Şerife Oktar

Şerife Oktar

Peygamber Kıssalarında Çocuk Eğitimi

Peygamber Kıssalarında Çocuk Eğitimi

“Bizler okuz çocuklarımız yay. Biz oku çekeriz ve sonra yayın ilerleyişini gururla seyrederiz. Artık o rüzgarla yay arasında bir mücadeledir. Yapacağımız bir şey yoktur.” Halil Cibran

Hatice Kübra Tongar Hanım’ın Peygamberlerin Çocuk Eğitim Metotları adlı kitabını okuduktan sonra bu haftaki yazımın çocuk eğitimi üzerine olmasını istedim. Siz değerli okurlara bu güzel kitaptan edindiğim bilgiler eşliğinde farklı okumalardan edindiğim notları yorumlayacağım.

İlk görev doğru eş seçimi

Eş seçiminde önemli noktalardan biri soy ve nesep temizliğidir. Ebeveynin genetik kodları ne ise çocuk da o doğrultuda yaratılmaktadır. Genetik yatkınlıklar bize belli duyguları emanet ediyor olsa da bu duyguyu kontrol etme süreci kişinin kendi imtihanı olmaktadır.

Hz. Adem’in oğullarının kıssası bize kötülüğün genlerle nesilden nesle geçtiğinin apaçık örneğidir. Kabil her şeye rağmen aynı batından kardeşi İlkimya ile evlenecek ve soyundan gelen nesiller dünyaya kötülüğü, bozgunculuğu ve vahşeti yaymıştır. Hz. Adem de dahil olmak üzere her peygamber kendi ümmetine Kabiloğullarıyla evlenmeyi yasaklamış, buna uymayanlar evlatlarıyla imtihan olunmuştur.

Yani yapmamız gereken bize düşen ilk görev gıdalarda dikkat ettiğimiz gibi eş adayında da genetiği değiştirilmemiş fıtratı bozulmamış olan kişiyi tercih etmek. Ötesi kader,  imtihan süreci.

Biz seferle emrolunduk zaferle değil

İman etmediği için Rabbine çokça dua eden ve bu yüzden Rabbinden azar işiten kişilerden biri Hz. Nuh’tur. Peygamber çocuğu olduğu halde nasip midir hidayetin esas kaynağı Allah olduğundan mıdır ona iman nasip olmamıştır. Tufanda boğulup helak olmuştur anne oğul.

Bazen insan ne kadar çabalasa çabalasın Rab istemedikçe olmaz. Evlatlarımızı yetiştirmek insanlığa yararlı birey olarak yetiştirmek için elimizden geleni yaparız. Belli bir zaman sonra seyrederiz. Rabbim zaferi  nasip etmişse ne mutlu.

Allah’a her an tevekkül etmek

İbrahim (as) kıssası her anıyla Allah’tan başka tüm irade ve sesleri yok ayan bir hayat dersi hükmündedir. İsmail (as) kıssası da öyle. Yerine getirilmesi gerekli bir emir vardır. Ve yalnızca O (cc)nun gücü yetecek kurtarmaya. İbrahim ateşe atılacak, İsmail kurban edilecek. Her ikisi de Allah yolunda. Tevekkülün en yüksek sınırının görüldüğü iki hadise…Bakmasını bilene.

Zira kişi ateşin bağrına da atılıyor olsa, yardımına yetişen melekler de olsa hatta bu yardımcı Rabbin rızasıyla da gelmiş olsa araya yardımcı koymamalı ve gönlünü yalnızca onu yaratan Rabbine açmalı.

Gün gelir kalabalıklar içinde yapayalnız olduğunuzu kimsesiz kaldığınızı hissederseniz, unutmayın Rabbim bana yeter deyin. O ne güzel vekil!

Beklenti putunun esiri olmamak

Peygamberler insanlığa putları devirmek, doğru yolu öğretmek için gönderildi. Biz günümüz Müslümanları ise cahiliye devrinde olduğu gibi taş ve tahtadan olmasa da pek çok beklenti putunun içinde yüzüyoruz.

Çocuğun sınavlarını putlaştıran pek çok anne baba asıl hayat sınavını görmezden gelmekte bu sınavlara dair doğru cevapları çocuğuna öğretememektedir.

Evladı kendi istediği mesleği seçmedi diye hakkını helal etmeyen, kendi istediği tarzda eş seçmedi diye konuşmayı kesen pek çok ebeveyn beklenti putunun esiri olmuştur.

İkiz kardeşler birbirinin aynı değil iki ayrı birey

İkizler çoğu zaman aynı çocukmuş, birbirlerinin diğer yarısıymış gibi görüldükleri için kişilik gelişiminde sıkıntı yaşayabilirler. Bambaşka iki kişi iken aynı giydirilme, benzer isim koyma, vs. aynılaştırma davranışları ikizlerin bireysel seyirlerine sekte vurabilir. Bu sebeple ikisinden ayrı kalamama, ikizi yokken güvende hissetmeme karşılaştıkları sıkıntılardandır.

Bu kıssa bana çok ilginç gelmişti. İshak Peygamberin ikiz oğulları Ays ve Yakub. Ays hareketli ve enerjik, Yakup durgun ve mahzun. Bu iki farklı fıtrata saygı duyan Peygamber baba İshak (as) evlatlarının mizacını değiştirmekle uğraşmak yerine fıtratlarına uygun mesleklere yöneltmiş. Ays’ı bedensel aktivite gerektiren işlerle meşgul kılarken Yakub’u kendiyle başbaşa kalabileceği çobanlık mesleğine yöneltmiş. Bizim yapmak istediğimiz gibi onları tek tipleştirmeye çalışmamı

Çocuğun kişiliğini değil davranışını kınamak

And olsun ki Yusuf ve kardeşlerinde almak isteyenler için ibretler vardır. (Yusuf 7)

Hangi açıdan bakarsak bakalım Hz. Yusuf kıssası kadın erkek büyük küçük herkese pek çok hikmetler öğretmekte.

Bir baba düşünün ki en sevdiği evladını kaybediyor. Üstelik tembihlediği halde kendisini koruyacaklarına dair yeminler eden abileri yüzünden. Verdiği tepki o kadar manidar ki. “Nefisleriniz sizi böyle bir işe sürüklemiş ve sizi aldatmış. Artık bana düşen güzelce bir sabır” (Yusuf 18) diyerek evlatlarının yanlış hareketini kişiliklerine değil nefislerine pay eder. Kötülüğü nefse mühürlü kılar.

Hz.Yakub’a fenalık etmek ve yalan söylemek kardeşlerinin imtihanı iken bu olayı öğrenince vereceği tepki (isyan/ sabır) babası Yakub’un imtihanı oldu. O güzel insanlar on bir kardeş de dahil hatasını anlayıp pişman oldu tevbe yolunu, sabrı seçti. Peki biz hangi dersi çıkardık??

Bir güzel duayla haftaya kaldığımız yerden devam etmek üzere bu haftayı noktalıyorum. Ey Rabbimiz, bize mutluluk getirecek eşler ve çocuklar bahşet; bizi muttakilere önder yap.(Furkan 74)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Şerife Oktar Arşivi
SON YAZILAR