Aradığım Sensin
Elimde koca bir çomak, sırtımda siyah bir heybe; seherin bir vaktinde yola düşmüş seni arıyorum. Güneş omzuma bağdaş kurmuş, tepemde cehennem sıcağı var ama ne gam. Yollar ıssız, etrafımda kimseler yok! Kuru otlar ile yaprakları sararmaya yüz tutmuş yaşlı ağaçlar sarmış her yeri. Kılavuzum olmasa da, içimdeki ümit kırıntısı yetiyor bana. İç sesim; ‘bulacağım seni’ derken hayli kararlı. “Her arayan bulamaz, lakin bulanlar arayanlardır.” Sözüne bel bağlamışım ve seni bulmaya ant içmişim bir kere.
Zaman denen atın sırtına binmişim ve yelesinden sıkıca kavramışım; ha bire “deh” diyorum avazım çıktığınca. Tek gayem var, oda sana kavuşmak. Bu vuslat nasıl ne zaman gerçekleşir inan bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa; o da sana tutkun olmam ve sende tutuklu kalmam mütemadiyen. Bu aşk bir hasat mevsiminde, harmanında savurmuş bizi ve denelerimiz karışmış birbirine. İşte hep ondandır seni ben zannedişim ve hep ondandır kendimden vazgeçişim, illaki ondandır.
Aynı gökyüzünü paylaşmıyor muyuz? Öyleyse yüzünü çevir gökyüzüne. Orada hasret nameleri şakıyan kuşları göreceksin. Onların arasında benim de olduğumu hayal et ve kulak ver sözlerime; Sen yoksan yanımda eksikliyim ben/Dilim lâl olur söz söyleyemem/Sen yoksan/Sen yoksan yok olur bütün varlarım/Kara kışa döner baharlarım/Sen yoksan/Sen yoksan değişir tüm ezberlerim/Söner gökyüzündeki fenerlerim/Sen yoksan/Sen yoksan günler ay olur aylar yıl/Hasretin ben de bırakmaz akıl/Sen yoksan! Yaşadığını bildiğim halde yanında olamamak, ellerini tutup gözlerine bakamamak katlana bileceğim bir acı değil. Beni yokluğunun ıstırabıyla sınama ne olur. Buna katlanmaya ne zamanım ne de mecalim var!
Bir ulak gönder de bileyim yerini, yurdunu. İnan hep yollardayım. Yabancısı oldum kendi memleketimin. Ne dağ bıraktım, ne bayır; ne köy bıraktım ne şehir. Seni arıyorum bıkmadan usanmadan. Bu aralar içimde beliren umut; ‘Belki de gelecek!’ Diye seslenir oldu kulağıma. Olmaz denilen şey olur öyle değil mi? Geleceksin diye gözlerim camda/Bahçem çiçek çiçek sevda kokuyor/Seni bekliyorken küçük odamda/Bir gün daha geçti Güneş batıyor/Bu aşkın hamalı olduğum yeter/Ümitsiz bekleyiş gözyaşı ve gam/Halimi sorarsan mecnundan beter/Elinde bir resim ağlayan adam.
Her yer lapa lapa yağan kara teslim olmuş, ben de sana. Uykusuz geçen gecenin sabahında bir kez daha sana uyanmışım ama sen yoksun! Camdan başımı çıkarıp öylece bakıyorum etrafa; senden bir iz, bir işaret var mı diye. Sensiz nasıl yaşayacağım, ne yapacağım bilmiyorum. Yaşamayı unuttum ama seni unutamadım bir türlü. Gün aldı başını gidiyor, birazdan akşam olacak sonra bir uykusuz geceye daha merhaba diyeceğim. Yine gün ağaracak ve sırtımdaki heybemle yeniden düşeceğim yollara.
Esenlik dileklerimle.