*Bu haftaki yazıyı son günü beklemeden yazdım. Ekim ayının ilk günü bugün. Büyükler dâhil herkesin bir bahanesi var. Bananeciler çok daha kötü. Tedavi edilemez bir durum. Bahane, bananeden önceki son çırpınıştır. Tembeller için bahane üretmek en kolay çözümdür. Okul dönemiyle başlayan ödev yapmayanlar sonrasında iş hayatında da buldukları kolay çözümlerle kendilerine hayatı kolaylaştırırken diğer çalışkanlara hep zorluklar kalır.

Teknolojinin çok hızlı geliştiği ve takip edilmesinin güçleştiği sürekli olarak kendini kanıtlayan bir doğruya dönüşüyor. Peki, toplumlar neler yapıyor?

Robotların, algoritmaların ve yapay zekânın yükselişine tanık olunurken insan hala aynı sorunlarının esiri. Gündelik hayat, iş hayatının koşuşturmacası, hızla değişen gündem, futbol, sosyal medya ve konuşmakla çözülemeyecek sorunları konuşmak insan aktivitesinin merkezinde yer alıyor. Bir tarafta blockchain teknolojisi yükselirken, diğer tarafta yapay zekâ ve algoritmalar güçleniyor.

Teknoloji hızla ve katlanarak gelişirken zamanında uzay mekiklerinde kullanılan en yüksek teknolojiden fazlasını içinde barındıran akıllı cihazlar sosyal medya paylaşımları için kullanılıyor. Günde ortalama televizyon izleme süresi 4 saat. Üzerine 2 saat 49 dakikalık sosyal medya macerasını ekleyince zaten günün insana ayrılan verimli olabilecek zamanı tükenmiş oluyor. Trafik, uzun çalışma saatleri de eklenince bireyler için sabit bir döngü ortaya çıkıyor. Bu döngü içinde teknolojiye adapte olmak çok kolay değil.

**İnsanın gelişimi nasıl mümkün olabilir? Teknolojiye uyum ve teknolojinin giderek hızlanmasıyla mümkün olabilir. Ancak ve ancak teknoloji insanlığın çok uzun zamandır çözemediği ve çözemeyeceği sorunları çözmeye adaydır.

Otonom araçların gelişimi kendi içinde birçok sorun barındırsa bile insanlık için muazzam bir fırsat sunuyor. İnsanlık yıllardır trafik kazalarına ve bunun acı sonuçlarına çözüm bulamamışken yeni bir güç yükseliyor. İnsani kusurları olmayan, dikkati dağılmayan, uykusu gelmeyen ve kurallara her daim uyum sağlayacak bir güç. Bunun kabul edilmemesi için bir sebep bulunmuyor.

Bu örnek ve niceleri gösteriyor ki insanlık tarih boyunca çözemediği sorunları mevcut düşünce yapısı, kuralları ve bilgileri ile çözemeyecek. Bunun yerine ise kolay kolay değişemeyecek insanı değiştirecek, toplumların sorunlarını çözebilecek ve bireyi daha ileriye taşıyabilecek bir güç doğdu. Teknoloji ilk evresinden itibaren toplumların çözülemeyen sorunlarını çözmeye yardımcı oldu, bundan sonra daha da olacaktır. Yadsınamaz olan bir şey var ki teknoloji hayatları hep olumlu yönde değiştirdi. Bireylere olmak istedikleri kişi olmanın kapılarını açtı. Internet ile dünyayı tekrar değiştirdi. Zaman ve mekân sınırını kaldırırken bilginin sahibinin tüm dünya vatandaşları olduğunu hatırlattı.

Teknoloji bireylere her konuda yardımcı olduğu gibi insanın sınırlarını zorlamasına yardım ediyor. Makineler ve yazılımlar ile çalışarak insanlık daha önce çözemediği sorunları çözüyor ve gelecekte başka bir gezegende yaşamın üzerine bile gidebiliyor. Bunlar insanın kendi limitleriyle gerçek olamayacak eforlar. Bu insan ve teknoloji uyumunun büyük başarısı ve kusursuz sonucu.

***Girişimcinin bahanesi olmaz. Geçen yıl ülkece 93.sırada iken bu yıl 41.sıradayız. 41 Kere maşallah. Girişim yapan insanlar, sorunu çözmek için diğer insanlarla empati yapar, sorunu yaşar ve çözerler.

****Sonuç olarak; Bahane üretmek yalan söylemek gibi alışıldığında devamı büyüyerek gelir. Banane demek artık hiç kimsenin lüksü değil çünkü dünyada trend olan bir şey banane diyeni elbet buluyor. Geçen haftanın devamı olarak alfa kuşağı diğer kuşaklara benzemiyor. Dijitalde bıraktıkları izler sayesinde yaptıkları ve yapmak istediklerini o kadar hızla yapacaklar ki diğerlerimiz sadece seyredecek. Bahane kabul etmeyenler başarıya en hızla ulaşanlardır.