Altı Muhalefet lideri yuvarlak masada toplanarak “Güçlendirilmiş Parlementer Sistemi” adında bir icat geliştirmişler.

Verdikleri imaj ise ayrı bir tablo. Görüşlerimiz her ne kadar farklı olsa da Erdoğan’a karşı her türlü birleşebiliyoruz.

Daha düne kadar Kılıçdaroğlu, Babacan’ı yüce divanda yargılayacağım demişti. Bugün ne değişti? CHP Sivas olaylarının müsebbibi olarak o dönemin Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu hedef almışlardı.

Bugün ne değişti? Sorusunu sormadan edemiyorum.

CHP piknik havasında liderleri topladı. Biri mangalı yakarken, öbürü malzemeleri taşıyor, diğeri uzaktan uzağa izliyor. Maksat “Güçlendirilmiş Parlementer Sistemi”ne dönüş.

Toplantıda büyük oranda kararlar alındı. Babacan Ekonomi Bakanı, Davutoğlu Dışişleri Bakanı… Akşener’i hiç sormayın. Direk Başbakan.

Cumhurbaşkanı ise muamma. Hala oturtamayıp karara bağlayamadıkları tek nokta. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığını kimseye bırakmama derdinde. En büyük rakibi İmamoğlu. Doğal olarak yuvarlak masada herkese kendini kabul ettirme çabasında. Aslına bakarsanız bizi ilgilendiren bu değil.

HDP neden çağrılmadı, Masada onlar neden yok, HDP’siz olmaz algısına takılmaya gerek yok. Onlar perde arkasında gölge oyunlarına devam ediyorlar ve mesajı direk olarak iletebiliyorlar. Onlar hem perde arkasında hem de masa altında.

Bizim sormamız gereken asıl soru şu:

“Güçlendirilmiş Parlementer Sistemi” konusundaki ısrar neden?

Parlementer sisteminin bu ülkeye verdiği zararları hepimiz biliyoruz. Koalisyon hükümetlerinde krizlerden kurtulamayan ülkemizi, tekrar bu noktaya kanalize edilmesindeki ısrar soru işaretleri bırakıyor.

28 Şubat tarihi de ayrı bir merak konusu. Neden açıklama tarihi 28 Şubat?

Ben açıklayayım sevgili dostlar! Mevcut başkanlık sistemi vesayet sistemini yerle yeksan etti. Bunun bir intikam hırsı ile yapıldığı aşikar. 28 Şubat sürecinde yaşanan hadiseler hepinizce malum. Bunların dertleri demokrasi değil. Olmayacak da.

Ancak Akşener, Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu “Güçlendirilmiş Parlementer Sistemi”nin açıklanma tarihi olarak 28 Şubatın seçilmesini hazmetmelerini açıkçası hazmedemiyorum dostlar. O dönemde en büyük sıkıntıyı kendileri yaşamıştı halbuki.

Özellikle Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamıza 28 Şubat sürecinde bunca zulum yapılmışken, siysasi hayatını noktalanmışken Karamollaoğlu’nun bu yaklaşımı Milli Görüş camiasında da farklı reaksiyonlara sebebiyet verdi. Vermeye de devam edecek. Karamollaoğlu’nun Bilge Başkan’lığı bir rüzgar gibi savrulup gitti.

*****

Bugün bu altılı koalisyon HDP’nin eleştiri okları altında kalması senaryodan ibaret. Yakın bir tarihte HDP’ye de gideceklerinin ipuçlarını Kılıçdaroğlu verdi zaten.

Şu anlık cicim aylarını yaşayan altı parti lideri bazı hakikatlerle karşılaştıklarında tekrardan kanlı bıçaklı olacakları, anlaşmazlıkların da kendi içlerindeki savaşı körükleyeceği gerçeğini değiştirmeyecek.

Çünkü dertleri hiçbir zaman millet olmadı. Yapılan algı operasyonlarına baktığımızda toplumu kutuplaştırarak oy devşirdiklerinin farkındayız.

Bastıkları tahta hep yaş çıktı.

Şimdilik cicim aylarını yaşasınlar. 2023 yılında seçimden bir gün sonra söyleyecekleri cümle şimdiden hazır.

“Adam Kazandı.”

Satır arası bizden olsun dostlar. Selam ve dua ile…