Osman Uzunkaya

Osman Uzunkaya

ALMAN KIZI PETRA

ALMAN KIZI PETRA

                İnternet de dolaşırken gözüm Milliyet gazetesinde yayınlanan eski bir habere ilişmişti. Haberde: “aşık Veysel’e tutkusuyla dikkati çeken ve türkü söyleyebilmek için Türkçe öğrenen Alman belgesel yapımcısı Petra Nachtmanova’nın ünlü ozanın mezarı başında bağlama çaldığı ve türkülerini okuduğu anlatılıyor ve konuyla ilgili bazı kesitler sunuluyordu.

                Haberin devamında ise Petra ile yapılan söyleşiye yer veriliyordu. Bu söyleşide Petra;“Aşık Veysel bana doğanın güzelliğini, insan olduğumu anlatıyor. Avrupalı bir insan olduğumu anlatıyor. Bana aynı şekilde dokunuyor onun sözleri. O sizin şansınız, bazen kıskanıyorum gerçekten. Onu yaşayın.” Şeklinde duygularını ifade ediyordu. Haberde ayrıca, Aşık Veysel’in mezarı başında türkü söylerken Petra’nın transa geçtiğini ve bunu da gözyaşlarıyla dışa vurduğundan da bahsediliyordu.

                 Dini, dili ve kültürü farklı olan genç bir Alman kızının aşık Veysel’in türkülerini söyleyebilmek için Türkçe öğrenmesi,  türküleri söylerken transa geçip gözyaşı dökmesi bana oldukça ilginç gelmişti.  Petra’nın söylediği aşık Veysel Türküleri’nin video’larını izleyince Petra’ya hayranlığım daha da artmıştı.  Onun türkülerimizi eline sazını alarak tıpkı bizim ozanımızmış gibi kusursuz bir biçimde okuması gerçekten takdire şayan bir durumdu. Söylediği türkü ve türkülerle duygularını dinleyenlerine aktaran Petra;  saz çalıp türkü söyleme ve Türkçe öğrenme yanında gönül diliyle konuşmayı da öğrenmişti. Bu imrenilecek bir başarı öyküsüydü doğrusu.

                 Aşık Veysel Türk Kültür hazinesinin önemli değerlerinden biriydi kuşkusuz. Şiirlerini insan sevgisi ,aşk ve tabiat temalarıyla bezeyerek ruhumuza güzellik şuleleri damlatan, gönül gözüyle kılavuzumuz olup bize sevgiyi, güzelliği ve insanlığı anlatan büyük ozan, Türk halk müziğinin ulu bir çınarı ve önemli bir ustasıydı.

                 Aşık Veysel’in büyük bir değer olduğunu vurgulayan Petra; “Türkçeyi türküler için, şiirleri anlamak için öğrendim ve bunun büyük bir parçası Aşık Veysel Oldu. Veysel’in şiirleri benim için çok önemli. Belki hala Türkçem yeterli değil ama yine de okumaya çalışıyorum ve çok büyük bir zevk alıyorum.”Diyerek aşık Veysel’e olan hayranlığını dile getirmişti.

                 Petra’nın aşık Veysel Sevgisi bununla da kalmamış, Almanya ve Fransa’da yayın yapan bir televizyon kanalı için Aşık Veysel’in hayatını ve türkülerini tanıtan “Saz Güvenin Anahtarı” adlı bir belgeselin çekimi için harekete geçmişti.

                 Yazımın bitiş paragrafını kaleme alırken beynim zonkluyor ve zihnimde sorular uçuşuyordu. Ta Almanya’lardan gelerek Aşık Veysel’in mezarını ziyaret eden, ona olan hayranlığı sebebiyle Türkçe öğrenerek belgesel çeken, saz çalıp türkü söyleyen Petra’nın kültürümüze yaptığı katkı elbette ki azımsanamazdı. Son satırlarımı yazarken başımı ellerimin arasına alıp, düşünceye dalmıştım. İlla ki acziyetimi dillendirmeye gerek yoktu. Çünkü iç sesim çoktan mırıldanmaya başlamıştı: Bir Petra kadar olamadın!

                Selam ve sevgilerimle..  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Osman Uzunkaya Arşivi
SON YAZILAR