Ömer Kocabaş

Ömer Kocabaş

32 Aralık (2020'nin z raporu)

32 Aralık (2020'nin z raporu)

Her senenin sonunda geçen yılı değerlendiren yazı yazmak gelenektir, lâkin bu yıl bitti mi pek emin değiliz. 2020, neredeyse yüz yılda bir yaşanılacak bir seneydi. Doğal olarak 2021'de de etkileri devam edecek.

Yılsonu yazısını yazmadan önce 2019 yılının son günlerinde geçen yılın muhasebesini kaleme aldığım yazıya baktım, 2020'nin tatsız geçeceği belliymiş. 2020 yılında 2019'daki sıkıntılarımız aynen devam ederken bir de üzerine koronavirüs geldi. Engin Ardıç, yılbaşının bir hikâye olduğunu, yeni yılla değişen bir şey olmayacağını Johann Strauss'un yılbaşı gecesinde geçen Yarasa operetini üzerinden anlatır. Orada gardiyan Frosch tam saat on ikide takvimin yaprağını koparır, "31 Aralık" yaprağının altından "32 Aralık" çıkar! Bizim 2021'de yaşayacağımızda budur, 32 Aralık'tan yola devam...

2020 yılında son iki yılda yaşadığımız ekonomik sıkıntıları aşar mıyız diye bir beklentinin içindeydik. Sadece ocak ve şubat aylarında istediğimiz gibi hareket edebildik. Çin'den korona haberleri geliyordu ama daha önceki kuş gribi, domuz gribi gibi bir şey sanıp umursamadık. Mart ayının başında işin rengi değişmeye başladı. Ortasından itibaren ise geldiğimiz yer belli. İnanın koronavirüs üzerine konuşmaktan, yazmaktan sıkıldım, yoruldum. Toplumları olumlu yönden dönüştüreceğinin falan hikâye olduğu ilk günden belliydi. Bir yandan sağlığımızı korumanın, diğer yandan ise ekonomik olarak ayakta kalmanın derdine düştük.

Yaşanılan süreçten sağlığımızın kıymetini bilip, bu günlerden ders alarak çıkmayacağımızı da yılın ikinci yarısında göreceğiz. Sanki hiçbir şey olmamış gibi vur patlasın çal oynasın diyerek hayatımıza devam edeceğiz. Çünkü maalesef tabiatımız bu. Tabiatımız bu olduğu sürece yeni felaketlerde başımızdan eksik olmayacak. Bu yıl bize sağlık sistemimizin kuvvetli olmasının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Yapılmasına burun kıvrılıp, gereksiz bulunan şehir hastanelerinin de. Diğer taraftan sırf uyuzluğuna muhalefet etmek isteyenlere ne yapsanız olmaz, geçmez... Ekonomideki sıkıntı da virüsün etkisini görmeyip, doğrudan iktidara suç bulurlar. Virüsle ilgili rakamlara inanmayıp, saçma sapan teoriler ortaya atarlar. Ne yapsınlar, onlar yaşamlarını ne olursa olsun bu iktidara karşı olmak üzerine kurmuşlar.

Bu yıl en azından güvenliğimiz ve terör konusunda iyi bir sınav verdik. Terör örgütü operasyonel gücünü kaybederken, Suriye'ye yaptığımız harekâtların olumlu anlamda karşılığını gördük. Suriye'de kalıcı huzur ise bir başka yıla kaldı... Karadeniz'deki doğalgaz keşfimiz, Akdeniz'deki çalışmalarımız 2021 için olmasa da 2023 için umut verici gelişmelerdi. Libya'da çözüm noktasında ağırlığımızı koymamız ve elbette Azerbaycan'ın yanında Karabağ zaferine ortak olmamız dış politikada başarı olarak hanemize yazıldı.

2020 ölümle anılan bir yıl oldu. Dedemin vefatı ailemizi derdinden sarstı. Cenazeden bir ay sonra babaannemgile tekrar gittiğimde, dedemin her zaman oturduğu minderini boş görmek bazı şeyleri daha fazla idrak etmeme neden oldu, üzüntümüz arttı. Ahmet Kekeç'in vefatı da beni üzen ölümler arasındaydı. Kalemi kuvvetli, sözünü esirgemeyen, adliye koridorlarını evi bilen, ölürken bile ardında açılmış davalar bırakan bir isimdi. Günlük siyasi yazılarının gölgesinde kalsa da aynı zamanda güçlü bir edebiyatçı, sağlam bir entelektüeldi. Ve elbette Maradona... Maradona üzerine bir şey yazmaya, söylemeye bilmem gerek var mı? Yaşımız destan yazdığı günleri izlemeye yetmese de gelişen teknoloji sayesinde eski maçlarının önemli kısımlarını izleme fırsatı bulduk. Bir futbol sever için Maradona, Maradona'dır başka kelâma gerek yoktur. Bu kadar ölümün arasında ailemize mutluluk veren gelişmelerde oldu elbette. İkinci kez amca oldum, Elisa İzem ailemize katıldı. Yaşı uzun, ömrü İslâm üzerine olsun.

 Konyaspor'da 2020 yılında, geçen yıl ki sıkıntılar devam etti. Mucizevî galibiyetlerle neredeyse kalp krizi geçirerek ligde kaldık. Sonra ligden düşülmeyeceğini falan öğrendik. Neyse bu mevzuya girip ağzımı bozmak istemiyorum, bilen biliyor... 2020 yılında kişisel hayatımda yeni bir milat yaşadım, akıllı telefona geçmek zorunda kaldım. Bu mevzuyla da ilgili ağzımı bozmak istemiyorum...

2021 yılı ile ilgili yüksek bir beklentiye girmeye gerek yok. 2020'yi aratmasın yeter...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi
SON YAZILAR