemizde köprü çalışmalarında bulunan mühendisin yaptığı çok iyi bir örnek. Halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan Japon mühendis 51 yaşındaki Kishi Ryoichi bilek ve boğazını keserek intihar etti. Bu aşırı bir örnek olabilir ama yeterlidir. Kolay değildir hatayı kabul etmek. Özellikle bilerek isteyerek yapılmamışsa ve başkası yaptığı aşikâr iken.
* Tesla otomobiller piyasaya ilk kez çıktığı zamanlarda araçlarda gözüken mühendislik hatalarının tamamını Musk üstlenmişti. Mühendislerin hatası yok bütün hata benimdir diyerek bütün patronlara örnek olacak bir davranış sergilemişti. Yapılan iyi şeyler nasıl üst kademeninse yapılan kötü şeyler de üst kademenindir. En güzel örnek Hz. Ömer’dir. Hz. Ömer bir gün evine geldiğinde, hanımı bir tabak içine mücevherleri seyrediyordu. Nereden geldi bunlar diye sordu. Rum kayserinin hanımından hediye geldiğini söyledi. Hz. Ömer eğer halife eşi olmasa idin, bu cevherlerin birini göndermezlerdi. Gelen de halifeye gelen de müslümanların malıdır. Kıymetli hediyeleri alıp devlet kasasına verir. Bir gece Hz. Osman Hz. Ömer’in huzuruna vardı. Gördü ki, acele ile mektup yazıyor. Selam verdi, ancak emir-ül müminin cevap vermedi. Mektubu bitirdi. Mumu söndürüp, selama cevap verdi. Hazret-i Osman, neden selamın cevabını mumu söndürdükten sonra verdin diye sordu. Dedi ki Ya Osman! Bu mum şahsi malım değildir. Devletindir. Mumu müslümanların işi için yaktım. Korktum ki, o mum ışığında selamını alsam, kıyamet gününde, Müslümanlar haklarını isterler. Allah Teâlâ beni ondan sual ettiğinde ben cevap veremem. Hz. Ömer, halifeliği zamanında kapı kapı gezip dilenen yaşlı birini gördü. Ona dedi ki, ey pir, iyi vaktinde senden cizye aldık. Layık olan, bugün seni affetmeliyim. Seni affettim. Her gün kendinin ve çoluk çocuğunun yiyeceğini devlet malından versinler. Bir gün Hz.Ömer’i telaş içinde, giderken gördüm ve sordum; Ya emire’l-müminin nereye gidiyorsun? Devlete ait develerden biri kaçmış, onu aramaya gidiyorum. İnan ki senden sonra bu milleti idare edecek olanlara ağır bir yük bırakıyorsun. Herkes senin yaptığını yapamaz. Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle konuştu. Allah’a yemin ederim ki, Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa yahut bir kurt bir koyunu kapsa korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer’den sorulur. Dicle kenarında bir kurt kapsa koyunu, gelir de Ömer’den sorarlar onu.
* Yöneticilerin en çok endişe ettiği şeylerden birisinin, ekiplerindeki insanlara hata yapma özgürlüğü vermektir. Cesaret korkusuzluk değildir, daha ziyade, bir başka şeyin korkudan daha önemli olduğu düşüncesidir. Bir hatayı bir defa yapmanın bir SAKINCASI YOK, ancak aynı hatayı tekrarlamanın SAKINCASI VAR. Hata yapmıyorsanız, Hiçbir şey yapmıyorsunuz demektir. Hepimiz hatalar yaparız. Hata yapmıyor olsaydık konfor bölgesinin dışında yeni bir şeyler denemiyor olurduk ki, zaten bu başlı başına bir hatadır. Bu süreç, bir kişi olarak öğrenmek ve büyümek için en iyi yoldur. Hatalarına sahip çıkanlar, az hata yapma yolunda ilerleyen cesur yolculardır. Bu kişiler, iş hayatında adım adım başkalarının hatalarını düzeltmek için yükseleceklerdir. Önemli olan hem kendi, hem de başkalarının yaptığı hataları, hata olarak görebilmek, onları analiz edebilmek ve onlardan ders alabilmek. Hataların hiç beklenmeyen fırsatlara dönüşmesi de işin cabası. Edison’a, 999 denemeden sonra yaptığı 1000. deneyde ampulü bulmasıyla ilgili olarak şöyle bir soru sormuşlar 999 kez hata yapmanıza rağmen, 1000. deneyi yapacak gücü nereden buldunuz. Edison ise ampulün icadı 1000 aşamalı bir süreçti. Hata gibi görünen ilk 999 aşama, 1000. ve son aşamaya götüren öğretilerle doluydu. Eğer bu hatalar yapılmasaydı ampulü, kim bilir kim, ne zaman bulacaktı. Bugün dünya şirketleri, hata yapanları cezalandırmıyor. Tam tersine, hata yapmayanları bünyelerinde barındırmıyor. Hata yapmamanın 2 nedeni olur birincisi, iş yapmayanlar hiç hata yapmaz. İkincisi, risk almaktan çekinenler hata yapmaz. Hata yapma pahasına risk alma kültürü, bugünün iş dünyasında hızla yaygınlaşıyor. Hatalar kabul edildikleri takdirde sürprizlerle ve deneyimlerle doludurlar. Peki ya yanlış yapmak. O başka. Hata masumdur. İyi ve faydalı olsun diye çalışılırken yapılır. Hata da kasıt yoktur. Yanlışta ise kasıt vardır. Bile bile ve art niyetle yapılır, içinde hile, düzenbazlık vardır. İşte bu, hatayla yanlışı ayıran en önemli özelliktir. Hata iyi huyludur, yanlış ise kötü. Büyük liderler yönetimlerindeki kişilere hata yapma özgürlüğü verirler. İyi çalışanlar hata yaptıklarında, hatalarından ders alırlar, hatayı sahiplenirler, hatayı onarırlar ve aynı hatanın tekrar etmesini önlemek için önlem alırlar.
* Sonuç olarak, hayatta yapılacak o kadar çok hata var ki, aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yok. Hata yapmaktan korktuğumuzda ve kaygılandığımızda öğrenmeyi durdurur, gelişimimizi engeller, yeniliklere kapılarımızı kapatırız. Yapmış olduğumuz hatalar deneyim, yeni iş bilgisi, değişen ve zenginleşen bakış açısı ve öz güven kazandırır.
