Ömer Tokgöz
Ömer Tokgöz Anılarda Kalan Karma Ortaokulu Günlerim

Anılarda Kalan Karma Ortaokulu Günlerim

Bir zamanlar bu ülkede hepimiz ilkokul eğitiminden sonra okuldaki başarımıza göre ya üst eğitime devam eder ya da çalışmaya ve bir sanat dalı öğrenmeye geçerdik. Bende bu bağlamda ailemin yönlendirmesi veya kendi tercihimle baş başa kaldım. Tercihimi okumak ve başarılı olmaktan yana yaptım. Mezun olmaktan onur duyduğum Konya Karma ortaokulu 1924 yılından itibaren eğitimde olan efsane bir okuldur.

Herkesin hayatında olumlu dokunuşlar yapan ya bir ebeveyn ya akrabası ya ilim irfan sahibi bir akrabası ya da komşusu olur. Bu noktada matematik öğretmeni olan en büyük amcamın kızı İmam Hatip Okulunda matematik öğretmeni olan Lütfiye ablam babama ısrar ederek Ömer ortaokula devam etsin ve kayıt işlemlerini ben üstleniyorum, Ömer’in okuyacağına kefilim dedi. Hemen PTT arkasındaki alaminüt şipşak fotoğrafçılarda hesaplı olduğu için 12 adet vesikalık fotoğraf çektirdik. Zarf ve posta pulu alarak okula kayıt yaptırmaya gittik.

mer-tokgoz-4-1.jpeg

Karma ortaokulu zaten oturduğumuz eve yürüyerek 1 km uzaklıkta olan yakın bir okul idi. Okulun ismi niye “Karma” diye merak edilir. Okulun ismi 1920’li yıllarda Konya muhtelit okulu olup, kız ve erkek öğrenci birlikte karışık okuduğu için daha sonra ismi Karma ortaokulu olarak isimlendirilmiştir. O dönemde kız ve erkek öğrencinin ayrı ayrı okullarda okuduğu öğrenim modeli daha yaygındı.

Yarım asır önce 1975 yılı eğitim ve öğretim döneminde üç yıllık ortaokul eğitimine Karma ortaokulunda başladım. İlk yıl sınıfım 1931 yılında inşa edilen eski binada alt katta idi. Girişten sağa dönünce koridorun sonundaki 1-P sınıfında derslere başladım. O yıllarda üç yabancı dilde eğitim var idi. Bizim sınıf İngilizce sınıfı ve Fransızca sınıfı kontenjanı dolduğu için Almanca sınıfı idi. Hatırladığım kadarıyla üç tane Almanca sınıfı vardı. Sınıf öğretmenim ve matematik öğretmenim merhum Konya Akşehirli Tarık Apak idi. Almanca öğretmenim ise uzun yıllar görev yapan efsane insan merhum Bekir Gök idi.

1978 yılında Karma ortaokulundan iftiharla mezun oldum. Eğitim yolculuğuna aynı başarı çizgisiyle Karatay lisesinde devam ettim. 1982 de mezun olup İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandım ve 1986 yılında Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldum.

Karma ortaokulu yıllarca yegâne ortaokul olarak başarı grafiği yüksek öğrencilerle gündeme geldi. Seçkin ve idealist bir öğretmen kadrosu ile temayüz etti. Okul yıllarca kesintisiz biçimde sportif faaliyetler, tiyatro, sergiler ve sosyal faaliyetler ile Konya’da hep bir adım ön planda oldu. Müzik eğitimi anlamında teknik bilgilerin yanı sıra mandolin, flüt, akordeon ve bağlama enstrümanlarında başarılı öğrencilerden oluşturulan korolar, gitar ve bateri davuldan oluşan orkestra ekipleri ile temsil ve konserler yapma geleneğine sahipti.

