KENDİMİZİ OKUMAK VEYA ANLAMAK
Bizi yaratan Allah “OKU” emrine muhatap ederek, bilgi edinmenin yolunu göstermiş. Şahsiyet sahibi, sağlam karakterli bir insan olabilmenin en önemli göstergesinin bilgiyi ve ahlakı kişilikte buluşturmak ile olabileceğini kavratmış.
“OKU” emrinin, yalnızca harfleri seslendirme eyleminde bulunmak ile alakalı olmadığının şuurunda olmak, “İLMİ İLE AMEL ETMEK” anlayışında olmaktır.
OKUMA eylemi ve bakışı ile elde ettiğimiz kazanımlarımız, sözlerimize, hareketlerimize, anlayışımıza olumlu etki yapmıyorsa, kazandıklarımızı BİLGİ olarak nitelemek yerine, VERİ olarak adlandırmak daha doğru olur.
Daha açıkça ifade etmek gerekirse; “Eğer bir insan ilmi ile amil değilse, edindiği şey BİLGİ değil VERİDİR.”
İnsan; sergilediği davranışları, konuşmaları ile cahil veya akıllı olduğunu karşısındakilere gösterir.
İnsanın akıllı olması demek, ALLAH’ın verdiği aklı iyi kullanabilmesi ile alakalıdır. İnsan aklının derecesi, sergilediği hoşgörü, terbiye ve insanlık ile belli olur.
İlkokul mezunu, ortaokul mezunu, lise mezunu, üniversite mezunu olup diplama sahibi olmak, kişilik sahibi olabilmenin yardımcısı olsa da, esas olan “HADDİNİ” bilmektir.
“Unutulmamalıdır ki İNSANLIK HADDİNİ bilmekte gizlidir.”
Toplum içinde kendini çok akıllı zannedenler, sana/bana düşman kesilir. Kendisi çok akıllı ya, en iyi düşünen kendidir. Karşısında olanlara hep tepeden bakar.
Bu tür akıllılar (!?) kendi ölçülerine uymayanları toprlayarak götürür “DENİZE” döker!? Sahip olduğu akıl derecesi böyle öngörür!
Neden denize döker? BİLGİYİ kazanamamış, VERİ hamallığı yapmakta. Bu tiplere Merhum Necip Fazıl bakın ne buyurur.
“Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not; Dünya beş para etmiyor.”
Aileden, çevreden, okullardan, çalışma alanlarından edinilen bilgi ve tecrubeleri bir davranış biçimi hale getirebilme başarısını göstermek, başkalarının istifadesine sunmak İNSAN olmaktır.
Kendi dışımızda olanlara kıymetli olduklarını hissettirmek, “KADİM DEĞERLERİMİZ” içinde önemli bir davranış biçimi, önemli bir “ KÜLTÜR” dür. Bu kültüre sahip olmak, İNSAN olmaktır.
Toplumun değişimi arzu ediliyorsa; “Eğer hayatını değiştirecek tek bir insanı arıyorsan, aynaya bak.” Sözüne uymak akıllıca bir davranış olsa gerek.
Yazının başlığına dönersek; Kendimizi okumak ve anlamak, sonrasında görevimizi yerine getirmek, akıllıca bir davranış biçimi olacaktır.
Her insan aklının derecesine, sahip olduğu bilgi ve kültür düzeyine göre kendine, ailesine, topluma ve ülkesine karşı sorumlu olduğunu bilmek zorundadır. Bilmek demek; gereğini yapmak demektır.
Bu hafta sonu ülkemizin geleceği açısından önemli bir HALK OYLASAMI yapılacak olması, dikkate alınması, önemsenmesi ve gereğinin yapılması bir VATANDAŞLIK görevidir.
Meydanlarda, basın/yayın arcılığı ile EVET/HAYIR kampanya konuşmalarından VERİLER elde ettik.
Zaman zaman, kendi ülke gerçeklerimize aykırı söylemlerle karşılaştık. Acaba mı? Dediğimiz zamanlarımız oldu. Ötekileşme, kutuplaşma çabalarına alet edilmeye çalışıldı.
Bütün olumsuz anlayışları bir tarafa bırakarak, ülkemizin geleceğini ilgilendiren HALK OYLAMASININ önemini bilerek, 16 Nisan Pazar günü sandık başında olmalıyız.
Şu gerçeği de unutmadan AKLIMIZI kullanmak zorundayız.
“Fitne zamanı hakkı tutanı nasıl anlarız? Düşman okunu takip edin, o siszi HAK EHLİNE götürür.” ( İmam-ı Şafi)
