Servet R. Çolak

Servet R. Çolak

Malazgirt’ten Akşehir’e

Malazgirt’ten Akşehir’e

Tarihte, Malazgirt Savaşı ‘Yurt Açan Savaş’, Miryokefalon Savaşı ‘Yurt Tutan Savaş, Büyük Taarruz ‘Yurt Kurtaran Savaş’ olarak nitelendirilir. 26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. Sultan Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı ve Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı.

11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon (Myriokephalon) Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamayacağı ve Türklerin Anadolu'yu yurt tuttuğu anlaşıldı. Bu savaş sonrası Avrupalılar Anadolu'ya "Turkıya" demeye başladılar.

Milli Mücadele Döneminde, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan M. Kemal Paşa önderliğinde Türk orduları Yunan ordusuna karşı beklenmedik bir anda Afonkarahisar'dan harekat başlattı. Büyük Taarruz'un ilk safhasında Afyonkarahisar- Dumlupınar Meydan Savaşı 30 Ağustos 1922'de TBMM orduları tarafından kazanıldı. Atatürk'ün tabiri ile Yunan ordusu ordu olmaktan çıktı; dağıldı. Gerisin geriye kaçan Yunan ordusu 2 hafta boyunca yaklaşık 500 km kadar yol kat edilerek takip edildi. 9 Eylül 1922'de ise İzmir'de denize döküldü. Büyük Taarruz (diğer adı ile Rum Sındığı) Savaşı zaferle sonuçlandı. Anadolu, düşmandan tamamen kurtarıldı.

Peki Mustafa Kemal’in, o günkü işleyen planı nasıl başladı. Mustafa Kemal günler öncesinden bu savaş için hazırlık yaptı. Askerleri her gün kilometrelerce koşturdu. 28 Temmuz 1922 yılında Büyük Taarruz planını kurmaylarına açıklamak üzere Akşehir’de organize ettiği ve kamuoyu tarafından “Yüzyılın Maçı” olarak nitelendirilen müsabakayla Türklerin oyalandığı zannedildi. Daha sonra düzenlenen ‘Çay Partisi’ ile dikkatler buraya çekildi. Lakin burada gizli olarak Türk orduları Afyon’a yani Yunan birliklerinin karşısına kaydırılıyordu. 26 Ağustos sabahı saldırı sabaha karşı gerçekleşecekti ama işler umulduğu gibi gitmedi. Aniden bastıran sis Mustafa Kemal’in ve askerlerin moralini bozmuştu. Mustafa Kemal, Kocatepe’de canı sıkılmış bir şekilde sigarasını içtiği fotoğrafın hikayesi de böyle ortaya çıkmıştı. Neyse ki sis bir saate varmadan dağıldı. 14 Ağustos 1922 tarihinde kolorduların taarruz hazırlıkları 26 Ağustos'ta saldırı başladı. 9 Eylül'de Türk Ordusu İzmir'e girmiş ve 18 Eylül'de de Yunan Ordusu'nun Anadolu'yu tamamen terk etmesiyle savaş sona erdi. Türk ordusu dünyada eşi benzeri görülmemiş yaya hızıyla Yunan askerlerini ülkeden temizledi. Bunun tek bir açıklaması olabilir ve bunu da Türklerden başkası yapamazdı. Türklerin vatan aşkı hiçbir zaman engel tanımadığı gibi imkansızlıklar ve kötü şartlara rağmen, vatan sevdası üstün gelmişti. Tarihte en çok gurur duyacağımız anlardan birisi oldu.

Bugün büyük bir gururla bu günleri kutluyoruz. Peki o gün savaşı kazanamamış olsaydık bugün ne olurdu acaba?

Yunanistan, zaten İngiltere’yi arkasına alarak kendi toprağı saydığı Anadolu topraklarını ilhak etmişti. İşgal değil ‘İlhak’ yani kendi toprağına katma işini yapmıştı. Bugün o savaş kazanılmasaydı, İzmir’den Afyon’a kadar olan toprakların hepsi haritada Yunanistan olarak geçecekti.

Bugün tarihimizi iyi anlayamayanlar neyi anlamadığını çok iyi bilmeliler…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Servet R. Çolak Arşivi
SON YAZILAR