Mücahit Uludağ
Mücahit Uludağ Gazze’de olduğu gibi

Gazze’de olduğu gibi

Tarih, çoğunlukla güçlülerin yazdığı, zayıfların ise sessizce kaybolduğu bir anlatıdır. Ancak bu anlatının gölgesinde, her çağda, her coğrafyada fırtınaya direnen, yok sayılan, hor görülen güçsüzlerin sessiz ama derin ve haklı galibiyetleri vardır. Medeniyet savaşları, sadece toprakların, kültürlerin ya da fikirlerin çatışması değildir; aynı zamanda değerlerin, direnişin ve insanlık onurunun da mücadelesidir. Bu mücadelede bazen en büyük zaferler, silahsız ellerin tuttuğu kalemle, bastığı adımla, söylediği tek kelimeyle kazanılır. Gazze’de olduğu gibi…

Güç Tanımının Yeniden Yazıldığı Anlar

Geleneksel bakış açısı, gücü askeri kuvvetle, ekonomik imkanla, siyasal baskıyla tanımlar. Ancak medeniyet çatışmalarında bu tanımlar yetersiz kalır. Hindistan’da Mahatma Gandhi’nin sömürgeciliğe karşı başlattığı şiddetsiz direniş, Afrika’da Mandela’nın yıllarca süren sabırlı mücadelesi, Latin Amerika’da özgürlük için kalem oynatan yazarlar, Orta Doğu’da bombaların altında dahi okuluna gitmekten vazgeçmeyen çocuklar… Anadolu yiğit evlatları, Ortadoğu cesur Mücahitleri. Hepsi, klasik güç tanımını ters yüz eden örneklerdir. Gazze’de olduğu gibi…

Bu insanlar, tanklara karşı barışı, silaha karşı sözü, korkuya karşı umudu savunmuşlardır. Ve belki bir orduyu devirmemişlerdir, ama bir zihniyeti, bir çağı, bir toplumu değiştirmişlerdir. Çünkü fırtına her ne kadar kuvvetli olursa olsun, toprağa tutunan kökler daima kalıcıdır. Gazze’de olduğu gibi…

Zayıfların Galibiyetini Hazırlayan Unsurlar

Zayıf görünenlerin galibiyetleri tesadüfi değildir. Bu zaferlerin ardında birkaç önemli dinamik yatar:

1. Ahlaki Üstünlük: Güçsüzlerin mücadelesi çoğu zaman ahlaki bir zemin üzerine kurulur. Adalet, eşitlik, özgürlük gibi evrensel değerler onların yanında yer alır. Bu da onların mücadelelerini meşrulaştırır ve yaygınlaştırır. Gazze’de olduğu gibi…

2. Toplumsal Dayanışma: Bir bireyin başlattığı hareket, zamanla bir halkın sesi haline gelir. Dayanışma, güçsüzleri çoğaltır; çoğalmak ise fırtınaya karşı duvar örmektir. Gazze’de olduğu gibi…

3. Düşünsel Dönüşüm: Güçsüzler, fikirleriyle güçlülerin inşa ettiği yapıları sarsar. Kalıcı değişim, yalnızca silahla değil, düşünceyle mümkündür. Bir kitap, bir slogan, bir sanat eseri; bazen bin ordudan daha etkili olabilir. Bir haykırış, bir nida, adam gibi bir duruş. Gazze’de olduğu gibi…

Sessiz Zaferlerin Önemi

Güçsüzlerin galibiyeti, çoğu zaman anında fark edilmez. Bu zaferler, yavaş büyür; bazen kuşaklar sonra meyvesini verir. Ancak onların bıraktığı iz, daima derindir. Bir annenin evladına öğrettiği dil, yasaklansa da yok edilemez. Bir çocuğun inatla devam ettiği eğitim, en karanlık coğrafyayı bile aydınlatabilir. Bir taş, bir ses, bir haykırış ve bir selam. Geçmiş ve gelecek her tarih sayfalarında okunan değil, yazılan ve konuşulan destanlar.

Gazze’de olduğu gibi…

Yer altını, yer üstüne galip kılan Allah. Göklerin ve yerlerin sahibini daima razı etmek için çalışan Gazze ve Hamas.

Gazze’de olduğu gibi akıp giden zaman ve zamanın tüm yalan güçlerini alaşağı edip çöpe atan samimi, imanlı, yürekli, inanmış üç, beş adam.

Gazze’de olduğu gibi…

Zafer inananların ve zafer çok yakın.

Gazze’de olduğu gibi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mücahit Uludağ Arşivi

Bilgiyi Korumak Gücü Korumaktır

28 Kasım 2025 Cuma 00:02

Nazarın Rahmeti, Usulün Felaketi

19 Kasım 2025 Çarşamba 00:02

Doğurgan fikirler ve idealler

06 Ekim 2025 Pazartesi 00:02

Konya’dan dünyaya umut: E-Afet

04 Eylül 2025 Perşembe 00:02

Bu masa dağılacak, bu kasa parçalanacak

20 Ağustos 2025 Çarşamba 00:02