Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş Tarihî günlerden geçiyoruz

Tarihî günlerden geçiyoruz

Biz yolsuzluk soruşturması, güvenlik kamerasına bant çekme, cenazede ucuz provokasyon vb. gündemlerle oyalanırken dünya kaynamaya devam ediyor. Rusya, Ukrayna savaşı, Filistin’de soykırım derken şimdi de Hindistan ile Pakistan arasında çatışma başladı. İş neredeyse savaşa dönüşecekti. Küreselcilerin özellikle pandemi sonrasında dünyaya yeniden şekil verme çabası devam ediyor. Yeni dünyada eskinin statükosu mu devam edecek, yoksa yeni ittifaklarla eksen mi değişecek bekleyip göreceğiz. Biz sıradan insanların beklemesinde bir sakınca yok. Umarız devlet aklımız her türlü alternatif senaryoya karşı gereken önlemleri alıp, yeni süreçte Türkiye yüzyılı hedefinin bir slogan olarak kalmasının önüne geçer…

ABD, Çin, Rusya, İngiltere, eski gücünde olmasa da Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki güç çatışmalarının yeni bir dünya savaşına neden olacağı beklentisi uzun zamandır dillendiriliyor. Özellikle ABD, Rusya ve Çin her alanda rekabet halindeler. Yeni bir dünya savaşının çıkma ihtimali her zaman var. Fakat küçük çatışmalar, düşük yoğunluklu savaşlarla büyük devletler istediklerini alıyor. Hindistan, Pakistan arasındaki çatışmada ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan arabulucu oldu. Şimdilik çatışmalar sonlandırıldı. Önümüzdeki günlerde ABD ile Hindistan arasında yeni, bilmem kaç milyar dolarlık bir silah anlaşmasının haberini okuruz. Bedavaya barış yok(!)

Dünya genelinde sürekli yeni sorunlar çıkarılarak asıl odaklanmamız gereken yerden gözümüzü kaçırmamız bekleniyor. Asıl odaklanmamız gereken yer mi elbette Filistin… Bir haftadır Hindistan, Pakistan konuşuluyor, Gazze’de yaşanılan soykırım ikinci, üçüncü plâna düştü. İsrail sessizce Gazze’yi bitirmeye çalışıyor. İnsanlar 2025 yılında açlıktan ölüyor. Korkarım bu abluka iki, üç ay daha böyle devam ederse Gazze, kurşun sıkılmadan kitlesel ölümlerle boşaltılmış olacak. Sıradan insanlar olarak aklımız Gazze’de. Dua ile boykotla destek olmaya çalışıyoruz ama gücümüz bir yere kadar. Devletlerin, özellikle ülkemizin sesini çok daha fazla çıkarması gerekiyor.

Dünyanın derdi bitmez. Hindistan ile Pakistan arasında sulh sağlanır. Peşine Balkanlar’da yeni bir gerginlik çıkarılır. Olmadı Afrika’da bir darbe yapılır, iç savaş çıkarılır. Suriye’de istikrar tam anlamıyla sağlanamadı. İsrail her an için ucuz bir bahane ile Suriye’ye saldırabilir. Lübnan başta olmak üzere Ortadoğu’da İsrail, bildiğiniz çatacak yer arıyor. Bütün bunların gölgesinde Gazzeliler öldürülmeye devam ediliyor. Bu derde derman bulamadığımız sürece bize rahat yok…

Öte yandan PKK’nın silah bırakma süreci devam ediyor. İş biraz ipe un sermeye doğru gidiyor ama bekleyip göreceğiz. 40 yıllık sorun elbette 40 günde çözülemez. Fakat iş uzadıkça tadının kaçacağını da geçmişte çok gördük. Bir an önce işin adı konulmalı. PKK’nın bitirilmesine sırf bu iş AK Parti hükümeti döneminde oluyor diye karşı çıkanlar var. Yaratılan korkunun yıllarca ekmeğini yiyenler de karşılar. Elbette sığ bakış açılarını sözde milliyetçilik diye pazarlamaya çalışanlar da. Terörle mücadeleye ayrılan kaynağın bu ülkenin geleceği için kullanılacak olması belli kesimi çıldırtıyor. Bölgemizde rüzgâr bizim lehimize eserken bu iş bitirilmeli.

Dünya da, bölgemizde, ülke içerisinde bu kadar hayati gelişmeler yaşanırken biz bir yandan da sosyal medya üzerinden yapılan dezenformasyonla uğraşıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen gün Anadolu medya kuruluşları ödül töreninde özellikle sokak röportajlarına dikkat çekti. Mesele sadece o değil ki. Özellikle pandemi döneminde ülkemizde yazılı basına ciddi bir operasyon yapıldı, yapılmaya da devam ediliyor. İşin acı tarafı yazılı basın kuruluşları da bu operasyonun gönüllü bir parçası oldular. Yazılı basın bilerek günden güne bitiriliyor. Basılı gazeteye ulaşmak bile artık bir mesele. Migros’a dua eder hâle geldik diyelim de ötesini söyleyip ağzımızı bozmayalım. Bizi bu hâle düşürenler utansın…

Yazılı basın biterken dijital iyi durum da mı? Nerede, sırf okuyucuyu sayfada fazla tutmak için haberin dili değiştirildi. Olta başlıklarla okuyucu avlanmaya çalışılıyor. İnsanlarda elbette salak değil. Artık başlığa bakıp haberin içeriğini tahmin ediliyor. Haberin özünü birkaç satırda veren boşuna tıklama vb. sayfaların milyonlarca takipçisi var. Sadece sokak röportajları değil, sosyal medyanın her alanında önüne gelen gazeteci. Yazılı basın ayağa kaldırılıp, dijital yayınlara çekidüzen verilmediği sürece aynı şeyleri konuşmaya devam ederiz. Bu sorunun herkes farkında. İletişim Başkanlığı’nın elinde her türlü imkân var ama nedense bir türlü çözüm bulunmuyor.

Bugün çok farkında olmasak da önümüzdeki yıllarda geriye dönüp bakacağımız tarihî günlerden geçiyoruz. Dünya yeni bir yola giriyor. Özellikle hükümetin ve devlet aklının bu süreci iyi okuyup sağlam adımlar atması gerekiyor. İlk defa ABD’li bir papanın seçilmesi de tesadüf olamaz. Biz sıradan insanlar ise uyanık olmalıyız. Ve elbette Gazze, hiç aklımızdan çıkmamalı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi

Papa’nın gerçek niyeti ne?

02 Aralık 2025 Salı 00:04

Ailenin fabrika ayarları

25 Kasım 2025 Salı 00:05

Ateşin düştüğü yerden yazıyorum

18 Kasım 2025 Salı 00:03

Zikzaklar sürece zarar verir

11 Kasım 2025 Salı 00:05

Kumara karşıyız! Yasal olmayanına?

04 Kasım 2025 Salı 00:05

Yolun henüz başındayız

21 Ekim 2025 Salı 00:05

Gazze’nin sonu Grozni olmasın

14 Ekim 2025 Salı 00:01

Yaz bitti soykırım devam ediyor

30 Eylül 2025 Salı 00:03