Bu iş kalenderler ile çözülür
Bütün tuşlara aynı anda basılmış gibi operasyonlar devam ediyor. Yasadışı bahis operasyonunun ardından kara para aklama ve uyuşturucu operasyonu başladı. Bir yandan medya diğer yandan ise sanat sepet tayfa üzerinden yeni bir dalga sürüyor. Kulüp başkanları bile işin içerisine dahil oldu. Bir şeyler oluyor ama ne, zamanla göreceğiz…
Bu tarz seri gözaltı ve tutuklamalar olduğu zaman hemen bir temiz eller operasyonu vurgusu yapılır. Fakat bunu söyleyebilmek için neyin ne olduğunu daha iyi görebilmemiz lazım. Yoksa geçmiş yıllar da bir anlık gazla zücaciye dükkânına dalmış fil şiddetiyle başlayıp, suya sabuna dokunmadan biten çok operasyon gördük. Uyuşturucu kullanımıyla ilgili şaşılacak bir şey yok. Sanat sepet tayfa için çok klasik bir durum. Bu aşama da devlet gerçekten bir şey yapmak istiyorsa üç, beş torbacı yerine bu işin başındakilere ulaşıp, dokunması lazım. Uyuşturucuyu ülkemize kimler getiriyor? Bunların yurtdışı bağlantıları ne? Hangi ülkelerden ne şekilde ülkemize getiriliyor vb. sorulara somut cevaplar verilirse bir işe yarar. Yoksa üç, beş torbacı, onların uyuşturucuyu temin ettiği alt tabakadan kişilerle bir sonuca ulaşmak imkânsızdır.
Kara para aklama meselesi ise maalesef yeni değil. Devlet yeni harekete geçmiş olabilir ama özellikle medya, sosyal medya üzerinden kara para aklandığıyla ilgili bilgiler çok önceden beri söylenen, bilinen şeylerdi. Bir ara sinema da gişelerin yüksek olduğu dönem de adı sanı bilinmeyen yapımcılar türemişti. Bir şirket grup büyük bütçeli filmler çekiliyordu. İşin içine çeşitli sponsorlar falan da dahil edilip para trafiği daha karmaşık hâle sokuluyordu. Kısacası kara para sinema üzerinden aktarılıyordu. Biraz dikkatli takip edilse sinema da bu taktiğin hâlâ devam ettirildiği görülebilir.
Sosyal medya fenomenleri üzeriden aktarılan para kısa zaman da anlaşılmıştı. Özellikle Tik Tok üzerinden hediye adı altında dağıtılan paraların geri dönüşleri para trafiğinin takibiyle çözülmüştü. Burada da mutlaka düşük bütçeli aklamalar devam ediyordur. Adamlar para aklama konusunda artık kendi işlerinin patronu olma noktasına geldiler(!) Yerli bir dijital platform bir anda ünlenmişti. Arkasında büyük bir şirket yoktu. Birkaç kez el değiştirdi ama sermayesi hızlı artmıştı. Büyük bütçeli projeler, ünlü oyuncularla işler yapıyorlardı. Fakat yine arkalarında büyük bir şirket yoktu. Abone sayıları falan da ona göreydi. Acaba yabancılara satıldı da benim mi haberim yoktu diye araştırmıştım. Geçenler de bu platforma devlet el koydu, yönetimi TMSF’ye devredildi. Gerekçe yasadışı kumar gelirlerinin platform üzerinden aklanmasıydı.
Bütün bunlar herkesin gözü önünde oluyor. Sektörün için de olanlar dönen dolapların farkındaydı. Klasik bir şekilde acaba devlet birilerine yol mu veriyor diye dedikodu yapılıyordu. Birilerine kısa süreli acaba ne tarafa, ne kadar gidebilecek diye yol verildiği doğrudur. Bağlantılar, işin detayları tespit edilince yakalarına yapışılıp doğru yola doğru çekiliyorlar… Her gün küçük, büyük ölçekli uyuşturucu, kara para, dolandırıcılık vb. operasyonlar yapılıyor. Milyarlarca lira paradan bahsediyoruz. Canı sıkılan online para transfer şirketi kuruyor. Bu şirketler üzerinden acayip paralar dönüyor. Tespit edilip, el konan bu kadarsa havuzun büyüklüğünü siz düşünün. Kazanç devam ediyor ki adamlar sürekli paravan şirketler üzerinden yeni taktikler geliştiriyorlar.
Özellikle sosyal medya üzerinden kısa yoldan para kazanmanın reklamı çokça yapılıyor. Yasadışı kumar, kripto paralar vb. gençlerin aklı çok rahatlıkla çeliniyor. Tatlı hayata yaklaştığını sanan gençler çok rahatlıkla kullanılıyor. En basiti aylık bilmem kaç liraya kiraya verdikleri banka hesapları üzerinden hayatları kayıyor. Suyun başını tutanlar ise bir şekilde yırtıyor. Çünkü para çok, paradan inşa edilen piramit ise devasa büyüklükte. Devletin bu piramidi devirebilmesi gerekiyor.
Elbette bu piramit devrilirken acaba kimler altında kalır diye düşünülmemeli. Çünkü bu işin ucu elbette birilerine değecektir. Bu aşama da Ahmet Murat’ın Kalender şiirinde söylediği gibi “Etkili yakınlarımızı yaktık, güne zinde başladık. Zırnık biziz, halt biziz, biziz hiç” deyip yola çıkacak devletine bağlı, milletini seven görevlilere çok iş düşecektir…
