Güzel dinimiz İslâm, Müslümanların daima yardımlaşma, dayanışma ve paylaşım içinde olması gerektiğini sıkça vurgulamıştır.

İslam dininde paylaşmak çok büyük bir erdem olarak kabul edilir.

Peygamber efendimiz bir hadisinde "Sizden birisi bir şey istiyorsa verin, yoksa güler yüzle karşılayın" buyurarak paylaşmanın önemini vurgulamıştır. Ayrıca ihtiyacı olan kimsenin hor görülmemesini ve ihtiyaç sahiplerinin onurunu kıracak söylemlerde bulunulmamasının gereğini de vurgulamıştır.

İnancımıza göre infak etmek malımızı eksiltmeyeceği gibi paylaştıkça rızkımızın bereketini de arttırır. Yine efendimiz (as):

"Sadaka verenin rızkı artar ve duası kabul olur!" , "Az da olsa sadaka verin. Parayı saklayıp vermeyene, Allah da ihsanını keser." buyurarak vermenin ehemmiyetini bize bildirmiştir.

İmkanlarımız dahilinde ihtiyaç sahibi olan kimselere yardımda bulunmak insani görevimizdir.

Dinimiz, başta zekât olmak üzere sadaka, kurban, fitre gibi bazı malî harcamalarda bulunmamızı emretmiştir.

Bu ibadetler Kuran'ı Kerim'de ve Peygamberimizin hadislerinde birçok müjdelerle tavsiye edilmiştir. Yüce Allah Kuran'ı Kerim'de :

"Verdiğiniz her hayır (sadaka) kendiniz içindir. Allah rızasını umarak yaptığınız her hayrın karşılığı size eksiksiz olarak verilir." (Bakara/272) buyurarak yapılan hiçbir hayrın boşa gitmeyeceğini ve mükâfatının olacağını bize bildirmiştir.

Malını sakınan ve infak etmeyen kimseler ise Allah katında sevimsiz görülür. Allah Teâlâ Kuran'ı Kerim'de:

"Onlar ki hem kıskanır, cimrilik ederler, hem de herkese cimrilik tavsiye ederler ve Allah'ın kendilerine fazlından verdiği şeyleri saklarlar. Biz de böyle nimetleri gizleyen nankörlere hor ve rüsva edici bir azap hazırladık. " (Nisâ/37) buyurmuştur.

Mal sevgisi ve malla ulaşılan nefsani arzular insanı vermekten alıkoyan şeylerdir. Şeytan, fakirlikle korkutarak insanı cimriliğe iter. İnsan, biriktirdiği malın kendisine her şeyi yapma gücü vereceğini zanneder.

Bu tutku da insanı Allah yolunda infak etmekten alıkoyar ve kötülüklerden arınmasını engeller.

Allah’ın insana verdiği mal ve parayı biriktirip, Allah’ın emrettiği şekilde infak etmemek insanı kötü akıbete sürükler.

Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi hazretleri, bir sohbetinde;

"- Dünyada en zor şey, vermektir, diyor.

Halbuki bizim dinimiz, vermek dinidir. Onun için vermeye alışın. Çünkü bir gün gelecek, en kıymetli şeyinizi, canınızı vereceksiniz.

Ve ilave ediyor:

- Vermeye alışmayan, son nefeste canını da zor verir.

"Cömert insan canının kolay mı verir?" diye sorulunca:

"- Elbette. O, vermeye alıştığından canını da kolay verir. Ve hiç acı duymaz.

Hatta ruhu bedeninden çıkar da haberi bile olmaz "