Hindistan ile Türkiye’nin ilişkileri çok eskilere dayanmaktadır. Yeme-içme kültürleri, giyme alışkanlığı, dil ü edep, sanat u medeniyet konusunda biribirinden çok etkilenmiştir. Hatta Hindistan’da büyük oranda konuşulan ve çok tatlı olan dil “Urduca” da Türkçe kelimedeki  “Ordu”  kelimesinden gelmektedir. Khawar Hasan’ın araştırmasına göre “Türkçe ve Hintçe-Urduca arasındaki ortak kelimelerin sayısı dokuz bin civarına kadar varır. Hindistan’ın pilavi ve sihk kebab (şiş kebabı) da  Hintlere Türkler tarafından öğretilmiştir.” Ayrıca Hindistan’da Türki Topi ( Türk Şapkası) da çok meşhurdur. Chauthi Dunıya Urdu Magazinin baş editörü A.U. Asif, kaleme aldıdığı analizde, “63 yaşındaki Recep Tayyip Erdoğan’ın 16 Nisanda başkanlık sistemi için yapılan referandum oylamasın % 51.79’luk oranla kazandıktan hemen sonra ilk yurt dışı ziyaretini Hindistan’a yapması ve Jamia Millia İslamia Üniversitesi Yeni Delhi’de Prof. Dr. Talat Ahmet tarafından ona Fahri Doktora Ünvanının verilmesi Hindistan ve Türkiye arasındaki kadim medeniyet bağların ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.”

Hindistan Türkiye  arasındaki ilk diplomatik ilişkiler 1481-82 yıllarda Osmanlı padişahı ve Müslüman liderleri arasında gerçekleşmiştir. Hindistan’ın özgürlük savaşçısı Dr. M. A. Ansari’nin 1912’de Balkan savaşında tibbi misyonu ile Türkiye Hindistan ilişkisini daha da güçlü bir ivme kazandı. 1920’de Türkiye’nin bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Türkiye cumhuriyeti’nin kurulması için Hint desteğinin gelmesi, Osmanlı devletine dayalı Hindistan’da hilafet hereketinin başlaması Mahatama Gandi’nin bizzat buna destek vermesi Hint-Türkiye ilişkisini gözler önüne sermektedir. 2008’de sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde, 2010’da Türkiye cumhurbaşkanı sayın Abullah Gül’ün Hindistan’a resmi ziyaretler gerçekleştirmesi ve 10-15 Ekim 2011’de Hindistan’ın cumhurbaşkanı yardımcısı Hamid Ansari ile diğer başkanların 2012-13’lerde Türkiye’ye resmi ziyaretleriyle ikili ilişkiler güçlenmiştir. Hindistan cumhurbaşkanı Sayın Pranab Mukherjee, Sayın Abdullah Gül’ün davetine icap ederek 5-7 Ekim 2013 tarihlerinde Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretinde iki ülke arasında 5 halk katmanı (inter governmetal) ve 6 talimi sektör anlaşmaları üzerine  imzalar atıldı...

Birinci dünya savaşında Türkiye İngiltere’ye karşı Almanya’ya destek oldu. Hint Müslümanları Türkiye’nin savaşa girmesinden dolayı çok tedirgin oldu çünkü İngilizler kazandığı takdirde Türkiye’ye karşı dürüst, adaletli davranmayacaklarını biliyorlardı. Hatta Hint Müslümanları İngiltere başbakanı LIyod George’e yardımda bulunmak için Müslümanların mukaddes mekanlarına zarar verilmemesine dair ve cenkten sonra Müslümanların hilafetinin baki kalmasına yönelik sözleşme yaptılar. Bu savaşta zafer İngiltere’nin eline geçtikten sonra Hint Müslümanlara verdiği sözlerini tutmadılar. Bundan dolayı Hint Müslümanları onlara sözünü hatırtlatmak ve hilafeti korumak için “Hilafet Hareketi”ni  başlatmış ve bu hareket esnasında hem Devlet-i Osmaniye’yi desktelemek, hem de cenkte şehit olan ailelerin yetim çocuklarına maddi yardımda bulunmak maksadıyla yardım toplayarak yolladılar. O yüzden biz sizden siz bizdensiniz diyelim. Devam...