İstanbul ve Ankara'nın ardından Konya'da da ekmek ve toplu ulaşıma zam yapıldı. Hani her zaman Konya'nın büyükşehirlik anlamında İstanbul ve Ankara'dan bir eksiği yok diyoruz ya, onlar zam yapıyorsa bizim de hemen cevabını vermemiz gerekiyordu ve verdik. Böylece Konya'nın imajına da bir halel gelmedi. Eğer gerçek bir büyük şehir olmak istiyorsak her alanda onlarla rekabet etmemiz gerekiyor. Bu noktada yetkililerimizi tebrik ediyoruz(!)

Bu adam kafayı mı yedi diyorsanız, yemediysek de sınırında dolaştığımız kesin... İstanbul ve Ankara'dan peş peşe zam haberleri gelince domino etkisi Konya'ya sıçramadan, Nasreddin Hocanın deyimiyle testi kırılmadan bir uyarı yazısı yazalım dedik ama yazıyı yazma fırsatı bulamadan zam haberi geldi. Bazı şeylere yapılan zamlar hani pek göze çarpmıyor, ilk tepkinin ardından bir süre sonra normalleşiyor. Vergiler, elektrik, doğal gibi zamlarla ayda bir yüzleştiğimizden insanı o kadar etkilemiyor. Fakat ekmek gibi ulaşım gibi Allah'ın her günü karşılaştığımız şeylere yapılan zammı maalesef o kadar kolay kabullenemiyoruz. Bir de yetkililerin insanı enayi yerine koyan açıklamalarını dinleyince şirazeden çıkmamak elde değil. Yeni moda zam yerine fiyat ayarlaması demek oldu. Gayet ulvi bir ses tonuyla sakin bir şekilde gerekçeleri sıralayıp, peşine işte bu sebeplerden dolayı şu tarihten itibaren fiyat ayarlaması yapılacaktır diye yapıştırdınız mı işlem tamamdır. Gerisini artık vatandaş düşünsün...

Zam açıklaması yapan Konya Fırıncılar Odası Başkanı bu manevra kabiliyetiyle tam siyasetçi olacak bir isme benziyor. Girdilerin artması nedeniyle fiyat ayarlamasının gerekli hale geldiğini söyleyen başkan, aslında yüzde 25 zam yapmayı düşünürken, lütfedip yüzde 12 zam yaptıklarını belirtiyor. Bu noktadan sonrada büyüklerine selam çakıyor; "İlimizdeki siyasetin, risaletin, sonrasında da Tarım bakanımızın da istikrarlı, güven verici çalışmaları ve sözleri bizleri tatmin etti. Fiyat ayarlamasını yüzde 25 düşünmemize rağmen yüzde 12'ye çekerek samimiyetimizi göstermiş olduk" diyor. Allah'tan oda başkanı tatmin olmuş. Demek ki tatmin olamasaymış ekmeğin fiyatı 1 lirayı geçecekmiş. İşte ben böyle saçma açıklamalardan sonra sinir olup, daha farklı şeyler söylemek istememe rağmen kendimi anca frenleyebiliyorum. Tarım Bakanı Faruk Çelik, İstanbul Fırıncılar Odasına ayar verdikten sonra, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'e de zammı gözden geçirin diye rica etti. Ankara'da halk ekmek 60 kuruştan 75 kuruşa çıkmıştı, bakanın açıklamasının ardından fiyat 70 kuruşa çekildi. Bizim uyanık oda başkanı da aklı sıra zam açıklamasına bakana şirin gözükecek cümlelerde de iliştirip gelebilecek muhtemel bir ayarı bertaraf ediyor. Alt metin olarak vatandaşa "Siz dua edin ki bakan bey bizi tatmin etti, yoksa zammın kralını görürdünüz" demek istiyor.

Bir de fiyat tarifesi meselesi var. Ekmek Konya'da iki yıldır 80 kuruşa satılıyormuş da bizim haberimiz yokmuş(!) Bu zamla birlikte 90 kuruş olmuş. Hâlbuki gerek bakkallarda, gerekse de belediyelerin büfelerinde ekmek 70 kuruşa satılıyordu, bu zam ile birlikte 80 kuruştan satılmaya başlandı. İstanbul ve Ankara'da halk ekmeği kavramı var. Konya'da benzer şekilde belediyelerimiz ekmek üretiyor ama fiyat farkı yok. Bugün İstanbul'da ekmek 1 lira 25 kuruş iken halk ekmek 85 kuruş. Ankara'da da ekmek 1 lira, halk ekmekte ise 70 kuruş. Konya'da ise bakkallarda da, belediyenin büfelerinde de ekmeğin fiyatı aynı. İşte burada resmi tarife kurnazlığı ortaya çıkıyor. Şimdi belediyelere niye böyle diye sorsak hemen resmi tarife 90 kuruş ama biz 80'e verip, vatandaşa yardımcı oluyoruz derler. Peki, bakkallar da 80 kuruşa veriyorsa ne farkınız kalıyor diye sorsak biz de biraz çok oluyoruz galiba(!)

Vatandaşın el atılmayan bir ekmeği kaldıydı ona da el attılar. Yetkililer önlem alsın, fiyatı geri çeksinler falan demeyeceğim. Nasıl biliyorlarsa öyle devam etsinler. Vatandaşın ahı elbet bir gün onları bulacaktır...