Terörsüz Türkiye’yi kimler istemiyor?
Süleymaniye’de bir grup PKK’lının silahlarını bırakıp yakmasıyla terörsüz Türkiye yolunda önemli bir adım daha atılmış oldu. PKK adım adım kendisini tasfiye ediyor. Eylül ayına kadar silahların tamamın teslim edileceği söyleniyor. Bütün bunlar olumlu gelişmeler, fakat bundan rahatsız olanlar da var. Sürece dair şüphelerin olmasını anlarım. Acaba PKK ve DEM’lilerle farklı pazarlıklar mı yapılıyor sorusunun bile bir anlamı vardır. Fakat bazıları doğrudan terör örgütünün, terörün bitiyor olmasından rahatsız görünüyor. Milliyetçilik, vatanseverlik kılıfının ardına gizlenip PKK’nın yok olmasına üzülüyorlar. Sırf AK Parti’ye yararı olur diye terörün bitmesini bile istemiyorlar. Elbette bunu doğrudan söylemeye cesaretleri de yok. Klişe söylemlerle, komplo teorileriyle ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar. Lakin ne yapsalar boş. Türkiye yeni bir döneme doğru ilerliyor. Sonunun hayırlı olması için hep birlikte çalışmalıyız.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Apo’ya yönelik çağrısının üzerinden bir yıl bile geçmeden terörsüz Türkiye yolunda çok hızlı bir ilerleme kaydedildi. İşin daha önemli tarafı bu ilerleme görüşmelerle sağlandı. Sahada askeri kayıp vermeden, terörün bitirilmesi sağlanıyor. Elbette bardağın neresine baktığınıza göre farklı yorumlar da yapılabilir. Daha önce de belirtmiştik, yeni atılan adımlar bir çözüm süreci değil. Yıllar önceki çözüm sürecinde yapılan hataların benzerlerine yer verilmiyor. Ortada bir pazarlık, PKK açısından bir zafer yok.
PKK’nın bu işten çıkarı ne olacak sorusuna çok farklı cevaplar verilebilir. 15 Temmuz sonrasında yeniden yapılanan Türk silahlı kuvvetleri, yerli savunma sistemleriyle bambaşka bir boyuta geçti. Terörle sınır ötesinde mücadele vizyonuyla PKK zaten hareket edemez hâle gelmişti. Diğer yandan ABD, PKK’yı maddi, manevi desteklemek istemiyor. Çünkü artık işine yaramayacağını düşünüyor. 21. yüzyılda eski tip terör örgütlerinin ayakta kalma şansları kalmadı, demode oldular. PKK’lıların çıkarı hayatta kalmak olabilir. Terör saldırılarına katılmayanlar teslim olur, suçlarına göre bir süre sonra serbest kalabilirler. Eli kanlı yönetici kesimi ise Irak ve Suriye’de acaba başımıza ne gelecek endişesi ile yaşayabilirler, buna yaşamak denirse(!)
Ortada daha tamamlanmamış bir süreç varken bazı şeyleri kaşımanın kimseye bir faydası yok. PKK’nın silah bırakmasının, kendisini bitirmesinin şehitlerimize olan zararını da anlayamadık. Siyasetçi değiliz, o yüzden dümdüz konuşabiliriz. PKK bitiyor diye Apo’ya bir Mandela muamelesi yapacak değiliz. Günün sonunda ne olursa olsun Apo bir bebek katili olarak kalacaktır. DEM partililere de elbette sempati duyacak değiliz. Bugün geri adım atıyorlarsa işi beceremediklerinden atıyorlar. Yarın ellerine fırsat geçse yine yüksek perdeden konuşup terörün palazlanması için ellerinden geleni yapacaklarından kuşkumuz yok. DEM’lileri kendi çıkarımız doğrultusunda kullanmanın ise bir zararı yoktur. Kontrol bizde olduğu sürece DEM’lilerle diyalog sağlanabilir.
Aynı şekilde bugünlerde Selahattin Demirtaş’ın da serbest bırakılacağı konuşuluyor. Demirtaş, başta 6, 8 Ekim olayları olmak üzere birçok olayın failidir. Bizzat elini kana bulamasa da azmettiricidir, katildir. Cezaevinde yattığı süre işlediği suçlara karşılık geliyorsa hapisten çıkabilir. Fakat bu onun suçsuz olduğu ya da beraat ettiği anlamına gelmez. Süreç ilerlerken herkes ağzından çıkana dikkat etmeli. Hükümet kanadı, DEM’liler ve de basın. Şehitlerimizin, ailelerinin, gazilerin üzülmelerine izin verilmemeli. Terörle müzakere edilmez, mücadele edilir vb. söylemlerin ise günümüzde bir anlamı yok. Çünkü ortada bir pazarlık, terör örgütü açısından bir kazanım yok. Yaklaşık 40 yıldır silahla yapılan mücadelenin de tam anlamıyla istenilen sonuca ulaşamadığı da ortada. Geçmiş yıllarda görev yapmış Genelkurmay başkanları, bölgede operasyonlarda bulunan komutanlar PKK’yı birkaç kez bitirdiklerini söylemişlerdi. Fakat dış destekli para olduğu sürece örgüt yeni eleman devşirmede hiç sıkıntı yaşamadı. Günümüzde PKK artık işe yaramaz, demode olduğu için bitiyor.
40 yıllık terör belasından kurtulurken küçük siyasi hesaplarla kaybedecek vaktimiz yok. PKK’nın bitirilmesiyle yeni anayasa gündeme geliyor. Bazıları darbe anayasasının değişecek olmasından da rahatsız. Anayasa da devletin tanımı, bütünlüğü vb. değiştirilemez olan maddeler sabit kaldığı sürece bir değişiklikten niye rahatsız olunur anlayamıyorum. Bütün bunların sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’ye faydası olur vizyonsuzluğundan muhaliflerin kurtulması gerekiyor. Terörün bitmesi, yeni anayasanın yapılması ülkemiz için önemli bir adımdır. Bu adımı atanlardan ziyade adımların sonuçlarına odaklanmak gerekir…
