UEFA Konferans Ligi’ne bomba gibi başlayan Konyaspor, BATE’yi eledikten sonra birçok futbol sever tarafından bu senenin favorisi olarak gösteriliyordu. BATE maçlarında alınan skorlardan bağımsız olarak, oynanan futbol ve takım oyunu herkesi mest etmişti. Tüm bunların üstüne bir de göze hoş gelen futbol anlayışı eklenince, Konyaspor taraftarı olmayanlar bile hayranlıklarını gizleyememişti.

Dolayısıyla Konyaspor bu destek ve özgüven sayesinde Vaduz deplasmanına çok güçlü bir şekilde gitmişti. Taraftarların neredeyse tamamı, ezici bir oyun ve skor bekliyordu. 6-0 diye skor tahmini yapanlar bile vardı. Aslında haksız da sayılmazlardı, çünkü Konyaspor takımı aynı özgüveni taraftarlarına da kazandırmıştı.

Ama ne yazık ki beklediğimiz gibi olmadı.

Sahadaki oyun beklediğimiz gibi olsa da alınan skor beklediğimiz gibi olmadı.

Üstüne bir de Türk futbolunun unutulmaz hakem skandalları arasına giren İvan Bebek’i kıskandırırcasına dengesiz ve liyakatsiz bir hakem yönetimi eklenince strese girdik…

Yüzde 65’e yüzde 35 oyun hakimiyetini, sayısız korneri ve atağı bir türlü golle sonuçlandıramayan temsilcimiz son dakikalarda gelen golle 1 puana razı oldu.

Hani çoğu zaman derler ya futbolun adaleti yok diye! Konyaspor-Vaduz maçında bu söz yine önümüze geldi.

Futbolun da hakemin de adaleti yoktu ama sahada inatçı bir Konyaspor vardı.

Maçı kazanmak için varını yoğunu ortaya koyan, futbolu pozitif anlamda sahada sergileyen Konyaspor, defalarca kez çizgiden topu çıkarılmasına rağmen 88. dakikada benzer bir pozisyonda top inatla kaleye girmek istemese de bu defa topa karga tulumba çizgiyi geçirmeyi başardı.

Sahadaki oyuna rağmen puansız dönülse büyük haksızlık olurdu, neyse ki Muhammet Demir’in son dakikalardaki ilginç golüyle derin bir nefes aldık.

Maç 7 dakika değil de 8 dakika uzasaydı, eminim 2. golü de atıp öne geçerdi temsilcimiz…

Konyaspor’un Vaduz sınavı bize gösterdi ki, kendine güvenmek gerekiyor ama rakibi asla küçümsememek gerekiyor.

Her ne kadar maçın favorisi Konyaspor olsa da özellikle Avrupa maçlarında rakip fark etmiyor. Doğruları daha fazla yapan ve şans yanında olan takım hesapları bozabiliyor.

Ben yine de büyük konuşacağım.

Konyaspor için Vaduz kuduz fark etmez. Bu takımı Konya’da paramparça eder. Bu işi haftaya Konya’da bitireceğiz.

BİR YANIMIZ EKSİK KALDI

Konyaspor’un Vaduz deplasmanından 3 puanla dönememesinin en büyük sebebi bence Zymer Bytyqi’nin olmayışı ve Cikalleshi’nin preslerinin yokluğuydu.

Amilton’dan olmayacağını da bir kez daha gördük. Topu direkten dönmesine rağmen birçok pozisyonu hunharca harcadı. O pozisyonların yarısı bile Bytyqi’ye gelse eminim maçı ilk yarıda koparırdık.

Ve gelelim kuru fasulyenin faydalarına…

Daha önce de söylemiştim, Calvo transferi için Konyaspor yönetimini tebrik etmeliyiz; MLS’den Kostarikalı bir oyuncuyu taa Konya’ya getireceksiniz ve böyle uyum sağlayacak. Nereden baksanız büyük iş.

Ama aynısını sağ stoper için söyleyemiyorum.

Vaduz’un golünde Adil o topa ne yapıp edip vuracak arkadaş. Avrupa seviyesinde böyle kolay gol yememek gerekiyor. O yüzden yönetimin sağ stopere de bir Calvo operasyonu yapması gerekiyor.

Forvet için de bir girişim yapılsa, işte o zaman tadından yenmez.

Fenerbahçe’nin pek şans vermediği Serdar Dursun ve boşta olan Umut Bozok aslında çok iyi hamleler olur. Hem yerli kontenjanı da düşünülürse, bulunmaz fırsat. Yönetim bu hamleleri yaparsa arkamıza yaslanıp keyfimize bakarız…