Mezun olduktan 45 yıl sonra yaptığım araştırmalarda gördüm ki Karma ortaokulu sadece eğitim kalitesi ile değil sosyal açıdan da “klas” bir orta okul idi. Özellikle her eğitim dönemi sonunda tiyatro müsamereleri ve mezuniyet geceleri düzenlenirdi. 1940 ila 1970 yılları arasında eski bina ikinci katta sinema film gösterimleri yapılıyor idi. Benim okuduğum 75-78 arası dönemde bu tür sosyal etkinliklere nedense hiç rast gelmedim ve görmedim. Bu çoraklaşmaya milli eğitim bakanlığında bir habis ur olan yap boz politikaları kadar ülkeyi kanser gibi saran sağcı-solcu kavgası ve öğretmenler arası politik ayrışmalar etki etmiş olabilir. O yıllarda 13-14 yaşındaki ön ergenler olarak bu ayrışmadan pek bir şey anlamadık. Ancak Coğrafya öğretmenimiz Aziz hocanın teröre kurban gitmesi pek çok açıdan hepimizi şok etmişti.

mer-tokgoz-4-2.jpeg

Karma Ortaokulundan kalan en önemli anılarımdan biri de başarının ödüllendirilmesidir. Karma ortaokulunda başarılı olan öğrencilerden takdir ve teşekkür belgesi alan zeki ve çalışkan öğrenciler hep taltif edilirdi. Sınıfta örnek öğrenci olarak görülürdü. O yıllarda bir gelenek olan takdir teşekkür alan öğrenciler ile okul müdürü ve sınıf öğretmeni okul bahçesinde birlikte hatıra fotoğrafı çektirirdi. İlk dönem sömestrde yeşil renkli teşekkür belgesi aldım, ikinci dönem vites yükseltim ve takdir belgesi aldım. Rahmetli babam başarılı olduğumu görünce teşekkür belgesini beğenmiş ve cam çerçeve yaptırmıştı. Çerçeveyi evin medar-ı iftiharı olarak sevinçle duvara asmıştım. Hala Karma ortaokulu ve Karatay lisesinden her dönemde aldığım takdir ve teşekkür belgelerim elimin altındadır.

Sınıf öğretmenimiz efsane matematikçi merhum Tarık Apak, Almanca hocası efsane merhum Bekir Gök, Türkçe Rıdvan hocam, Beden eğitimi öğretmenim ve Konya İdmanyurdu basketbolcusu ve futbolcusu İlhami hocam, Almanca hocası ve sonra milletvekili olan Müjdat Kayayerli ve ismini hatırlamadığım kıymetli hocalarımı saygı ile anıyorum. Özellikle sınıf öğretmenim Tarık Apak ve efsane müdürüm Ömer Ali Öncel ve Almanca öğretmenim Bekir Gök ve Beden Eğitimi öğretmenim İlhami Coşkun, Türkçe öğretmenim Rıdvan hocadan ve üzerimizde emeği olan tüm ortaokul hocalarımızdan Allah razı olsun, şükranla anıyorum. Rıdvan hoca hariç hepsi vefat etti, Coğrafya hocam Aziz Turhan 12 Eylül öncesi faili meçhul bir kör teröre kurban gitti.

1975-78 yıllarında Almanca 1-2-3 P sınıfında matematik hocam ve sınıf öğretmenim Tarık Apak, Almanca öğretmenim Bekir Gök, Türkçe öğretmenim Rıdvan Uysal, Beden Eğitimi Öğretmenim İlhami Coşkun, Kimya Öğretmenim Mine Bilgin, Coğrafya öğretmenim Aziz Turan, Almanca hocam Müjdat Kayayerli oldu. Sınıf arkadaşlarımdan aklıma gelen bazıları: Zihni, Zeliha, Sıdıka, Canan, Levent, Okşan, Ünal, Ahmet, Kemal ve Halil. Ahmet arkadaşımla 1979-1982 döneminde Karatay lisesinde de üç yıl birlikte olduk.

mer-tokgoz-4-3.jpeg

Bizim dönemde mesleki rehberlik ve yönlendirme açısından atölye dersleri çok önemli idi. Seçmeli derslerde mesela elektrik, ahşap oyma el işi dersleri gördüm. Özellikle fizik dersinde ev ödevi olarak yaptığım “sürgülü reosta” proje ödevini hiç unutmam. Öteden beri elektrik ve elektroniğe ve teknik konulara meraklıyımdır. Reosta için rahmetli babamla Larende caddesine gidip hırdavatçılardan 20 cm2lik bir plaka üzerine bir gece lambası duyu ile birlikte 4.5 voltluk yassı pil, gece lambası açma kapama anahtarı, 3.5 voltluk gece lambası ampulü, elektrikli ısıtıcılarda kullanılan 10 cm porselen çubuk ve akımı geçirmek üzere 30-4cm ısıtıcı teli satın almıştık.

