Paris sokakları yanıyor…

Fransa bugüne kadar “Bahar” vaadiyle kandırdığı toprakların vebalini ödüyor. Yemen’de, Cezayir’de, Fas’ta, Tunus’ta akıtılan kanın karşılığında tabiri caizse ektiğini biçiyor. Orta Doğu’ya vaat edip de götüremedikleri barış ve özgürlük yalanlarının ayaklarına nasıl dolandığını görüyor.

Son dönemeçte Sarı Yelekliler Macron’dan istediklerini aldı.

Fakat! Bu durum onları durdurmayacak elbette ki. Hatta daha da alevlendirecek bana kalırsa. Öyle ki devletten istediğini alan karşıt bir topluluk tekrar ister. Çünkü alabileceklerini bir kere gördüler artık…

O yüzden yangın bir süre daha sönmeyecek gibi duruyor.

Biliyorsunuz Türkiye benzeri bir olayı yaşadı 2013’te… Fakat artık ne Türkiye 2013 öncesi Türkiye, ne de halk eskisi gibi. Biz büyümeden atlatılan o dönem ki olaylarla, ciddi bir köprüden geçtik. Ve artık daha bilinçli bir topluma sahibiz.

Bizim yaşadığımız Gezi Parkı olaylarında Avrupa basını epey meşgul olmuştu hatırlarsanız. Fakat görünen o ki Paris olayları hepsini bir suskunluğa büründürdü.

O dönemde Türk polisi hakkında yazılan çizilen haberler almış başını gitmişken, Paris’te bir kadının saçından tutulup yerde sürüklenmesi Avrupa’yı çok da ilgilendirmiyor sanırım.

Ya da Sarı Yeleklilere biber gazı ile müdahale edilmesi…

Göstericilerin coplarla dövülmesi…

Lise öğrencilerinin okul bahçesinde dizleri üstüne oturtulup gözaltına alınması…

Biri Avrupa barışçıl, özgürlükçü, kadın hakları savunucusu mu dedi? Ben şu tabloyla bu kavramları hiç bağdaştıramadım.

Tabi bir taraftan da medeni Avrupa halkının Sarı Yelek giyince neler yapabileceğine şahit oluyoruz. Mesela vandallık yapıp Apple Mağazasını yağmalamak gibi!

Aslında mesele ne akaryakıt vergisi meselesi ne de diğer sosyal sorunlar. Asıl mesele, Fransa Başkanı Macron’un Türkiye’de bir Avrupa Ordusu kurma fikrini dillendirmesi. Macron, ABD'ye bağımlı olmayan, egemen bir Avrupa Birliği ordusu kurulmadıkça Avrupalıların güvende olamayacağını söylemişti.

İşte ne zaman bu fikir ortaya atıldı olayların fitili de o zaman ateşlenmiş oldu.

Olayların arka planında açıkça ABD’nin parmağı var. En son Trump’ın twitter hesabından yaptığı paylaşımlar da bu iddiayı destekler nitelikte zaten.

Trump; “Paris Anlaşması, Paris için pek de işe yaramıyor. Fransa'nın her yerinde protesto ve kargaşa var. İnsanlar doğayı koruma önlemi olarak üçüncü dünya ülkelerine büyük meblağlar ödemek istemiyor. Trump’ı istiyoruz! diye bağırıyorlar. Fransa'yı seviyorum” tweti ile olaylara gönderme yaptı. Akabinde yine Avrupa Ordusu ile ilgili manidar bir twett daha atarak Paris’e şöyle seslendi; “Avrupa Ordusu fikri Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nda işe yaramadı. Fakat ABD sizin için oradaydı ve her zaman yanınızda olacak. Sizden istediğimiz tek şey NATO’ya olan ödemelerinizi yapmanız. Almanya GSYİH’nin yüzde 1'i kadarını öderken ABD yüzde 4.3’ünü Avrupa'yı korumak için ödüyor. Adil değil”

Yorumu size bırakıyorum. Bir şeylerin meydana gelmesi konusunda nedenler arka planda gizli. Bu nedenleri yakalayabilenler ise sonuçları rahatça öngörebilirler.

Son bir konuda şu; Türkiye’de sarı yelekleri yüzde 80 indirimli satan siteler ile alakalı bir şey yapılacak mı diye merak ediyorum doğrusu? Bir alışveriş sitesinde Sarı yeleklerin bu denli indirimli satılmasının altında yatan sebep bir araştırılmalı bence!