Mustafa Çeçen

Mustafa Çeçen

Sınanmaya geldik bu dünyaya!

Sınanmaya geldik bu dünyaya!

Sevgili okuyucular;

Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece ‘İman ettik’ demeleriyle kurtulacaklarını mı sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.” Hayat güzelliklerle dolu fakat yaşantımız boyunca tabi tutulacağımız sınavlarda ne yapacağız. Hepimiz insanız hayattan beklentilerimiz çok fazla yaşadığımız hayat güzelliklere açık olduğu gibi imtihanlara da açık.

 

İnsan var öyle bir zaman da tek kelime ile hayatını değiştirir insan var bir tek kelime ile hayatı hüsrana uğrar peki hayattan beklediğini alamayan bir insan neler yapmalı düşünüyorum da zorluklarla imtihana çekilen insanoğlu tek sığınacak kapısı olan rabbine sığınıp el açıp dua etmesinden başka neyi var ki.  Hepimiz bu dünyada bir saniyesine bile hakim olamadığımız bir hayat yaşıyoruz. İnsanoğlu yaşamı boyunca çok ağır imtihanlara tabi tutulur. Kimi sağlık, kimi mal mülk, kimi ise aile ve sevdikleriyle imtihan edilir.

 

En kolay imtihan para ve mal mülk ile olan imtihandır. Çünkü sağlığın yerindeyse tekrar kazanır yerine kaybettiklerinizi koyabilirsiniz ama sağlık yerine koyulmuyor.

"MALLARINIZ VE EVLÂTLARINIZ SİZİN İÇİN BİR İMTİHANDIR!”

Önemli olan tek şey, sizin aklınızı mantığınızı idrakinizi kullanarak gerçekleri fark edip onun gereğini hissedip yaşayabilmenizdir!

 

Bir sağlık sorunu yaşadığımızda hemen doktorlara koşarız ve onlardan bir çözüm isteriz. Haydi şöyle düşünelim sağlığınız yerinde değil doktor çare bulamıyor ne yapacaksınız paranız çok ama hastalığınıza çare bulamıyorsunuz. İnsan psikolojisi çok farklı değerli okuyucular elinde avucunda ne varsa kaybetmek imtihanların en küçüğüdür. Yaşadığımız hayatta sağlığımızın yerinde olması çoğu zorlukların üstesinden gelebileceğimiz anlamına gelir. Üzülmeye gerek yok nasıl yokluğunuzda çalışıp kazandıysanız tekrar kazanır ve yerine koyabilirsiniz.

 

Anlatmak istediğim insanların küçük dertleri kendilerine  sorun etmemesidir. Öyle bir dünya da yaşıyoruz ki herkesin imtihanı var ve bu sınavdan  nasıl geçeceğimiz  çok önemli. Nasıl bir öğrenci okulda derslerden sınava giriyor ise  bizler de aynı şekilde dünya üzerinde sağlık, para, evlat gibi şeylerden imtihana girdiğimizi unutmayalım

 

Peki Rabbimiz bize bir dert  verdi bu imtihanı kazanmak için ne yapabiliriz. Başımıza gelen dertten dolayı neden bu benim başıma geldi, neden başkalarına gelmiyor benim başıma geliyor benim günahım ne gibi cümleler isyandan başka bir şey değildir ve hiçbir işe yaramadığı gibi çok da yanlıştır.

 

ZOR DİYORSUN ZOR OLACAK Kİ İMTİHAN OLDUĞU BELLİ OLSUN

İlk olarak yapacağınız rabbim bilir en doğrusunu bilen yüce rabbimdir. Çünkü en doğrusunu bilen yüce Allah’tır. Namaz her şeyin ilacıdır 5 vakit namazını kılan bir mümin Allah’a yakın olan mümindir tek çare namaz sonrası elini açıp rabbinden istemektir.

 

Allah'ım ben senin kulunum alnımın yazısı senin elindedir senin kararın benim için geçerlidir ne karar verdiysen o adalettir .

Allah’ım kendin için kullandığın ne kadar ismin varsa o isimlerin hürmetine senden istiyorum YA RABBİ bu basit dertlerle beni meşgul etme benim derdimi dini Mübin-i İslam olsun, Kuran kalbimin şifası olsun dertlerimin  devası olsun. Bu şekilde Rabbine  dua ile yalvardığın zaman  bak o imtihanların nasıl bir bir üstesinden geleceksin, her şey nasıl yoluna girecek.

 

Sevgili kardeşlerim  etrafınıza bir bakın herkesin bir ağır sorumluluğu vardır bu dünyada nasıl dünya içinde yaşamayı öğrenmeye  çalışıyorsak imtihanlarımızda bizleri olgunlaştıracak hayatın yalan olduğunu ve rabbimize sığınmayı öğretecek  ağaçtaki meyve nasıl güneş vurdukça olgunlaşırsa dertler de bize vurdukça olgunlaşacağız ve yalan dünyanın çok ta önemli olmadığının farkına varacağız.

 

Sınanmaya geldik bu dünyaya, kötüye bile iyiyle bakmasını bilmeli insan!

 

"Sevabın çokluğu, belânın büyüklüğüyle beraberdir. Allah, bir toplumu sevdiği zaman şüphesiz onları (sıkıntı, musibet ve belâlarla) imtihan eder. Artık kim bir (imtihan edildiği belâ ve musibetlere) rızâ gösterirse, Allah'ın rızâsı (ve sevabı) o kimseyedir. Kim de (imtihan edildiği belâ ve musibetlere) öfkelenir (ilâhî hükme rızâ göstermez) ise, Allah'ın gazabı (ve azâbı) o kimseyedir." (İbn Mâce, Fiten 23, hadis no: 4034)

 

"Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki O, bir mü'min için hayrına olmayan bir şeyle hükmetmez. Bu, ancak mü'minler içindir. Şayet mü'mine bir iyilik isâbet ederse o buna şükreder ve kendisi için hayırlı olur. Şayet bir sıkıntı isâbet ederse sabreder. Bu da kendisi için hayırlı olur." (İbn Kayyım el-Cevziyye, Belâ ve İmtihan, S. Kutub, s. 40)

 

"Yüce Allah buyuruyor ki: 'Mü'min bir kulumu bir hastalığa müptelâ ettiğim zaman Bana hamd ederse anasından doğduğu günkü gibi günahlarından temiz olarak yatağından kalkar. Yüce Allah buyuruyor ki: 'Ben kulumu bağladım, sınadım (şimdi ey meleklerim sağlam iken ona yazdığınız sevaplar gibi hastalık zamanı için de aynı sevapları yazın." (Ahmed bin Hanbel, Müsned IV/123)

 

Nakşediyor yüreğime ilahi bir kudret  diyor ki;

Ey kulum! İmtihanını Rabbin için, sabret

 

SAYGILARIMLA

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa Çeçen Arşivi
SON YAZILAR