CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçenlerde yayınladığı bir videoda elektrik faturalarının yüksekliğinden şikayet ederek düzenleme yapılıp elektriğe yapılan zamlar geri çekilene kadar faturalarını ödemeyeceğini söyledi.

Ana muhalefet partisi liderinin açıkça halkı devlete karşı isyana kışkırtan bu açıklamasının Kandil’in sivil itaatsizlik çağrısının hemen ardından gelmesi dikkat çekti.

PKK terör örgütü elebaşlarının geçtiğimiz günlerde örgüt üyelerine ve yandaşlarına “Faturaları bahane ederek sivil itaatsizlik başlatın” talimatı verdiği medyaya yansımıştı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını eleştirerek, “Tehlikeli sularda kulaç atıyor, can simitsiz şekilde derinlere dalıyor ve boy veriyor. Maazallah boğulma riski taşıdığını da göremiyor. Düştüğü denizde yılana sarılarak kıyıya çıkacağını zannediyor. Basiret bağlandı mı ne söylense boş, hangi tembih yapılsa boşunadır” dedi.

CHP Genel Başkanı oldukça tehlikeli o açıklamayı niye yaptı?

Bu soruya cevap olarak iki ihtimalden söz edilebilir.

Birincisi, halkı isyana teşvik ederek kaos çıkarmak isteyenlere destek verme amacıyla yapmış olabilir.

İkincisi, halkın elektrik faturalarından rahatsızlığının farkında olan hükümetin bu konuda bir takım düzenlemeler yapmaya hazırlandığını gördüğü için rol çalmak ve söz konusu düzenlemeler yapıldığında “Gördünüz işte, hükümete baskı yaptık ve geri adım attırdık” diyerek halkın nezdinde puan kazanmak istemiş olabilir.

Ben açıkçası ikinci ihtimalin daha güçlü ve Kılıçdaroğlu’nun şov peşinde olduğuna inanıyorum.

Türkiye’nin ana muhalefet partisi liderinin birinci ihtimaldeki gibi bir şeyi yapabileceğini düşünmek dahi istemiyorum.

Sebebi ne olursa olsun, CHP Genel Başkanı’nın “Elektrik faturalarını ödemeyeceğim” demesi oldukça tehlikeli bir açıklama.

Kılıçdaroğlu ya ağzından çıkanı kulağı duymuyor ya da ne dediğinin farkında değil.

Aksi takdirde böyle bir şey söylemesi imkansız.

Acaba Kılıçdaroğlu, sivil itaatsizlik eylemiyle terör örgütünün değirmenine su taşımak ve Kandil’in talimatıyla hareket ediyormuş görüntüsü vermek bir yana, başlatacağı eylemin bumerang gibi dönüp dolaşıp kendilerini vuracağını göremiyor mu?

Ya vatandaşlar CHP’li başkanların yönetimindeki belediyelere ödemeleri gereken faturalar için “Ödemiyoruz” derlerse ne olacak?

Nitekim Kılıçdaroğlu’nun sözlerine ilk tepki böyle bir ihtimalin söz konusu olabileceğini görerek panikleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) geldi.

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nden (İSKİ) alelacele yapılan açıklamada son günlerde bazı sosyal medya kullanıcılarının elektrik faturalarıyla birlikte su faturalarını da ödemeyeceklerini ifade ettiklerine dikkat çekilerek, İstanbullulardan su faturalarını düzenli bir şekilde ödemeleri talep edildi.

Hepsi bu da değil…                                                              

Farz edelim ki muhalefetin adayı gelecek yaz yapılacak seçimlerde -Allah korusun- Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan fazla oy aldı, kazandı ve hükümeti kurdu.

Vatandaş Kılıçdaroğlu’nun açtığı yoldan giderek aynı taktiği kendisinin ya da desteklediği kişinin kuracağı o hükümete uygular da faturaları ve hatta vergileri ödemezse ne diyecek?

Sivil itaatsizlik eylemleri sonucu devlet yönetilemez hale gelirse ne olacak?

CHP Genel Başkanı’nın ciddiyetten ve sorumluluktan uzak bir tavırla yaptığı isyana teşvik edici açıklamalarının ne gibi yıkıcı sonuçlara yol açabileceğini tam olarak idrak edebildiğini sanmıyorum.