Artan döviz kurları, fırsatçıların ek zamları derken birçok ürün veya ürünlere fahiş zamlar geldi. Belki bunların başında salça, yumurta, benzin, kağıt ve kağıt ürünleri gelebilir. Ancak bazı fırsatçılar vardı ki ek zamlar uyguladı.

Devletimiz, hem gereksiz yapılan zamlara müdahalede bulunmak hem de meydanı fırsatçılara bırakmamak adına bazı politikalar yürüttü. Tabi en çokta yetkililerin teftişlere çıkıp haksız yapılan zamlara ceza yağdırması medya gündemine oturdu.

İthal olarak gelen her ürün şüphesiz zamlandı. Peki ya yerli olarak üretilen ürünlere yapılan zamlar da neydi?

Şöyle düşünelim; Salça üretimi Türkiye’de yapılıyor, ancak ambalajının hammaddesi ithal geliyor. Mecburen zam olacak. Çay üretimi Karadeniz’de yapılıyor, ancak hem ambalajın hammaddesi hem de nakliye araçlarında kullanılan benzin zamlı. Mecburen zam yapılacak.

Ancak benim sitemim haksız zam yaparak fırsatçılık kollayanlara. 3 kuruş yerine 5 kuruş zam koyanlara.

Dün sosyal medyada gezinirken bir fotoğrafla karşılaştım. Bir sayfada Konyalı bir vatandaş paylaşmış. Dikkatimi çekti inceledim.

Fotoğraf içeriği bir marketten. Torku ürünlerinden ve standından diyebiliriz. Torku gibi büyük bir firma bünyesindeki ürün portföyü epey geniş. Ancak yapılan gereksiz zamlara firma da sinirlenmiş olacak ki, herkese inat indirime gitmiş.

İşte benim, senin, onun kısacası bizim dediğimiz de bu! Haksız yapılan zamlar birilerinin cebini dolduruyor. Olması gerektiği kadar yapılsa ya da ülkemizin geçtiği bu zor süreçte yerli firmalar da vatandaşlara desteğini gösterse zaten halkımız o firmalardan vazgeçmez.

Torku’nun attığı bu adım, gerek vatandaşın desteğini kazandı gerekse diğer yerli üretim ürünlerine referans oldu.

Peki bu süreçte neler yapılmalı? Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum gösterdi ki: Yerli üretime biran önce geçilerek gıdadan tekstile, endüstriyel ürünlerden kağıt ürünlerine kadar birçok ihtiyacın karşılanması gerekiyor.

Tabi bu lafta yapılması kolay oluyor. Ancak düzenlenen reform paketleri ile birlikte, Anadolu’nun birçok noktasında fabrikalar açılarak üretime biran önce başlamalıyız. Yoksa dışarıya daha çok bağımlı hale gelip birçok ürünü haddinden fazla ücrete alacağız.

Sadece bu da değil! Günümüz dünyasında söz sahibi olan ve büyük sermayeye sahip olan firmalara baktığımızda teknoloji şirketleri boy gösteriyor. Yakın gelecekte ise teknolojinin yanında robotik ürünler de boy gösterecek.

Teknolojik firmaların desteklenmesi ve acilen yerli yazılımların üretilip kullanılması lazım. Lazım ki Facebook, İnstagram, Opera, Google, Whattsapp, Apple gibi ürünlere yıllık milyarlarca dolarımızı kaptırmayalım.

Boykota devam. İthal olarak ülkemize gelmeye devam eden ürünlere göstermiş olduğumuz boykot yetersiz kaldı. Biraz daha baskı yaparak devam etmeliyiz. Yerli ürünlere döndüğümüzde genellikle kalitesinden yana dert yanabiliriz. Ancak tükettikçe ve isteklerimizi veya şikayetlerimizi ilettikçe o ürünlerinde kalitesi artacaktır.

Nitekim bir Coco Cola ya da Fast Food ürünleri olan Mc Donald’s, dünya pazarına açıldığında ilk ürettiği kalitede açılmadı. Kendi ülkesinde pazara girerek kalitesini geliştirdi ve dünya pazarına açıldı. İşte bu yüzden yerli üretime teşvik, yerli ürünleri tercih diyoruz.