Macit Uluçamlıbel

Macit Uluçamlıbel

Yukarı bakın

Yukarı bakın

Dünya savaşları sonrası yıkıma uğrayan ülkeler hızla yaralarını sarıp uzay programları yapmaya başladılar. O sıralarda biz demokrasi mücadelesi veriyorduk. Dışarıdan bize karışan falan yoktu. Düşmanlarımız bizi kendilerine benzetmiş içimize nefret tohumları saçmış izlemeye geçmişlerdi. Kendi kendimizin düşmanıydık. Darbelerle genç Türkiye’yi dünyadan koparıyorduk. Geçmişimizdeki ihtişama düşmanlık ediyor, sanki daha onlarca yıl önce bize batı saldırmamış gibi batıya yanaşma hayalleri kuruyorduk. Aya ilk insanlar ayak basarken bizim radyolarımızda darbe bildirileri okunuyordu.

Silah fabrikası kuranın başına gelmeyen kalmadı. Uçak fabrikası kuranın başına gelmeyen kalmadı. Sonrada zaten öyle fabrikalar kuracak babayiğit kalmadı. Seneler geçti kimse neden biz uzaya gidemiyoruz? Demedi.

Sonra Ak Parti iktidara geldi. Yollar, hastaneler, üniversiteler… Millete hizmet için çalışan bir iktidar. Ve ardı ardına kazanılan seçimler. Muhalefet bu iktidarı nasıl eleştirecekti? Millet uzaya gidiyor siz hala yolla övünün… Millet uzaya gidiyor siz ilahiyat açın… Millet uzaya gidiyor siz… Falan filan.

Şimdi… Ak Parti Uzay programı açıklıyor ve yine o meşhur güruh saçma sapan eleştiri peşinde. Yani dertleri uzaya gitmek, teknoloji geliştirmek, ülkenin gelişmesi falan değil. Tam tersi dertleri bu gelişmelerin gerçekleşmiş olması. Bizim batıya özenerek bakan değil geçmişte olduğu gibi özenilen ülke olma yolunda ilerliyor olmamız. Dertleri Müslüman bir ülkeyi ileri teknoloji ile onların çağdaş (!) batı uygarlıklarıyla aynı ayarda görmek. Çünkü onlara göre biz asla o muasır medeniyet seviyesine erişemeyiz. Engel olan ne mi? Ağızlarındaki baklayı çıkartmazlar ama ben söyleyeyim. Müslüman olmamız. Evet o muasır medeniyetin tüm buluşlarının çıkış noktalarında İslam alimleri, Müslüman ilim adamları olduğunu ne kadar anlatsanız da anlamazlar. İşlerine gelmez. Hep söylüyoruz ya bu hakla batılın, haçla hilalin savaşı. Kimse sınırların ötesinde düşman aramasın. Batının zehirlediği dimağlar bizim en büyük düşmanımız zaten.

Recep Tayip Erdoğan bugün uzay programını açıklarken şu cümleleri kurdu; "Yüzyıllar boyunca yeryüzünde adaletin, ahlakın ve barışın öncülüğünü yapan medeniyetimizin gökyüzündeki yolculuğuna kapı aralıyoruz."

Görkemli geçmişimizi daha görkemli bir gelecekle taçlandıracağız. İçimizdeki zehirlenmişler de, onları zehirleyip sinsice düşmanlıklarına devam eden batı da büyük Türkiye’nin görkemli geleceğine şahit olacaklar.

Geçtiğimiz hafta yazmıştım Selçuk Bayraktar sayesinde hep yukarı bakıyorlar diye. Alın size yukarı bakmanız için bir neden de Reisten aman aşağı bakmayın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi
SON YAZILAR