Yine yanlış kırmızı kart gösterdi!
CHP lideri Özgür Özel, İBB soruşturmasında kumpas iddialarıyla ilgili saat 12.00'de bir basın toplantısı düzenleyeceğini duyurmuş ve 24. kuruluş yıl dönümünü kutlayan AK Parti'ye kuruluş yıldönümü hediyesi vereceğini söylemişti.
Geçtiğimiz gün söylenen bu iddialı sözler üzerine CHP İletişimcileri de bir dizi reklam ve PR çalışmasıyla beklentileri yükseltmişti.
Özgür Özel’in bu iddialı çıkışı üzerine birçok muhalif seçmen merakla beklenti içine girse de ben Özgür Özel’in tıpkı geçmişteki ‘Kırmızı Kart’ çıkışı gibi bir şey olacağını düşünmüştüm.
Düşündüğüm gibi de oldu. Özgür Özel yine yanlış kırmızı kart çıkarttı.
“AK Parti'ye kuruluş yıl dönümü hediyesi" dediği açıklamalarında Özel, eski AK Parti MKYK üyesi Mücahit Birinci'yi hedef aldı, İBB yolsuzluk soruşturmasında itirafçı olan Murat Kapki'den serbest kalması karşılığında 2 milyon dolar istendiğini öne sürdü.
Bu iddialar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Murat Kapki ile avukat Mücahit Birinci arasında cezaevinde gerçekleştiği belirtilen görüşme süreci ve içeriği hakkında soruşturma başlattı.
Bunu bir kenara bırakalım, diyelim ki Özgür Özel haklı olsun, velev ki Özgür Özel’in iddiaları doğru olsun; İBB yolsuzluk soruşturmasında itirafçı olan Kapki ile avukatı Mücahit Birinci arasında geçtiği iddia edilen konuşmaların AK Parti’yi bitirecek nasıl bir etkisi olabilir merak ediyorum. Bu iddialar AK Parti'ye hiç bir zarar vermez.
Muhalefet adına bence hayal kırıklığı olan bir hamle.
Özgür Özel, geçtiğimiz aylarda da “AK Parti’ye büyük bir sürpriz yapacağız” demiş ve sonra herkesi beklentiye sokmuştu. Sonra Mersin’de miting meydanına çıkmış, elini cebine atmış; kırmızı kart çıkarmıştı ve çok eleştirilmişti.
O dönem CHP medyası ve seçmenleri tarafından ağır eleştiriler alan Özel, yine aynı hatayı yaptı. Özel yine eleştiriliyor.
Mesela muhalif gazetecilerden Levent Gültekin çok güzel bir soru sormuş: Özgür Özel’in bir anlamda akladığı ve sözüne itimat ettiği Murat Kapki yanılmıyorsam itirafçı oldu ve İmamoğlu ile alakalı çok şey söyledi, ben iftira atmam diyerek gelen avukatı geri gönderdiğine göre o zaman daha önceki ifadeleri iftira değil, bunu mu çıkaracağız?
Nasrettin Hoca'nın kazan hikayesi gibi; "doğduğuna inanıyorsun da öldüğüne niye inanmıyorsun?"
Muhalefet cephesinde tüm bunlar yaşanırken AK Parti cephesinde de bambaşka bir gündem vardı.
14 Ağustos 2001 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan, kurulduğu günden bu yana girdiği tüm seçimlerden galip ayrılan ve Türk siyasi tarihine damga vuran AK Parti, 24. kuruluş yılını kutluyordu.
Ama öyle sıradan bir kutlama yapılmıyordu.
CHP’nin kalesi sayılan Aydın’ın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye katıldığı bir kutlama yapılıyordu.
23 yıldır CHP'de siyaset yapan, CHP'nin 'Topuklu Efe'si Özlem Çerçioğlu, AK Parti’ye kuru kuru bir törenle katılmadı üstelik. “Yargıdan veya yargılanmaktan hiçbir zaman korkmadım. Hakkımda iddiaları olan çıksın açıklasın. Yaşadığım sorunları gerekirse tek tek açıklarım” cümleleriyle eski partisine açık açık gözdağı vererek katıldı.
Çerçioğlu bir nevi, eli boş gelmediğini, hatta gelecek olan saldırılar karşısında da eteğindeki tüm taşları dökeceğini eski partisine iletmiş oldu. Ama görünen o ki bu daha başlangıç, bu depremin artçıları da gelecektir.
