Riyazet; nefsimizin istekleri karşısında ipleri ele almak için çeşitli şeyleri kendimize yasaklamamızdır. Bir nevi bozulan taraflarımızı onarmak amacıyla kendimizi karantinaya almaktır. Yani ilahi mesajı anlamamıza engel olan bütün parazitlerden arınmak için takınacağımız bir tavırdır. Özellikle imtihan yurdunda olduğumuzu unutturan dünyevi hazlara karşı kendimize sınırlar koymamız gerekir ki, tekrar dünyanın aslını hatırlayalım. Maneviyatımızı öldüren, Allah’a yakınlaşmak için yapacağımız hayırlardan bizi uzaklaştıran her türlü boş işten sıkı bir disiplinle kaçınmak işin aslıdır.

Nelerdir bunlar; az yemek; bu manevi karantina sürecinin ilk basamağı sayılabilir. Az uyumak; üstümüzden rehaveti atmamızı sağlar. Az konuşmak; özellikle boş konuşmaları terk ettikçe zikir kolaylaşır. Sosyal medyayı azaltmak; vampir gibi zamanımızın kanını emmesine izin vermediğimizde bereket bize geri döner. Çünkü dış odaklı gündemden kurtulmadan riyazet olmaz. Ve özet olarak kalbimize sıkıntı veren her şeyden uzaklaşmak. Bunların neler olduğunu kişi kendisi bulmalıdır. Çünkü herkes için farklı olabilir.

Yaptığımız her şey, özellikle günlük rutinlerimiz kalbimizde etkiler bırakır. Eğer bu rutinler malayani ise kalbimizdeki etkisi bizi ele geçirir ve kendimizi kontrol edemez hale geliriz. Bu halimiz riyazetin vaktinin çoktan geldiğinin sinyalidir. Hemen ilk adımı atmalıyız. Ta ki hedefe ulaşana kadar. Peki nedir hedefimiz? İbadetleri ve hayırları doğal bir seyirde hiç zorlanmadan yapacak kıvama gelmektir. Tabii bu kıvama ulaşıncaya kadar sıkıntılı bir sürece sabretmek gerekir.

Riyazetin başı zordur. Tıpkı bir zanaatı ilk öğrenirken yapılan egzersizlerin çok zor ve karışık gelmesi gibi. Ancak sonrasında öğrendiklerimiz doğal bir hal alır ve karmaşıklığı çözülür. Zorlanmadan ve severek işimizi yapmaya başlarız. Riyazette de benzer bir süreci hazlara karşı sabrederek yaşarız. Zamanla bunların kalbimizden sevgisi çıkar. Özgür, olgun, dürtüsel davranmayan, idrak seviyesi yüksek bir şahsiyete dönüşürüz. Kalbimizde ilahi nur parlamaya başlar. Bu noktaya ulaştığımızda imtihanı algılayışımız da değişir.

Evet, enteresan günlerde, alışık olmadığımız imtihanlar yaşıyoruz. İlahi mesajı alıp sırrı çözmemiz gerek. O halde ne dersiniz, bunalımla değil, riyazetle bakalım bu günlere. Böyle bakarsak mutlaka kazançlı çıkan biz olacağız. (İnşaallah)