Doç. Dr. Erdal Arslan

Doç. Dr. Erdal Arslan

BÖYLE BİR EKONOMİNİN  DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK

BÖYLE BİR EKONOMİNİN  DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK

Devletin ekonomideki rakamlar ile oynadığı ve gerçekleri sakladığını iddia eden provokatör muhaliflere inat, Yeni dönemde Ticaret Bakanlığı ile Türkiye İhracatçılar Meclisinin ilk “ortak” veri açıklamasında rekor geldi.

Bu verilere göre; temmuz ayında ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,8 artarak 14 milyar 106 milyon dolar oldu. Bu da, bugüne kadar ki tüm temmuz ayları içerisinde en çok ihracat gerçekleştirilen temmuz ayı olarak tarihe geçmiş oldu.

Ayrıca, ithalatımız da yüzde 6,4 düşüşle 20.1 milyar dolar olarak gerçekleşmiş oldu. Bu da ihracatın ithalatı karşılama oranını %60’lardan, %70 seviyelerine taşımış oldu.

Verileri incelediğimizde; bir diğer sevindirici gelişme, ihracatımızdaki artışın yaşandığı sektörlerin ilk olarak yüzde 77 ile savunma ve havacılık sanayii, yüzde 64 ile gemi ve yat, yüzde 60 ile çelik sanayii olması oldu. Artık yurt dışına ara mamul dışında katma değer taşıyan nihai mallar satar olduk elhamdülillah.

Yine detaya baktığımızda; Temmuz ayında 223 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğimizi ve bu ülkelerden 170’inde ihracatımızın arttığını görüyoruz.

Diğer bir önemli konu ise ihracat gerçekleştirdiğimiz 169 ülke ile bu işi TL kullanarak yapmamız oldu. Yani, dolara olan bağımlılığımız azaldı ve bu politikalar ile önümüzdeki süreçte daha da azalacak. İstedikleri kadar spekülasyon yapsınlar, hiçbir sonuç elde edemeyecekler.

Ekonomide genel kabul görmüş bir ilke vardır; “İhracatınız ne kadar güçlü ise ekonominiz de o kadar güçlüdür” diye. Bu rakamlara baktığımızda da, ülke ekonomimizin ne kadar güçlü ve büyüme endeksli olarak faaliyet gösterdiğini rahatlıkla görebiliyoruz.

Dünyada yükseliş trendinde olan dolar, ülkemizdeki siyasi konjonktür ve provokatör piyasa simsarları tarafından yurt dışına oranla daha fazla yükselse de, dolara endeksli enerji girişlerindeki maliyet artışından kaynaklı fiyat artışları dışında ekonomide ve büyümede bir olumsuzluğa yol açamayacağı açıkça görülmüş oldu.

Merkez bankasının enflasyon rakamlarını bu değişiklikler doğrultusunda güncellemesini ve dolardaki yükselişe endeksli enerji fiyatlarındaki artışı ülke ekonomisinin kötüye gittiğinin göstergesi olarak göstermeye çalışanlar, boşa uğraşmaktasınız, amacınıza ulaşamayacaksınız.

Enerji maliyetlerindeki artışın sanayicimizi ve tüm üreticilerimizi etkileyeceği bir gerçek fakat dünyada savaşlar sadece silahlarla yapılmıyor. Ekonomik olarak da yapılmakta ve şimdi ülkemiz yapılan bu ekonomik savaşın en ciddisini vermektedir. Onun için, başta sanayicilerimiz ve üretici kesim olmak üzere, bu süreçte kâr minimizasyonuna gidip, fiyat artışlarından olabildiğince kaçınarak, bu milli görevi yerine getirmelidirler.

Ülkemizdeki dolar artışına sevinenleri ve gelecekte ekonominin daha da kötü olacağı ile ilgili beklenti oluşturarak vatandaşı tedirgin eden ve normal hayatlarını yaşmaktansa endişeli ve kaygılı bir sürece itmeye çalışanları ise Allah’ıma havale ediyorum.

Bu ülkenin dışarıda ve içeride yeteri kadar düşmanı var iken, bu ülkenin iyiliğini, bu milletin bekâsını ister gibi gözüküp felaket tellallığı yapanları ne biz ne de bu millet asla unutmayacaktır. Hem bu milletin verdiği vergilerden maaş alacaksın, hem de ülke ekonomisinin her şeye rağmen ihracata dayalı büyümesini görmezden geleceksin. Ayıptır ayıp.

Bu ülkeden başka bir ülkemiz yok bizim. Ne gerekiyor ise bedeli can dahi olsa vermeye hazırız, öyle üç kuruşa beş köfte yok. Mangalda kül bırakmayanları, sağda solda atıp tutanları, söz konusu makam olduğunda sus pus olduklarını da çok gördük. Zannetmeyin size dokunulmaz! Bu ülkenin geleceği ile oynayanların, bu ülke hakkından gelmesini bilir. Ne makamlar söküldü, ne unvanlar alındı, artık hainlik edenlerin yanlarına kalmayacak. Önceki gün eşini ziyaretten dönerken Hakkâri’de şehadete ulaşan kahraman bacımızın ve henüz melek olan yavrumuzun ruhları şad olsun.  Nasıl onları bombalayanlar bu ülkenin düşmanı ve hain iseler, ekonomik olarak ta bu ülkeye zarar verenlerin onlardan farkı yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Doç. Dr. Erdal Arslan Arşivi
SON YAZILAR