Salih Küçükiba
Salih Küçükiba Indiscipline!

Indiscipline!

Almanlar neden futbolda çok başarılı hiç düşündünüz mü ? Daha doğrusu Alman futbolcular, ya da Almanlar. Düşünmenize gerek de yok. Hepiniz az çok biliyorsunuzdur. Disiplinliler. Disiplin, her sabah 6 da kalkıp tüm gün çalışma gibi bir şey de değil. Bu olay bambaşka bir olay.

Disiplin ‘İŞİNE DUYULAN SAYGI’ dır. Hayatta ne iş yapıyorsan yap saygılı ol. Hem işine, hem çevrendeki insanlara, hem de hayata..

Köşe yazına neden böyle bir yazı ile başladın diye soracak olursanız da cevabı çok uzakta aramayın. Konyaspor takım olarak disiplinden uzaklaşmış durumda. ‘İNDİSCİPLİNE’ olayı takımın her alanına sıçramış durumda. Bu konuyu gündeme getirmemin nedeni en çok da futbolcuların saha içindeki hareketleri oldu. Kimi kafasına buyruk top oynar, kimisi taraftara küsüyor, kimisi bedenen üç haftadır başka dünyalarda geziyor, kimisi takım arkadaşlarıyla inatlaşıyor, kimisi kahraman olmaya çalışıyor, kimisi de takım arkadaşlarını ve kenardaki hocayı hiçe sayıyor...

Tam da Antalyaspor’a yenilmemizin sebeplerini sıraladım aslında. Bu olaylar birleşince de bir takımı mağlup etmen imkansız oluyor. Saha kenarında teknik adamın takım üzerinde bir hakimiyet kuramaması olayı da buna eklenince Konyasporlu oyuncular takım olarak sahada ruh gibi gezmeye başladı.

Neyse maça dönelim..

İlk yarısı karşılıklı pozisyonlarla geçen maçta Recep hocanın yine ilk 11 de tutarlı davranmaması canları sıktı.

Deniz yerine Slowik tercihi tartışılır. Gidecek bir oyuncuyu oynatıp, kendi oyuncunu oynatmamak bana göre yanlış bir hamle. Bir oyuncuyu gözden çıkardıysan o oyuncuyu oynatmayacaksın. Tam da Deniz’i kazanmışken bu hamle saçma.

Ayrıca geçen hafta yaptığı hareketler ve kaçırdığı pozisyonlarla saç baş yolduran Yusuf’u yine sahaya sürmesi, hocanın bir B planının olmaması, takımlara özel hazırlık yapmaması, bazı oyuncularda takılı kalması ve Melih Bostan tarzı tam da ihtiyacımız olan oyuncuları ısrarla oynatmaması kafalarda soru işareti bırakıyor.

Geç yapılan bir oyuncu değişikliğinin takıma hiçbir faydası olmadığı gibi bu hareket takıma zarar bile verebilir. Zamanında oyuncu değiştirmemeye devam ediyor.

Bu maç oyuncularımızın harcadığı hunharca pozisyonlar ve kaçırılan penaltı yüzünden kaybedilen bir maç gibi gözükse de Recep Uçar’ın hala ;

Geciken hamleleri,

Yanlış tercihleri

Takım üzerinde bir etkisi olmaması (Çıkan oyuncu el, kol hareketi yapıyor. Kramer penaltı pozisyonunda kafasına göre topu alıp penaltı atıyor vs.)

‘ RECEP UÇAR BU TAKIMIN HOCASI OLAMAZ ‘ ve ‘BÜYÜK BİR HOCA OLAMAZ ‘ sözlerini tekrar tekrar gözümüzde canlandırıyor..

Ayrıca konuşmamız gereken birkaç oyuncu var.

BLAZ KRAMER..

- İki üç haftadır konsantrasyon sıfır

- Kafası çok dağınık (Transfer teklifi almış olabilir)

- Penaltı pozisyonunda topu hemen alması yanlış. Kendisi Gui’ye topu vermeliydi.

- Çıkarken üç haftadır söylenerek çıkıyor

- Tam manasıyla istediği topları alamamaya başları da diyebiliriz, Yusuf’a bu maçta ne söylese yeridir ancak Recep Uçar’ın da Melih Bostan ile onu arkalı önlü beraber oynatmaması onu sıkışan oyunlarda tamamen etkisiz hale getiriyor.

- Kramer’in önümüzdeki hafta hamle oyuncusu olarak başlaması veya Melih Bostan ile beraber oynaması gerekiyor. Yusuf’un kesinlikle yedek başlayıp o bölgede Pedrinho ile başlanması farz oldu.

YUSUF ERDOĞAN…

Futbolda duygularını kontrol edemezsen sahada yok olursun !

Yetenekli olabilirsin, sprinter bir futbolcu olabilirsin ancak bencil olamazsın. Kendi takım oyuncularına ve taraftara inat kötü huylu bir ‘Hırs’ ile yaklaşamazsın.

Geçen hafta ıslıklanıp geri çağrıldığında taraftar hatalıymış ben haklıymışım gibi düşünüp aynı şeyleri yapmaya devam etti, halbuki taraftar onun kendisine çeki düzen vermeni istiyor.

Recep Uçar Yusuf’u her maç oynatarak hata yapıyor. Çünkü takımı çok gereksiz yoruyor. Her futbolcu Yusufla beraber ileriye koşuyor o da son iki haftadır kaleye vuruyor, dağlara taşlara vuruyor veya kaybediyor. En iyi yaptığı şeyi yapıp orta yapsa takım ona minnettar olur. Yusuf’un duygularını ve hırsını acilen bir kenara bırakması gerekiyor. Çünkü futbolda sahada akıl ve mantık top oynatıyor. Hocanın da onu artık bir hamle oyuncusu olarak değerlendirip ondan o şekilde de faydalanabileceğini anlaması gerekiyor.

Futbolcular özelinde konuşacak daha çok şey var ama bunları konuşmak için biraz daha sabretmek gerekiyor galiba. Ancak acil olan bir şey var.. Konyaspor’da futbolcular ile teknik adam arasındaki bağın, futbolcuların kendi arasında kuramadığı veya o uzaklaştığı o bağın tekrar güçlendirilmesi adına yönetimden birilerinin acilen devreye girmesi gerekiyor. Ayrıca bu devreye girecek kişinin Recep hocaya takım içerisinde sert yüzünü göstermesi gerektiğini söylemesi gerekiyor. Eğer bunlar sağlanamayacaksa Recep hocaya şimdiden sezon sonu için teşekkür etmek gerekiyor. Çünkü gelecek sezon bu takım bu hocayla hem gruplaşır, hem de saha içinde ve dışında daha çook el kol hareketi yapar. Büyük hoca da böyle oluyor zaten. Ben Aykut Kocaman ve İlhan Palut’a hiçbir futbolcunun oyundan çıkarken küfür ettiğini veya el hareketi çektiğini görmedim. Ama maalesef bu sezon bunun örneklerini defalarca gördüm.

Konyaspor bu sezon ligde rahat bir konumda olmasa bu maç sonunda muhtemelen hem takım içinde hem de taraftarlar ve hoca arasında çok büyük bir kaos çıkmıştı. Recep hoca bir an önce takım içi disiplini sağlayıp sezon sonuna kadar takımı limana doğru düzgün yanaştırması gerekiyor. Eğer bunu yapamaz ise Konyaspor için gelecek sezon çok daha sıkıntılı geçebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Küçükiba Arşivi