Hasan Ukdem

Hasan Ukdem

Acıyı bal eyleyenler -2-

Acıyı bal eyleyenler -2-

Acıyı Bal Eyleyenler yazı dizimizin bu ikinci ve son bölümünde yine dünyaca ünlü sanatçıların hayatlarına göz atmaya devam edeceğiz.

George Orwell

İngiliz edebiyatının en ünlü sanatçılarından George Orwell, hayatı boyunca karşılaştığı olayları eserlerine yansıttı. Para kazanmak için çalışmaya başladığı polis teşkilatını, şahit olduğu zulümler sebebiyle bıraktı. İspanya iç savaşı döneminde İspanya’nın yanında yer aldı ve savaşa gitti. Uzun süre parasızlıkla mücadele eden yazar yoksulluk çektiği yıllarda yakalandığı tüberküloz sebebiyle 46 yaşında Londra’da öldü.

Nikolay Vasilyeviç Gogol

Ukrayna asıllı Rus yazar 1809 yılında dünyaya geldi. 1828 yılında Petersburg’a giden Gogol, orada geçinemeyince Almanya’ya gitme kararı aldı. Almanya’da da ancak parası bitene kadar kalabilen yazar tekrar Petersburg’a dönerek düşük maaşlı bir işe başladı.

Yazdığı Müfettiş isimli, bürokrasiyle dalga geçtiği eseriyle büyük tepki topladı ve Rusya’dan ayrılmak zorunda kaldı. En çok saygı duyduğu ve “onun eleştirileri olmadan yazamam” dediği Puşkin’in tavsiyesiyle Ölü Canlar romanını yazmaya başladı. Roma’da Ölü Canlar’ı yazarken Puşkin’in ölüm haberini aldı. O güne kadar Puşkin’in yorumunu almadan bir şey yazmayan Gogol için bu haber büyük bir yıkım oldu. Gogol Ölü Canlar romanını ve Palto hikâyesini yayınlandıktan sonra soylu kesimin tepkisini topladı. Rus insanını aşağılamakla ve halkına ihanetle suçlandı. Bu suçlamalar yazarın ruhsal sağlığını iyice bozdu.

Gogol Ölü Canların ikinci bölümünü de yazdı. Fakat 1852 yılında el yazmalarını ateşe atarak yok etti. Bu olaydan 10 gün sonra da yaşamını yitirdi.

Franz Kafka

Yahudi bir ailenin çocuğu olarak 1883 yılında Prag’da dünyaya gelen Kafka, ailesinin altı çocuğundan ilkidir. İki erkek kardeşi daha bebekken ölen yazarın 3 kız kardeşi de Nazilerin toplama kampında öldüğü düşünülmektedir. Kötü bir çocukluk dönemi geçiren Kafka babasıyla hiç anlaşamadı ve ona karşı hep nefret duydu. Dönüşüm kitabındaysa böcek olarak tasvir ettiği kişi kendisidir çünkü kendisini babasının gözünde hep böcek kadar değeri olduğunu düşündü.

Yahudi olduğu için Almanlar tarafından, Almanca konuştuğu için de Çekler tarafından sevilmedi. 1917 yılının Ağustos ayında Kafka’nın ağzından kan geldi ve akciğer kanseri teşhisi konuldu. 1918 yılının sonbaharındaysa İspanyol gribine yakalandı ve haftalarca acı çekti. 1924 yılında gırtlağına kadar ilerleyen kanser sebebiyle konuşma yetisini kaybetti. Yemek yerken ve su içerken bile dayanılmaz acılar çekti. Yazar 3 Haziran 1924 yılında kalp yetmezliğinden hayatını kaybettiğinde 40 yaşındaydı

Henri de Toulouse-Lautrec

19. yüzyılın sonlarında afiş yapmak ikinci sınıf bir değere sahipken ünlü ressam Henri de Toulouse-Lautrec, afişin bir sanat olarak değer kazanmasını sağladı. Köklü bir Fransız ailesine sahip olan Henri çocukluğunda iki büyük kaza geçirdi. 1878 yılında kaldığı şatoda cilalı döşeme üzerine düşüp sol bacağını kırdı. Bir sene sonra gezintiye çıktığı sırada tekrar düşerek sağ bacağını kırdı. Uzun süre boyunca tedavi gören sanatçının bu kazalar sebebiyle bacakları kısa kaldı ve bir daha büyümedi.

1899’da alkol zehirlenmesi yaşadığı için hastaneye kaldıran ressam burada bunalım dolu 3 ay geçirdi. 1901’de yeniden içkiye başlayınca durumu kötüleşti ve Temmuz ayında felç geçirdi. Henri 1901’in Eylül ayında 37 yaşında yaşamını yitirdi.

Kurt Cobain

20 Şubat 1967 yılında Kurt Cobain’in 8 yaşındayken annesi ve babası boşandı. 12 yaşındayken okuldaki başarısızlığı sebebiyle annesi onu evden kovdu. Liseye giderken uyuşturucuya başladı. 1980’lerde uyuşturucuyu bırakmak istemesine rağmen bunu başaramadı. Ünlü müzisyen özel hayatının ve sıkıntılarının medyada yer almaya başlaması ve vermek istediği mesajların kamuoyu tarafından yanlış algılanması sebebiyle giderek karamsarlaştı. Aşırı ilgiden rahatsız olan Kurt aslında ünlü olmak istemiyordu. Daha sonra Kurt midesinden rahatsızlanmaya başladı. Bu ağrılardan kurtulabilmek için de eroin kullanmaya başladı. Buna ek olarak sahne arkasında bile uyumasına sebep olan narkolepsi hastalığı başladı. 1989 yılında Roma’daki gösterisinde sahnede sinir krizi geçirdi.

1992 yılında Courtney Love ile evlendi ve bebeği oldu. Bundan sonra uyuşturucuya ara verdi. 1994 yılında Roma’da güçlü bir uyku ilacıyla birlikte şampanya içen müzisyen komaya girdi. 8 Nisan 1994‘te Kurt’un cesedi, Seattle’daki evinin garajının üzerindeki odada kafasına pompalı tüfekle ateş etmiş bir şekilde bulundu.

Sevgiyle kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Ukdem Arşivi
SON YAZILAR