Hakan Bahçeci
Hakan Bahçeci Görmezden Gel/me

Görmezden Gel/me

Bazen bir sorunu çözmek, ona bakmamaktan daha kolaydır sorunu çözmek istemiyorsan görmemek çok daha kolaydır. Bu bir sanat olsa gerek. Görüyorsun ama görmezden geliyorsun, gördüğünü fark eden de seni görüyor. Sen görmekten vazgeçiyor, seni gören görülmekten kurtuluyor ve herkes “bir şey olmaz” görünmezine sığınıp kör taklidi yapıyor. Evet evet sanatsal bir yaklaşım var ister realist deyin ister sürrealist…

Bize mi has bu kadar, algı mı öyle oluştu bilemiyorum ama ülkede bir görmezden gel/me alışkanlığı var. Oluruna bırakmak, nasılsa düzelir, daha zamanı var, hele bir zaman geçsin… Yakın ve tanıdık geliyor değil mi bu cümleler? Ne mi çıkar beyhudeliğine “ne çıkmaz ki” kararlılığında olmasak mı?

Görmüyor oluşumuz herhangi bir şey yapmamıza da hacet bırakmıyor nasıl olsa. Hatta “ne gerek var şu teftişe denetime, yaptık işte bir şeyler” nasıl da yakın ve kolay geliyor işimize. Ne gerek var değil mi denetime, kontrole, kâğıt üzerinde ayarlarız hem merak etme sen… Çizelge düzenlemeye üstümüze yok bir de görmezden geldin mi devam işe güce…

Hepsi birer "gereksizlik" olarak kalabilir, çünkü denetim yok. "Biri bakar," diyebilirsiniz ama işte o "biri" ne yazık ki çoğu zaman görünmeyen bir hayalet gibi uzaklarda bir yerde. Denetim yoksa, bu ne demek oluyor?

İnşaat bitmiş, bina dikilmiş ne gerek var denetime, trafik zaten akıyor kendi haline, bir şirket ikiye aldığını dörde satıyor bir de vergiden tırtıklıyor… görmezsen bir problem zaten yok nitekim hepsi birer "gereksizlik" olarak kalabilir, çünkü denetim yok. "Biri bakar," diyebilirsiniz ama işte o "biri" ne yazık ki çoğu zaman görünmeyen bir hayalet gibi uzaklarda bir yerde. Göz yummak ve görmemek, çok daha verimli bir strateji gibi gözükür. Ama bir gün gelir, vergi dairesinin kapısı çalınır ve şirket, bir anda yasal bir felaketin ortasında bulur kendini. İşte bu, göz ardı etmenin ödülüdür.

Her şeyin olabileceği, ama hiçbir şeyin olamayacağı bir dünya yaratmak istiyorsak, "denetimsizliği" daha da normalleştirebiliriz. Tabii, bu geçici bir rahatlık sağlar. Gerçekten sonu yok mudur? En sonunda bu rahatlık, yerini büyük bir karmaşaya bırakmayacak mıdır? Demem o ki hiçbir şey izlenmediğinde, ne kadar saklasak da görebileceğimiz tek şey kaos olacaktır. Küçük bir kıvılcım büyük bir alev topu olacak, oda oda dolaşacak ve görmezden gel/mediğimiz için canımız yanacak canla yanacak.

Elbette, görmezden gelmek en kolay yol. Ama bir sabah uyandığınızda ve gözlerinizi açtığınızda, umarım karşınızda sadece hafif bir kaos değil, dev bir felaketle yüzleşmek zorunda kalmazsınız. O zaman görmemek ve görmemek üzerine kurulu dünyanın faturasını ödemek, çok ama çok pahalı olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hakan Bahçeci Arşivi