İslam dini; insanın saygınlığını, beden dokunulmazlığını ve iffet erdemini toplum hayatının temel değerleri olarak belirler, her türlü ahlaksızlığı ve çirkinliği ise yasaklar. Bu çerçevede özellikle çocukların cinsel istismarı İslam'ın ahlak ve hukuk normlarıyla açıkça çelişen ve ağır cezai yaptırıma tabi tutulan bir suç teşkil eder. İlimden ve ahlakî değerlerden uzak bazı kişilerin aşağılık arzularına tabi olarak işledikleri suçlar, yüce dinimiz İslam'la ve onun şerefli mensuplarıyla asla ilişkilendirilemez.

 İslam’da asıl bağlılık,  şahıslara değil,  dinin özüne ve ilkelerinedir. Bu temel ilke gözetildiği takdirde, irfani hayat,  toplumun ahlâki yönde eğitimi için iyi bir yöntemdir.

Ancak, tarihi köken itibariyle belli bir silsile-i merâtibi olmayan, icazete dayanmayan, ilim ve irfandan yoksun, dini kuru bir şekle büründüren, çevresindeki insanları şekilci bir dindarlıkla aldatan, dini kavramları birey ve toplumu ifsat yolunda istismar eden, dini folklorik bir düzeye indirgeyen kişi ve zümrelere karşı dikkatli olmak her Müslümanın görevidir. Bununla birlikte bazı kişilerin yaptıkları yanlış işlerin İslam’a mal edilmesi ve bütün Müslümanların genellemeler yapılarak bu kişisel sapıklıklarla karalanmaya çalışılması hakkaniyet ölçülerine aykırıdır.

İslam’da, suçluluğu mahkeme kararıyla tespit edilinceye kadar kimse suçlu sayılamaz.  Bu sebeple, geçtiğimiz günlerde basın-yayın organlarında yer alan, kendisini bir tarikat şeyhi olarak tanıtan ve bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen kişi ile ilgili yayın ve iddialar titizlikle araştırılmalı ve soruşturulmalıdır.  Eğer haber doğruysa, bu kişi hukukta belirtilen cezaya çarptırılmalıdır.

Diğer yandan; ilim, irfan ve ahlak yoksunu kişilerin zararlarından korunmak için doğru dini bilgiyi edinmenin hepimiz için bir vecibe olduğunu bilmeli ve bu konuda duyarlı olmalıyız.

Hamdolsun bugün doğru dini bilgiyi edinebileceğimiz başta Okullarımızdaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile ilgili derslerimiz olmak üzere, İmam Hatip Liselerimiz, Camilerimiz, Kuran Kurslarımız,  Müftülüklerimiz ve  İlahiyat/İslami İlimler Fakültelerimiz var.

İlim ve irfan ile alakası olmadığı halde kendilerine menfaat devşiren din istismarcılarına karşı aziz milletimizi dikkatli olmaya davet ederken, iyilik ve insanlık düşmanlarının en ağır şekilde cezalandırılacağına inanıyoruz. 

Sû-i misal, emsal olmaz.

Bir toplumda iyiler de vardır, kötüler de vardır. Yapılması gereken iyilerin adedini ve iyilikleri çoğaltmaktır. Kötülerle ve kötü işlerle de mücadele etmektir. Bunun için İslam’da iyiliği emretmek ve kötülükle mücadele etmek emredilmiştir. “Bana dokunmayan yılan bir yıl yaşasın” ya da “nemelazımcılık” İslami bir tavır değildir. Herkes gücü nispetinde Yüce Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmekle mükelleftir. Eğer huzur toplumunu yeniden inşa edeceksek, insani ve islami vazifelerimizi yerine getirmekle bu işi gerçekleştirebiliriz.