Salih Küçükiba
Salih Küçükiba Şah-Mat!

Şah-Mat!

Konyaspor ligin ikinci haftasında Galatasaray’ı evinde ağırladı. Ligin ilk haftasında Kasımpaşa deplasmanında 2-1 geriden gelip takımın çok hızlı aksiyon alması ve 3-2 kazanması bizleri hem çok mutlu etmiş, hem de önümüzdeki haftalar adına büyük moral kaynağı olmuştu. Nitekim bu galibiyet taraftarların kombinelere yüklenmesini sağladı. Burada yönetimi de kutlamak lazım çünkü hem kombine fiyatlarını düşük tuttu hem de bilet fiyatlarını yüksek tutarak taraftarların kombine almasına vesile oldu. Akıllıca bir hareketti.

Gelelim maça. Konyaspor evinde taraftar desteği ile güzel bir başlangıç yapmak istiyordu. Deplasman galibiyeti dışında evinde de gövde gösterisi yapmak istemişti. Ancak maç kadroları açıklandıktan sonra herkesin kafasında bir soru işareti oluştu. O da bizim defans hattımız nasıl olacak ? Nasıl yani 3 lü defans ile mi mücadele edecektik ? Hiç de takımın alışkın olmadığı bir durum bu. Bunun bize göre bir kurgu olmadığı aşikârdı ancak anlaşılan Ali Çamdalı’nın bu konuda farklı düşünceleri vardı. Tutmadı. Peki Neden ?

Konyaspor sahaya 3-5-2 gibi bir dizilişle başladı. Ancak bu durum çok hızlı bir şekilde değişti. Aleksic bir anda orta sahaya döndü. Jevtovic orta sahada top mu kesiyim yoksa defansta mı kalıyım.. Benim yerim ve görevim bu muydu.. Uğurcan sağ bek mi oynayım yoksa Ali Hoca’nın dediğinin dışına çıkmasam mı.. Ndao ise ben nerde oynuyorum Allah aşkına dercesine bocaladı durdu.. Bunların hepsi sahada bir orijinal bir sağ bekimizin olmayışı, orijinal bir 8 numara veya top dağıtıcı oyun kurucu bir ismin olmayışı, orijinal alışkın olduğumuz bir sağ stoper ve sol stoper tandemi olmayışından kaynaklıydı. Bunlara rağmen Konyaspor sahada mücadele etti ve Galatasaray’a ezilmedi. Ancak bizim üzüldüğümüz nokta ‘Daha iyisi olabilirdi’ !

Maçın ilk yarısı özellikle Ndao inanılmaz etkisiz oynadı. Hatta bir pozisyonda topu ayağından açıp fuleli bir şekilde depar atmasını beklerken sürekli topa bastı. Ondan beklenen kesinlikle bunlar değildi. Onu bu sezon tanıyamıyoruz. Neyse tekrar maça dönelim. Konyaspor kalesinde ataklar görse de bunlar cılız ataktı. Maçın ilerleyen dakikalarında ilk organize atağımızda Pedrinho müsait pozisyonda beklenen vuruşu yapamadı ve dönüşünde golü kalemizde gördük. Atamayana atarlar oldu bir nevi. Ancak golden sonra hemen toparlandı Konyaspor ve nitekim ilk yarı tüm gücünü sahada ortaya koyan sürpriz gollerin adamı Oğulcan’ın ayağından golü bulduk. Tam da bu istediğimiz durumdu. Soyunma odasına 1-1 gitmek mükemmel olmuştu.

Aslında bu maç Ali Çamdalı’nın tam da satranç maçıydı. Maça yanlış hamlelerle başlasa da rakibi de o kadar iyi değildi. E ne duruyorsun be hocam. Yap işte hamlelerini dedim adeta. Güçlendir orta sahanı. Etkisiz Ndao ve tüm gücünü ortaya koymuş Oğulcan ikinci yarıda çıkar. Yerine taze kan al. Dirileştir takımını. Ama o yine alışılmışın dışına çıkmadı ve ikinci yarı kalesinde gol görmeyi bekledi. Slowik’in yediği goller de bizi şaşırttı tabi. Özellikle yenilen ikinci golde konsantrasyon eksikliği ve yer tutmada hatası vardı. Eee ne olacak şimdi dedik. Çünkü takım panik oldu. Rakip adeta veziriyle hamle yaptı. Onların veziri belliydi. Peki bizim vezirimiz kim ?

Galatasaray orta sahamızı adeta yürüyerek geçti ikinci yarının son bölümünde. Çünkü orta saha tamamen iradesini kaybetmişti. O dakikadan sonra yapılan hamlelerin de pek bir etkisi olmadı çünkü iş işten geçmişti. Ne filimiz çapraz koşu yaptı, ne de atlarımızı zekice devreye sokabildik. Onlar ise neredeyse piyonları ile bizleri korkutmaya başladılar. Konyaspor ikinci yarı topu ayağına alıp, topu tutup, ne yaptığını bilen bir oyun oynamalıydı ama adeta tam tersi oldu. Hâl böyle olunca da ne Umut Nayir ne Aleksic ne de oyuna sonradan dahil olanlar istedikleri topları alamadılar. Biz doğru transferler yapıyoruz, biz bu sezon geçen sezondan çok farklıyız evet ama maalesef yeni bir takım olmamızın dezavantajını ve formasyon ve diziliş karmaşasını da dün fazlasıyla yaşadık.

Özetleyelim.. Galatasaray’ın oyunu belliydi. Yapacağı hamleler belliydi. Konyaspor farklı strateji denedi. Ancak ŞAH - MAT olduk. Belki de Ali Çamdalı biraz daha düşünerek oynasaydı biz ikinci yarı ŞAH çekip MAT edemesek de oyunun son bölümünde maçı beraberlik ile bitirebilirdik. Neyse sağlık olsun. Takım, yönetimin yapacağı bir tartışmasız iyi bir stoper, Nzonzi tarzı oyunu tutacak, gerekirse oyun kuracak, top dağıtacak orta saha, bir de Cikalleshi - Sambou yükünden kurtulup fırsat forvet transferi ile daha iyi yerlere gelebilir. Ancak Ali hocanın da artık bu takıma bir oyun felsefesi yerleştirip ne yaptığını bilmesi, gerekli hamleleri zamanında yapması gerekiyor. Aksi taktirde biz daha çok Şah-Mat olabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Küçükiba Arşivi