Son günlerde bir helalleşmedir aldı başını gitti. Tabi bu konuda bizim de edeceğimiz bir iki kelam var. Helalleşme... Hani torbaya koyalım desek torbanın altı yırtık.

Torbanın altı yırtıktan kastım şu: CHP'nin mazisi hepinizce malumdur. Yasaklar zincirinden vesayet aşkına kadar silsile hep devam etti.

Kemal Kılıçdaroğlu ne demişti. Önce ona bakmak lazım gelir zihinleri canlı tutabilme adına:

"Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Uzun süredir de önce bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım. Şimdi ise dışarıya dönme zamanı. Ben bu yaraların kapanması için helallik isteme, helalleşme yolcuğuna çıkıyorum" 

Çıkacağı bu yolculukta kendisine başarılar diliyoruz.

Ancak bazı şeyler o kadar kolay değil. Çünkü yerli ve milli bir tavır sergileyemeyen muhalefet ne kadar başarılı olabilir. Toplum nazarında ne kadar samimi görülebilir?

Müsaade edin örneklerle açıklayayım dostlar.

Ak Parti'nin yapmış olduğu birçok yatırımı durduracağını söyleyen muhalefet ne kadar samimi olabilir.

Sınır güvenliği açısından yapılan tezkere oylamasında "HAYIR" oyu veren CHP, yeni çıkacağı helalleşme yolunda sizce samimi olabilir mi?

Kanaatimi soracak olursanız dostlar, zerre-i miskal samimi değil. Altını çizerek ifade ediyorum. Çünkü yerlilik ve millilik adına herhangi bir adım göremiyoruz.

Kalkarlar Avrupa'ya ülkelerini şikâyet ederler, (Biz buna mandacılık zihniyeti diyoruz)

Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden PKK ve FETÖ terör örgütlerinin istediği açıklamaları yapıp, PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile kol kola gezerler,

Ak Parti'ye gönül vermiş memur, işçi, çiftçiyi tehdit ederler,

Ak Parti'yi destekleyen sanat camiasına yalaka derler, (CHP'ye gönül veren sanatçılar yalaka değil vatansever) güya...

Yok şu, yok bu, uzar gider dostlar...

"Bırak geçmişle helalleşmeyi, bugün sen yerli ve milli olan her şeye karşısın. Neyin helalleşmesi?" demezler mi adama...

Ama illa helalleşme sevdasına girdiyse bunu yapmak istiyorsa kimlerle helalleşeceğini biz sıralayalım:

Kaset skandalı ile geldiği için evvela Deniz Baykal ile helalleşmesi gerek; akabinde,

Kontrollü darbe dediği için, Vatanı uğruna canını seve seve veren Şehit Ömer Halis'den,

Daha sonra 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit olan 250 vatandaşımızın ailelerinden,

Yıllarca üniversitelerde okuma özlemini taşıyıp başörtü sebebiyle Avrupalarda eğitim görmeye mecbur olan bacılarımız, ablalarımızdan,

Yerlilik ve millilik söylemini dilinden düşürmeyip, HDP ile kol kola gezmesinden dolayı Diyarbakır Anneleri'nden ve şehit ailelerinden,

Rahmetli Adnan Menderes'ten, Rahmetli Necmettin Erbakan'dan, Nuri Demirağ'dan, Vecihi Hürkuş'tan...

Daha helallik alacak o kadar çok şey var ki,

Hâsılı, Kemal Kılıçdaroğlu torbaya ne doldurursa doldursun dolmayacak. Çünkü torbanın altı yırtık. O torba artık dolmaz. Biz CHP'yi de tanıyoruz, Kılıçdaroğlu'nu da.

Boşuna gündem değiştirerek hatalarınızın üzerini örtmeye çalışmayın. Yapamayacağınız, hayallerinizde bile olmayan hususlarda vaatler vermeyin. Çünkü SAMİMİ değilsiniz.

Minareyi çalmaya çalışıyorsunuz, kılıfınız yok.

Kısacası millet her şeyin farkında. Seçim günü bu millet sizinle sandıkta görüşecektir.