Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda oynan Fenerbahçe-Torku Konyaspor maçında bu sefer futbolun doğrularını yapan taraf kazanmadı. İyi oynayan, puanı arzulayan, hak eden taraf Torku Konyaspor’ken futbolda adalet olmadığını bir kez daha gördük.

Yeşil beyazlılar Kadıköy gibi bir deplasmanda maça gayet cesur bir şekilde başladı. Anadolu takımlarında sıklıkla görülen arkaya yaslanma, kapalı bir şekilde oynama şeklindeki bir taktiği Mesut Bakkal’ın öğrencileri benimsemedi.

Pozisyonlar bulan, organize ataklar yapan bir Torku Konyaspor izledik bu maçta.

Kalede forma şansı bulan Kaya Tarakçı yeşil beyazlı taraftarlara saç baş yoldururken Fenerbahçe’ye üç puanı tepside sundu.

İki golde de hatası olan Kaya’nın performansına vasat bile demek mümkün değildi. Bu maçtan sonra ben de kaleci antrenörlerinin Kaya’ ya mutlaka tuttuğu topları içeriye almadan nasıl uzaklaştırılır çalışması yaptırması düşüncesi uyandı.

Kaya’nın hatalarının haricinde takım gerçekten çok iyiydi. Özellikle Torku Konyaspor geriye düştükten sonra beraberliği yakalamak için ortaya koyduğu futbol adeta takdire şayandı.

Yeşil beyazlılar mükemmel bir şekilde organize ataklar geliştirmesi, dikine oynaması, sürekli şutlarla kaleyi yoklaması Torku Konyaspor’un en çok öne çıkan özelliğiydi.

Yeşil beyazlıların beraberliği yakalamak için ortaya koyduğu çaba Fenerbahçeli futbolcu ve taraftarları “artık şu maç bitsin” diye dua ettirdi. Torku Konyaspor Fenerbahçe’yi mabedinde bu hallere düşüren takımlardan biri olarak yıllarca akıllardan çıkmayacak bir futbolla sahadan ayrıldı.