Hasan Ukdem
Hasan Ukdem 30 yazarla bir anket üzerine

30 yazarla bir anket üzerine

Cins dergisi Nisan 2025 115. sayısında, bana bir roman söyle, "İnsanı en iyi anlatan roman hangisi? sorusuyla 30 yazar arasında yapılan bir anket yayımladı. Doğal olarak her yazar kendi dünya görüşü, ilgi alanı ve duygusuyla çok farklı romanları söylemiş. Burada benim ilgimi çeken bazı hususları not aldım ve bu notları sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle bu soruya benim de bir cevabım var ama bunu yazımın sonuna bırakıyorum.

Ankete katılan yazarlar ve verdikleri veya vermedikleri romanlar: Necip Tosun: Don Kişot, Cervantes. Kemal Sayar: Karamazov Kardeşler, Dostoyevski. Güray Süngü: tek roman ismi vermiyorKaan Murat Yanık: Karamazov Kardeşler, Dostoyevski. Aykut Ertuğrul: Suç ve Ceza, Dostoyevski. Güzide Ertürk: Suç ve Ceza, Dostoyevski. Naime Erkovan: Tatar Çölü, Dino Buzatti. Hüseyin Atlansoy: Ecinniler, Dostoyevski. Mustafa Çiftçi: Fehim Bey ve Biz, Abdülhak Şinasi. Emin Gürdamur: Dorian Gray’ın Portresi, Oscar Wılde. Şebnem İşigüzel: İnce Memed, Yaşar Kemal. Ömer Erdem: tek bir roman adı vermiyor. Ali Duraklı: Monte Kristo Kontu, Alexandre Dumas. İsmail Kılıçaslan: Mezbaha 5, Kunt Vonnegut. Atakan Yavuz: tek roman ismi vermiyor. Secaattin Tural: tek roman ismi vermiyor. A. Ali Ural: tek roman ismi vermiyor. Ali Şükrü Çoruk: tek roman ismi vermiyor. Yunus Emre Özsaray: Karamazov Kardeşler, Dostoyevski. Turgay Anar: tek roman ismi vermiyor. Güven Adıgüzel: Ecinniler, Dostoyevski. Eray Sarıçam: Öteki, Dostoyevski. Rıdvan Tulum: Yılkı Atı, Abbas Sayar. Hacer Selçuk: Huzursuzluğun Kitabı, Fernando Pessao. Erol Göka: tek roman ismi vermiyor. Zafer Acar: Hayvan Çiftliği, George Orwell. Kadir Daniş: tek roman ismi vermiyor. Hande Yıldırım Önsöz: Yerlerde Bir Aziz, Chiristian Bobin. Betül Nurata: Bülbülü Öldürmek, Harper Lee. Aykut Necip Kelebek: Kırmızı Pazartesi, Marcuez

Göründüğü gibi 30 yazarın 24’ü erkek, 6’sı kadın. Erkek yazarların 15’i bir roman ismi verirken bu soruya, 9’u ya birden fazla roman ismi söylemiş ya da başka türlü cevaplar vermiş. Ankete katılan 6 kadın yazar da mutlaka bir roman ismi vermiş. Ankete katılan yazarların 8’i Dostoyevski’nin bir romanını (Karamozov Kardeşler 3, Suç ve Ceza 2, Ecinniler 2 ve Öteki1) vermiş. Diğer cevap verenlerin hiçbiri bir yazarın ikinci kez anmamış, her yazar bir başka roman ve yazarın adını vermiş. İlginçtir ki Tolstoy’dan, Balzac’tan, Hugo’dan, Peyami Safa’dan veya diğer büyük yazarlardan hiç roman ismi söylenmemiş.

Anketör yazarların verdikleri cevapları daha geniş okumak isteyenlere başlangıçta yazdığım Cins dergisine bakmalarını tavsiye ederim. Şimdi ben kendi cevabım olan romandan ve mezkûr anket hakkındaki görüşlerime geçmek istiyorum. Öncelikle şunu belirteyim ki tek bir roman ismi vermeyenlere yakın durduğumu söylemeliyim, ancak illaki bir cevap vermen gerekseydi Victor Hugo’nun Sefiller’ini söylerdim. Zira o romanda Jean Waljean insanlık hallerinden pek çoğunu yaşıyor; hırsızlık, forsalık, belediye başkanlığı gibi insanın farklı yaşam hallerinden geçerken, Hugo’nun bir hırsızlık olayından, devlet yönetimine kadar uzanan geniş bakış açısıyla anlatması bana bu konuda Sefiller’in insanı en iyi roman olduğunu düşündürüyor. Ayrıca Tolstoy’un, özellikle Diriliş romanın da insanın arayışını anlatması hasebiyle insanı en iyi anlatan romanların başlarında yer aldığını söyleyebilirim. Balzac’ın bütün roman külliyatına, “İnsanlık Komedyası’ ismini vermesinden mülhem onun da insanı en iyi anlatan yazarlardan olduğu da bir gerçek.

Bir de listede büyük bir çoğunluğun cevapları yabancı yazarlardan oluşması beni biraz da olsa üzdü; biraz da olsa diyorum çünkü edebiyatta insanlığın ortak değerlerinin geçerli olduğunu, insan anlatıyorsa, orada bir ayrımın söz konusu olamayacağını düşünüyorum. Ancak ve elbette dini bakış açıları, milli değerler ve kültürel yürüyüş dikkate alınarak ve kendimize uymayan yanları budama kabiliyetimizin de olması gerçeğini de unutmayalım. Bizim yazarlarımızdan Peyami Safa, Reşat Nuri Güntekin ve birkaç başka yazarın daha insana dair romanlar yazabildiklerini, en azından romanlarının çoğunda ideolojik taassuplardan uzak metinler oluşturduklarını görüyoruz. İşin içine ideoloji girdiği zaman roman kahramanlarının insani yönlerinin tam ve objektif anlatılmadığını ya da anlatılamadığını düşünüyorum.

Bundan sonra Türk Romanın da bu bakış açısından etkilenerek, bireysel bakışın değil, evrensel bir düşüncenin içinden seslenmesini diliyorum.

Sevgiyle kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Ukdem Arşivi