Fizik dersindeki tarifler doğrultusunda pil ile ampul arasına reosta çubuğunu tel ile sarıp bağladım ve üzerine minik bir bakır sürgü levhası monte ederek devreyi anahtara bağladım. Anahtarı açınca standart olarak yanan ampulü reosta üzerindeki sürgüyü ileri kaydırıp ışığı açmak ve geriye çekerek kısmak mümkün oluyordu. Evlerde kullanılan ışık açma kapama düğmeleri bu esasa göre çalışıyordu. Amaç elektrik tasarrufu ve ışık dengesi yakalamak idi. Bu fizik ödevi ile yıllar önce günümüzde proje hazırlama ve portfolyo hazırlamak denilen işi yapmıştık.

Ahşap oyma ve işleme dersinde ise derse gelen öğrenciye önce malzeme tanıtılır. Tezgâh ve aletler ele alınır, testere kullanma, metal zımparası eğe ile kesici aletleri bileyi işi tecrübe edilirdi. İşkence denilen sıkıştırma aleti ile çalışılan ahşap/metal malzemeyi tezgâha sabitleme gibi temel işlevler yapılırdı. Tezgâh üstü mengeneye metal veya ahşap çubuk nasıl takılır ve sökülür gösterilirdi. Hani eleştiri olarak bizde hep denir ya ilkokulda hayat bilgisi dersi var ama gerçek hayatta işlevi yok diye. Ortaokuldaki bu seçmeli atölye dersleri ile ben sigorta tamirini, çeşme contasını değiştirmeyi, anahtar ve testere tutmayı, paralel ve seri elektrik bağlamayı öğrendim.

Mesela ıskarpela ile Konyaspor amblemi olan çift başlı kartal figürünü kabartma olarak oydum. Kıl testere ile kontrplaktan desenli şeker kutusu ve şifonyer üzerine ayaklı fotoğraf çerçevesi kesip oymuştum. Çok beğenildiği için okul ödevi dışında birkaç tane akrabamıza özel fotoğraf çerçevesi yapıp hediye etmiştim. Unutmadan kıl testere ikiye ayrılır. Biri düz olandır ve tek ağızlıdır. Yuvarlak kıl testere ise çok yönlüdür, profesyonel olanlar kullanır. Enstrümanların göğüslerindeki kafesler ve süslemeler bu aletle hazırlanır. Kıl testere 20 cm. boyutunda bir çelik tel olup özel çalışma koluna sabitlenir. Isınıp kırılmaması için arada bir dinlendirip soğutmak gerekir. Ayrıca yarım cm. kalınlığındaki tahta ve kontrplakta kaygan ve seri çalışması için kesici tarafına arada bir balmumu sürmek gerekir.

mer-tokgoz-4-4.jpeg

Halen evdeki sıhhi tesisat, elektrik, çeşme, sigorta gibi arıza ve tamirat gerektiren işlerini Karma ortaokulunda gördüğüm bu seçmeli dersler sayesinde kendim hallediyorum. Tabi evde bu işler için gerekli orta halli bir alet edevat çantası da hazır duruyor. Bu atölye derslerinin niye sürdürülmediğini ise anlamakta güçlük çekiyorum. Yani insan her evrede bir üst eğitime hazırlanmalıdır. Yeni kuşaklar ilk/orta ve lise okul eğitiminde sadece talim ve terbiye ile bilgi yüklenmemelidir. Amazon nehrinin boyu veya Ontario gölünün çapını öğretip Van gölünü es geçen fuzuli bir bilgi ezberletmek yerine hem akademik hayata hem pratik el becerileri kazanmaya hem de sportif becerilere hem de güzel sanatlara ilişkin bir eğitim perspektifi ile öğrenciler iş ve meslekler dünyasına hazırlanmalıdır.

