Ağaç
Son yıllarda yurdumuzda ve dünyada yaz aylarının en büyük sorunu orman yangınları olarak görünüyor. Çoğu, insan faktörlü bu yangınların yine çoğunu insanlar bilerek, isteyerek taammüden çıkarıyor. Yani eline çakmağı, kibriti, benzini alıp gidip orman yakıyorlar. Bu hiçbir vicdana, hiçbir ahlaka ve de hiçbir ideolojiye sığmayan eylemi ancak çağımızın, vatansız, ahlaksız ve de dinsiz bir düşünce tarzının pompalanmasına maruz kalan insanına mahsus bir davranış olarak görüyorum. Vatanın değerini bilmeyen, ahlaki ölçüleri kabul etmeyen, dini bir efsane gibi algılayan insanları kötülük yapmaktan alıkoyacak bir şey kalabilir mi?
Oysa sadece ağaçlara baksa, onların yapraklarına, dallarına konan kuşlara, altında oluşan gölgeye, verdiği meyveye birazcık kafa yorsa insanın içinde bambaşka duygular uyanırdı. Karşılıksız vermenin, huzurun, merhametin bir ağaçtan nasıl tezahür ettiğini görürdü. Karıncadan keçiye, kelebekten arıya ve bütün canlılara nasıl faydalı olduğunu ve bunu yaparken de hiçbir karşılık beklemediğini görenlere, ağaçların söylediği en büyük nasihat, oku emrinin bir cüzünü eline tutuşturması olurdu herhalde.
İşte şimdi sizlere ağaçları okuyup tercüme edenlerden bir demet sunmak istiyorum:
Kavak ağacını beğenen ve seven çok az kişi gördüm. Çünkü dosdoğrudur.
İyi bir ağaca sarılan gölgesiz kalmaz.
İyi ağaçtan talihli dal çıkar.
MEVLANA
Geç yetişen ağaçlar en iyi meyve verenlerdir.
Ağaçların çiçekler gözü, kuşlar dilidir.
Meyvesiz ağaca kimse taş atmaz.
Kişioğlu ağaca benzer, ne denli ışığa ve göğe çıkmak isterse, o denli kök salar yere, aşağılara, karanlığa, deliliğe, kötülüğe.
Rüzgâr ne kadar sert eserse, ağaçlar da o denli sağlam olur.
Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur.
Ağaç geçmişi geleceğe bağlar. Size sabrı öğretir. Beraber olmanın zevkini verir ve faydalı olmanın.
Karakter bir ağaç gibidir ve şöhret de onun gölgesi. Gölge olduğunu düşündüğümüzdür ağaç ise gerçeğin kendisi.
Evet bir de ağaçları bu sözlerle tekrar düşünelim. Sonra kendi insanlığımızı… Nerede duruyoruz? Nereyi muhafaza ediyoruz? Ederken de neleri kırıp döktüklerimize bir bakalım…
Sevgiyle kalın.
