Mıncıklamayın kardeşim!
Koronavirüs önlemleri kapsamında vatandaşlar zorunlu ihtiyaçlar dışında dışarı çıkmayıp daha izole bir yaşam sürünce en kalabalık semt pazarları bile sakinliğiyle dikkat çekti. Bu en azından çoğu ülkede ve şehirde böyle.
Cuma günü Karkent Pazarı’na, Cumartesi günü de Galericiler Sitesi’nin yanındaki alışveriş merkezi Metro Market’e gitmek durumunda kaldım. Bir gazeteci gözüyle kurallara uyulup uyulmadığını ve eksiklikler olup olmadığını gözlemlemek istedim.
Gittiğim yerlerde insan sayısının az olacağını umuyordum. Ama umduğum gibi olmadı ne yazık ki. Hem Karkent Pazarı’nda hem de Metro Market’te, normal bir gündeki insan kalabalığından bir şey eksik değildi.
Cumartesi günü saat 16.00 itibarıyla girdiğim markette, girişe koyulan sayaçta 711 kişinin aktif olarak alışveriş yaptığı belirtiliyordu. Rakamın yüksekliği dikkat çekiciydi.
Hakkını yemeyelim, markette kurallara uyuluyordu. Hatta kapıda maske kontrolü, dezenfektan ikramı bile vardı. Çalışanlar maske ve eldivensiz değillerdi. İçişleri Bakanlığı’nın kararından dolayı maskesiz alışveriş yapan müşteriler de yoktu. Kasalarda da sosyal mesafe kuralına uyuluyordu. Kasadaki görevliler ise müşterilerden olabildiğince temassız ödeme talep ediyorlar hatta müşterinin kendi kartını okutmasını sağlıyolardı. Marketteki 711 kişiyi saymazsak, kurallara harfiyen uyulduğunu gördüm.
Bu sebeple, hassasiyeti ve kurumsallığı nedeniyle Metro Market’i tebrik etmek istedim.
Keşke aynı tebriği sevgili pazarcılarımıza ve Karkent Pazarı’nın değerli müşterilerine de yapabilseydim…
Cuma günü gittiğim Karkent Pazarı’nda da aynı insan kalabalığıyla karşılaştım. Giriş çıkışlarda kontrolün de tam anlamıyla yapıldığını söyleyemem. Bu konuda zabıtalarımızın daha özverili olması gerekiyor bunu baştan belirteyim.
Belediyelerimiz bu konuda uyarılarını yapacaklardır.
Bundan daha tehlikeli olan ise ‘elleyerek ürün seçmek’…
Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz günlerde aldığı kararla, semt pazarları ile manavlarda elle sebze ve meyve seçimini yasaklamıştı. Fakat gördüğüm kadarıyla bu karara pazarlarda uyulmuyor. Herkes eliyle meyve-sebzeleri mıncıklayarak seçiyor. Pazarcı abilerimiz de buna ses çıkarmıyor ya da çıkaramıyor.
Aynı manzarayı bazı marketlerimizde de görüyorum. Vatandaş meyve-sebzesini kendisi elleyerek seçiyor.
Bu konuda kesinlikle hem pazarcıların ve marketçilerin, hem zabıtaların hem de biz vatandaşların sık sık uyarılması gerekiyor. Bu durum hafife alınmamalı.
Daha kötüsü ise, bir pazarcı abimiz açıkta sattığı peyniri kendi elleriyle keserek müşterilerine tattırıyordu. Vatandaş da o peyniri afiyetle yedi. Bilmem artık peynir mi yedi yoksa virüs mü?
Kural tanımazlığın boyutunu görün istedim.
Pazarcılar odasının da bu konuda üyelerini uyaracağını umuyorum.
Bir uyarıyı da fırıncılar odasına yapmak istiyorum. Konya’da çoğu markette ekmekler de ellenerek seçiliyor hala. Bazı marketler ekmekleri poşet ambalaj içinde satarken, bazı marketler de ellerine eldiven giymiş personeli aracılığıyla vatandaşa ekmeği kendisi veriyor. Bu önlemler önemli.
Ama çoğu markette hala eski usul ekmek satışı yapılıyor. Bu konuda Valilik bünyesinde kurulan İl Pandemi Kurulu da bir karar alabilir.
Açıktan gıda satışı, ekmek ve meyve-sebze satışı ile ilgili kurallar yeniden düzenlenebilir.
Tedbir bizden, takdir Allah’tan…