Bu bağlamda 2000 ila 2009 yılları arasında Konya İşkur İl Müdürlüğünde İş ve Meslek Danışmanı olarak Konya’daki ortaokullarda ve liselerde 35 binden fazla öğrenciye ufuklarını açıcı seminer verdim. Tüm ilçelerde ve merkezdeki okullarda 500’den fazla kendi hazırladığım “meslek seçiminin hayatımızdaki önemi” başlıklı sunum yaptım. Yerel medyaya ve TV’lere canlı açık oturumlara çıkıp öğrencilere bir mesleki perspektifi ve kariyer planı yapmalarını anlattım. Bu çizgide vurguladığım şey çoklu zekâ teorisi kapsamında kendimizi tanımak, eğitim yerlerini ve meslekleri tanıyarak rasyonel biçimde hayallerimizi gerçekleştirmek odaklı oldu.

Yazının konusu olan Karma ortaokulu bugün ne durumda dersiniz? 2014 yılından itibaren kapatılmış ve yerinde başka bir okul hizmet vermektedir. Ancak her zaman altını çize çize vurguladığım gibi tarihi okullar ve tarihi binaları kendi kapsamı ve temsil ettiği amacı dışında kullanmamak gerekir. Konya eğitim tarihinde iz bırakan en köklü okullardan biri olan ve birçok Konyalının bir asırdan fazla eğitim gördüğü Karma ortaokulu artık 2014 yılından beri hizmet vermiyor.

Bu tür Konya'ya ve eğitim hayatına mal olmuş simge okullar mutlaka orijinal kendi isim ve işlevi ile eğitime devam ettirilmelidir. Konya halkının belleğinde ve eğitim tarihinde mekân/kurum olarak Karma ortaokulu gibi önemli ve tarihi rol oynamış okullarda başka bir isim ve fonksiyon ile eğitim veriliyor olması hatalı bir tutumdur.

Bunu derken şahsen tabela ve isim fetişizmi yapmıyoruz. Ölü Ozanlar Derneği adına görüş ve talepte bulunmuyorum. Okul, öğrenci, öğretmen ve veliler, merkezi ve yerel maarif yönetimi hep birlikte bir okula maddi ve manevi anlamda hayatiyet kazandırırlar. Zamanla kurumsal yapı güçlenir, öğrenci başarıları ve üst okullarda tutunmaları ve dikkat çekmeleri ile bu çizgiyi sürdürürler. Karma ortaokulu demek sıradan ve basit bir ortaokul değil maziden bugüne güçlü bir eğitim ve irfan kurumu demektir.

İsmi ve temsili olmayan bir okulun kalp atışları sona ermiştir. Başka bir isim altında maddi ve manevi unsurlarının yaşatılması söz konusu değildir. Eski ve yeni okul olarak erken Cumhuriyet dönemi veya sonraki dönemlerde maarif tarihinde yer tutan, meşhur olan, aileler ve mezunlar nezdinde itibarı olan ve kent hafızasında odak noktası olan birçok tarihi ilkokul (İhsaniye, Alaattin, Gazi Mustafa Kemal) ve ortaokul (Karma, Mevlâna, Devrim), lise (Karatay, Gazi) gibi artık ismen yaşamıyorlar. Karma ortaokulunun bu bağlamda tarihini yazmak ta acizane bana nasip oldu. (https://www.yenihaberden.com/konyada-cumhuriyet-doneminde-acilan-ilk-ortaokul-1821872h.htm)

Fiziken binanın var olması, başka isimlerle eğitime devam edenler olması, o okula ait kültürel ve mesleki birikimlerin korunduğu ve devam ettirildiği anlamına gelmemektedir. Karma ortaokulu orijinal ismi ile yaşatılmalı ve eğitime devam etmelidir. Karma ortaokulu mezunları olarak yöneticisi olduğum sosyal medya platformunda bir araya geliyoruz. Birbirimizden haberdar olma hem de anılardaki okulumuzu yaşatma konusunda el ele vermeliyiz. Albümlerde kalan okul fotoğraflarımızı bir gün kaybolup gitmeden önce paylaşır isek ufkumuz genişler ve maziyi hatırlamış oluruz.

Karma ortaokulunda okuyan ve genel hayatında bu disiplin ve çalışma temposunu koruyan bir nesil olarak bizler bireysel ve toplumsal planda Konya’da ve Türkiye’de önemli yerlere geldik. Bu vesile ile bizde emeği olan tüm öğretmen ve yöneticilerimizden ve mezunlarımızdan yaşayanlara sağlıklı günler dilerim. Aramızdan ayrılarak vefat edenlere ise yüce Mevla'dan rahmet dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Tokgöz Arşivi