Toplumların şekillenmesi, bir arada yaşayabilme olgunluğuna ulaşması çok önemlidir. İslami değerleri özümseyip bu değerlere sahip çıkması ve manevi anlamda gelişimi için kurumlar kadar o topluma manevi alanda önderlik etmiş büyük kişiliklere de ihtiyaç duyulmuştur. Çok geniş bir coğrafyaya yayılmış olan kadim medeniyetimiz çok değişik coğrafyalarda değişik gönül erleri yetiştirmiştir.

          Bu gönül ehli büyüklerimiz, şehirleri şehir yapan, verdikleri mesajlarla seslerini çağlar ötesine ulaştıran ve bunun yanında evrensel bir birleştirici unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda Anadolu toprakları tarih boyunca önemli şahsiyetleri ve manevi önderleri bağrından çıkarmış kutlu bir coğrafyadır.  İstanbul’da başta Eyüp Sultan Hazretleri olmak üzere birçok Allah ve gönül dostu yaşamış ve İstanbul’un manevi kimliğine harç olmuşlardır. Bunun yanında Ankara’da Hacı Bayram-ı Veli, Konya’da Mevlânâ, Kırşehir’de Hacı Bektâş-ı Velî, Bursa’da Somuncu Baba, Kastamonu’da Şeyh Şaban-ı Velî ve diğer birçok şehrimizde manevi mimarlarımız bulunmaktadır.  

          Hazreti Mevlana’nın irfan ışığı daha kendisi hayattayken Anadolu’dan başlayarak dünyanın dört bir köşesine yayılmıştır. İslam coğrafyasının farklı şehirlerinden ilim ve hikmet yolcuları Hazreti Mevlana’nın rahle-i tedrisinde bulunmak için Konya’ya akın etmişlerdir.

          İçinde bulunduğumuz hafta da Şeb-i Arus Haftası.  Vuslatının 748. Yılında Mevlana Hazretlerini bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Onun yaklaşık yedi buçuk asır önce verdiği mesajlara bugün toplum olarak bizlerin olduğu gibi tüm insanlığın ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Özellikle İslam dünyası olarak içinden geçtiğimiz bu sancılı dönemde Hazreti Pir'in insanı, ilahi aşkı, ahlak ve erdemi merkeze alan kutlu tavsiyelerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.

          Hazreti Mevlana en zor dönemlerde en karanlık günlerde sözleri, sohbetleri ve meselleriyle karamsarlık dağlarını eritmiş, bu topraklarda sevgi ve hoşgörü ikliminin dirilişine vesile olmuştur. Onun gönül dünyasından süzülen tavsiyeleri nasıl ki o dönemde fitneyi, fesadı, hasedi silip attıysa, çağları ve sınırları aşan kardeşlik ikliminin kurulmasına vesile olduysa bugün de bin yıllık kardeşliğimizi perçinlemek kutlu devletimizi payidar etmek için Mevlana Hazretlerinin değerlerinin etrafında birleşmeliyiz. Hz Pir’in yedi öğüdünü duvarları süslemesinin yanında gönüllere ferahlık mesajlarını şiar edinmeliyiz Kalemimizde kelamlar tükenmeden, kâğıtlarımız savrulmadan Mevlana’nın öğütleri gönüllerde yer bulmalı. Satırlara düşenler uçmadan kalplerde gerçek yerini almalıdır.

          Selam ve dua ile…