Bir B’aşka Düş’tüm ve Fatih Demir
Sizlere bu hafta bir şiir kitabını hatırlatmak ve tanıtmak istiyorum. Ancak kendi cümlelerimle kitabın şairi Fatih Demir’in kendi tanıtım hitabıyla ve bir şiiriyle yapacağım. Okumanızı hararetle tavsiye ederim.
Her şeyin en güzeline layık olan Kıymetli okuyucum, Bir B’aşka Düşe hoş geldin. "Bir B’aşka Düş’tüm," bir insanın iç yolculuğunu kalemle anlatma çabası, kalpten gelen kırılgan ama dirençli bir sesi yazıya dökme, satır aralarına işleme macerası. Bu kitapta, sözcüklerin gücüyle yokluğu, aşkı, yalnızlığı ve hasreti yeniden yorumlamaya çalıştım. Sayfaların arasında kaybolurken, belki de kendi iç yolculuklarınızda bir iz bulacaksınız. Bazen bir aşka düş olacaksınız bazen bir başka düş olacaksınız. Bazen aşka düşeceksiniz bazen bir başka düşeceksiniz. Her biri başka bir düş(üş)ün kapısını aralayan dört bölümde, farklı duygulara kanat çırpacaksınız. Heceye Düşen Satırlar, içte yankılanan seslerin bir ritme, bir ahenge bürünme arayışıdır. Hecelerle dokunan dizelerde, kalbin narin dokusu ve aşkın o kırılgan dengeyi arayan yapısı saklı. Ama her dizede, düzenin altındaki kaosu, kalbin fırtınalarını hissedeceksiniz. Belki de yüreğin atışlarını düzenli bir ritme sokma arzusunu. FATİH DEMİR 5 fakat her dizede, kalbin çarpıntılarının daima belli bir kalıba sığmadığını fark edeceksiniz. Bu bölüm, aşkın ve ayrılığın naif bir hece gibi kırılgan ama yıkıcı yankısını taşıyor. Kalıba Sığmayan Sözler, sınır tanımayan ruhun isyanını haykırıyor. Kelimeler, artık kalıpların dışına taşarak dizginlenemeyen bir çağlayan gibi akıyor burada; sığmaya direnen duygular ve zincire vurulamayan bir ruhun fırtınası… kalıplara sığmayan duyguların, zincirlerinden kopan düşüncelerin başkaldırısıdır. Burada sözcükler sınır tanımıyor; dizeler her kalıptan taşan ve özgürlüğe susamış bir ruhun çığlığı gibi yankılanıyor. Bu bölümde, duyguların özgürce savrulmasını, kırılganlığın ve cesaretin nasıl iç içe geçtiğini bulacaksınız. Sensizliğin Her Hali, yokluğun en ince detayına kadar hissedildiği bir yolculuk… Ayrılığın, özlemin ve sensizliğin her hali, farklı bir boşlukta yerini bulur. Sensiz geçen günlerin ne çok hali olduğunu, yokluğun nasıl da her köşeyi sardığını hissetmek için bu satırlara dalmanız yeter. Bu bölümde, sensiz geçen zamanın ağır aksak ilerleyişi, ruhun derin bir boşluğa düştüğü anlar karşınıza çıkacak. Sensizliğin ve özlemlerin bütün renklerini her sayfada bulacaksınız. Sensizliğin tüm renkleriyle yüzleşmeye hazır olun.
Ve son olarak, Kalemimden Arda Kalanlar… Bu bölüm ne başlangıçtır ne de son. Aşkın külleriyle çizilen bir harita, ayrılığın bıraktığı yaralardan sızan bir geçmiş ve sensizliğin büyüttüğü sessizliklerle doludur. Yazılmamış şiirlerin acısı ve tamamlanamamış cümlelerin boşluğu burada buluşur. Kalemimden düşen her kelime, içinizde bir yerde hala yanmakta olan bir ateşin közleridir. Eğer bu kitap bir yolculuksa, "Kalemimden Arda Kalanlar," o yolculuğun en sessiz durağıdır. Burada haykırışlar susar, fırtınalar diner, geriye yalnızca bir şairin iç çekişleri kalır. Belki de bu bölüm, okurun kalbine kendi yaralarını fısıldamak için yazılmıştır. Çünkü kalemimden arda kalanlar, aslında hepimizin bir yerlerde unuttuğu, ama asla kaybetmediği duygulardır. "Bir B’aşka Düş’tüm," yalnızca bir düş(üş) değil, aynı zamanda her düş(üş)te yeniden diriliştir. Her dize bir yıkım kadar gerçek ve bir umut kadar kırılgandır. Bu kitap okuyucuyu, kendi düşlerini, düşüşlerini, yeniden doğuşlarını keşfetmeye, yeniden inşa etmeye ve kendi içinizdeki uçurumlarla yüzleşmeye çağırıyor
SENİ SEVMEK CENNETİ SEVMEKTİR
Sen gözümün nuru başımın tacısın, / Annem, seni sevmek cenneti sevmektir. / Derdime derman yaramın ilacısın, / Annem, seni sevmek cenneti sevmektir. / Tüm zorluklarda sığındığım limansın, / Sen benim her şeyim canımda canansın, / Sevgisi ölçülmez sonsuz bir ummansın, Annem, seni sevmek cenneti sevmektir. / Bazen dost olursun bazen de sırdaşım, / En büyük destekçim sensin can yoldaşım, / Sen ağzımın tadı ekmeğim ve aşım, / Annem, seni sevmek cenneti sevmektir. / Hiçbir beşer vermez verdiğin huzuru, / Sen gönlümün ışığısın gözümün nuru, / Cennet serilmiş ayaklarına doğru, / Annem, seni sevmek cenneti sevmektir. / Dilerim rabbimden her an gülsün yüzün / Değmesin gönlüne en ufak bir hüzün / Hep nurlarla dolsun gecen ve gündüzün / Annem, seni sevmek cenneti sevmektir.
