Konya Türkiye siyasetinin trafo merkezlerinden biridir. Türkiye’de iktidara giden yol Konya’dan Konyalının gönlünden geçer… Konyalı kimi gönlüne koyduysa onu muhakkak iktidara taşır. Hafta sonu gördük ki Konyalının gönlü hala Erdoğan’da…

Cumhurbaşkanımız Konya’da her programda coşkuyla karşılandı. Mevlana meydanı hınca hınç doluydu.

Cumhurbaşkanımız Konya ile Konya’da Cumhurbaşkanımızla hasret giderdi.

Mevlana meydanında yapılan düzenlemeler ve eski stadyum arazisine yapılan millet bahçesi gibi birçok yatırımın da açılışı gerçekleşmiş oldu.

Tabi bu açılış programı seçim hattı sathına da giriş olarak değerlendirilmeli bence.

Davanın kalbi Konya’da seçime hazırız mesajıyla seçim maratonu başladı.

Recep Tayyip Erdoğan’ın Mevlana meydanında başlayan maratonu genel merkez balkonunda sonlanır…

…

Cumhurbaşkanımızın Konya programının arifesinde sosyal medyaya servis edilen hayvan barınağı görüntüleri hala gündemde.

Barınakta çekilmiş olan görüntülerin kabullenilmesi imkansız…

Her ne sebeple olursa olsun bir canlıya zulüm edilmesine sessiz de kayıtsız da kalamayız.

Türkiye’nin en modern hayvan barınaklarından birini kurup o canlar için geceli gündüzlü çalışan Konya Büyükşehir Belediyesinin hakkını da yememek lazım.

Barınakta çalışan, olay sonrasında da tutuklanan şahısların şahsi cürümlerini tüm Konya’yı karalamak için kullanan ve/veya kullanmaya çalışanlara söylenecek çok şey var aslında.

İnsanları barınağa çağıran ve olayı gündemde tutmak için paylaşım yapan hesaplardan bazılarının yeni açılmış olması da aslında bu olay üzerinden provokasyon yapmaya çalışıldığını gösteriyor.

Hem Büyükşehir belediye başkanımız Sayın Uğur İbrahim Altay hem de diğer yetkililer gerekli açıklamaları yapıp konunun en büyük takipçisi olacaklarını açıklamışken sosyal medya tıkı uğruna hala yaygara çıkarmaya çalışmanın da anlamı yok.

Konya olayın ardından tek vücut olmuş her görüşten insan aynı tepkiyi göstermiştir.

Konya ve Konyalı ufacık bir kedi için de, ufacık bir köpek yavrusu için de üzülür…

Sahipsiz sahipli köpekler tarafından ısırılarak ya da onlardan kaçarken kaza geçirerek engelli kalan veya vefat eden canlarımız içinde üzülür…

Hele gazisine, şehidine kendi kanı kendi canı gibi üzülür…

Bu hep böyleydi, böyle olmaya da devam edecek…

Sosyal medya şovmenliği yapan, hayvan haklarını savunacağım derken insanı insanlığı unutan bir güruhta var maalesef.

Bizim sokaklarımızdaki kedilerimiz, köpeklerimiz böyle kötü bir mevzuya mal bulmuş mağribi gibi atlayan manken, şarkıcı, falan filan tiplerin hepsinden daha kıymetli…